Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine başlandığı, icra emrinin borçlu şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmediği, dosyaya sunulan icranın geri bırakılması kararı da bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece, İİK'nın 177/son fıkrasında belirtilen şartların gerçekleştiği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, davalı taraf süresinde karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, davanın dayanağı ilam gereğince davalının iflasının istenip istenemeyeceği noktasında toplanmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05/06/2014 tarih, 2013/20062-2014/11595 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ve taşınmaz maliki üçüncü kişi hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine karşı borçlunun takip dayanağının teminat ipoteği olduğunu ve bu nedenle genel mahkemede dava açılıp alacak miktarı belirlenmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağını ileri sürerek icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
Öte yandan, İİK'nun 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nun 363/4 ve 364/3 maddeleri uyarınca istinaf-temyiz istemi satışı durduracaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava İİK 33/a maddesine göre açılmış, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararın itiraz davası olup, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile davalı aleyhine başlatılan icra takibinde takip dayanağı çekleri davacı şirket 3. şahıstan ciro ile devraldığından, taraflar tacir olup temel ilişki bakımından ihtilaf bulunmadığından ve de uyuşmazlığa Ticaret Kanununun kambiyo senetlerinde zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğinden kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay kanunun 14.maddesi uyarınca 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
da belirtildiği üzere İİK 105. maddesine göre düzenlenen geçici aciz belgesinin sadece alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı verdiği ve bu belgenin zamanaşımını kesmeyeceği anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, şikayet konusu çekin takip esnasında zaman aşımına uğramış olması sebebiyle İİK 71/2 maddesi atfıyla 33/a-1 maddesi gereği icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Maddesi gereğince konkordato başvurusunun hesabın kat edilme sebebi olamayacağını, borcun muaccel olmadığını, mahkemece temliknameye dayalı ödemelerin değerlendirilmediğini, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına veya takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde imhal ve konkordato iddiasına dayalı icranın geri bırakılması veya takibin iptali talebine ilişkindir. Hatay İcra Dairesinin 2019/593 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı banka tarafından toplam 174.893,59 TL'nin tahsili için davacı borçlular hakkında limit ipoteğine dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin şikayetçilere 10/01/2019 ve 11/01/2019 tarihlerinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davanın 17/01/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....
mahkemenin icranın geri bırakılması kararının kaldırılması ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/13226 E sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine ilamlı takip başlatıldığını, icranın geri bırakılması kararı getirmek için İİK'nun 36.maddesine göre yatırdıkları teminatın nemalandırılması taleplerinin kabulüne karar verildiğini, ancak aradan uzun zaman geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde Harçlar Kanununun 36.maddesine göre nemanın alacaklı veya borçluya verilmeyip maliye hazinesine gönderilmesine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek 11/02/2021 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İİK.'nun 134/5....
İcra İflas Kanununun ''icranın iadesi'' başlığı altında düzenlenen 40. maddesinde; bir ilama dayanarak takip borçlusundan tahsil edilen paranın takip alacaklısına ödenmesinden sonra, takip dayanağı ilamın bozulması ve takip konusu alacağın haksızlığının daha sonra tesis edilip kesinleşen bir hükümle ortaya konması halinde, ayrıca hükme hacet kalmaksızın takip alacaklısından icra dairesi tarafından ve gerektiğinde cebri icra yolu ile geri alınıp takip borçlusuna iade edileceği öngörülmüştür. Buna göre, bir ilam tamamen icra edildikten sonra Yargıtay'ca bozulursa, icra hemen eski haline iade edilmez. Bunun için, hükmü veren mahkemenin Yargıtay'ın bozma ilamına uyarak davanın tamamen veya kısmen reddine karar vermesi ve bu ret kararının kesinleşmiş olması gerekir....
İlk derece mahkemesi tarafından takibin zaman aşımına uğraması nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği bu nedenle hacizlerin hükümsüz kaldığı ve davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği, istinaf aşamasında bulunduğu anlaşıldığından ve İİK 33 a maddesi uyarınca alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden itibaren zaman aşımının vaki olmadığını ispat için 7 gün içerisinde dava açabileceğinden, kesinleşmemiş icranın geri bırakılması kararı nedeni ile hacizlerin hükümsüz kaldığı tespiti ile davanın konusuz kaldığına karar verilmesi yerinde değildir. Ayrıca İİK 97....