E sayılı takip dosyasında; alacaklı ... A.Ş tarafından borçlular; ... Üretim ve Tic A.Ş, ..., ... ve Tic A.Ş aleyhine 562.170,00USD asıl alacak, 26.953,50-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 589.123,50-USD alacağın tahsili için 27/07/2012 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu ... vekilinin; takibin üç yıldan uzun süre işlemsiz bırakıldığından ve takibe konu bonoların bu sebeple zamanaşımına uğradığını, İİK 170 b maddesinin ve 71.maddesinin 2.fıkrasının yollamasıyla, İİK 33a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, ... İcra Hukuk Mahkemesi ...-... E K sayılı, 26.09.2019 tarihli kararı ile; ... İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı takip dosyasındaki icranın geri bırakılmasına karar verildiği, iş bu kararın 14/07/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; .......
O halde; mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2010/1207-2011/1128 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, alacaklı tarafından bu karara karşı İİK.nun 33/a-2.maddesi uyarınca genel mahkemelerde bir dava açılıp açılmadığı, dava açıldığında neticesi beklenerek, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının dava konusu takip ve eldeki istihkak davasına etkisi üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ... Gıda Mad. Paz. San. ve Tic....
O halde; mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2010/1207-2011/1128 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, alacaklı tarafından bu karara karşı İİK.nun 33/a-2.maddesi uyarınca genel mahkemelerde bir dava açılıp açılmadığı, dava açıldığında neticesi beklenerek, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının dava konusu takip ve eldeki istihkak davasına etkisi üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ... Gıda Mad. Paz. San. ve Tic....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, faize itiraz ve icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için İİK'nın 36. maddesi kapsamında ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminatın ödeme yerine geçmeyeceğini; borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde mevcut hacizlerin aşkın hale geleceğinden hacizlerin kaldırılması gerektiğini, İİK'nın 36.maddesinin ancak Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı alınması halini düzenlediğini, madde hükmünde Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay'dan söz edilmediğini, idari işlem konusunda yürütmenin durdurulması kararını teminen yatırılan teminatın icranın geri bırakılması için İİK'nın 36. maddesi kapsamında yatırılan teminat niteliğinde olmadığı gerekçesi ile borçlunun...
Dosyada teminat olarak yatırılan 46.190,00 TL'nin alacaklı vekilinin talebi üzerine, alacaklı vekilinin hesabına 17.07.2018 tarihinde "borç tahsilatı" olarak yatırıldığı, nakdi teminatın davacı alacaklının hesabına yatırıldığı tarih itibariyle icranın geri bırakılması kararı geçerliliğini koruduğundan icra müdürlüğünce sözkonusu paranın alacaklıya ödenmesi hukuka aykırıdır. Alacaklıya sehven ödenen bir para söz konusu olduğu için İİK md. 361 hükümlerinin uygulanması gerekir. İİK'nun 361. maddesi gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır. Dolayısıyla davacı alacaklı vekiline sözkonusu muhtıranın çıkartılmasında usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır....
Borçlu hakkında konut finansman kredi sözleşmesine dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapılması 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun gereğince mümkün olmadığından icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İzmir 9....
a ait olmadığını ileri sürerek İİK 70/a göre Takibin İptali veya icranın geri bırakılması ve teminat mukabilinde icra dairesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi için dava açmış ise de, somut uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunun 5 A. maddesi gereği zorunlu arabuluculuğa başvuru dava şartı olup arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurda açılan dava İK 70/a göre Takibin İptali veya icranın geri bırakılması ve teminat mukabilinde icra dairesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi olup, söz konusu davada görevli mahkeme 170/a 2 bendine göre İcra Mahkemesi olup açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın her ne kadar Mahkemeye başvurarak Diyarbakır İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı takibine konu edilen imzanın şirket temsilcisi ....'...
İlk derece mahkemesi tarafından; "...Davalı alacaklı tarafça davacı borçlu kurum aleyhine takibe dayanak ilama istinaden şikayete konu icra takibinin 11/03/2022 tarihinde başlatıldığı, takip tarihinden önce 04/03/2022 tarihinde ödenen 17.759,36- TL'lik kısmi ödemenin davalı alacaklı tarafça takibe dayanak ilamla hüküm altına alınan 104.899,00- TL asıl alacaktan (emekli ikramiyesi asıl alacağından) düşülmek suretiyle (104.899,00- 17.759,36)= 87.139,64- TL bakiye asıl alacak miktarı üzerinden icra takibinin başlatıldığı, ancak takipten önce ödendiği iddia olunan 104.899,69- TL ve 12.518,99=117.418,68- TL toplam ödemenin ise takip tarihinden önce değil hakkında takip başlatıldıktan sonra 21/03/2022 tarihinde ödendiği SGK Başkanlığı Kamu Görevlileri Ödemeler Daire Başkanlığının 11/05/2022 tarihli cevabi yazısından anlaşılmakla takipten önce itfa (ödeme) nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair şikayetin reddine, her ne kadar davacı tarafça takipten önce itfa nedeniyle icranın geri bırakılması...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tazminat konulu ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı ilamın borçlu tarafından tehiri icra talepli olarak temyiz edildiği, borçlu vekiline 13.4.2015 tarihli 90 günlük mehil vesikası verildiği, bilahare borçlunun talebi üzerine 13.7.2015 tarihinden itibaren 30 günlük ek mehil vesikası verildiği, ek mehil süresi içinde 12.8.2015 tarihinde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nce icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar icra müdürlüğü kendi kararından vazgeçemez ise de, şikayete konu işlemin icra mahkemesince denetlenerek usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir....