DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayeti ile takip dosyasından 103 davetiyeleri gönderilmediği, 623 ve 624 parsel sayılı taşınmazlar yönünden İİK'nın 121. maddesine göre alacaklı yana yetki verilmesinin doğru olmadığı, İİK'nın 121. maddesine göre alacaklıların daveti ve gelenlerin dinlenilmesi gerektiği iddiaları ile haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir. İzmir 12. İcra Müdürlüğü'nün 2017/8189 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklının T3 borçlunun T1 olduğu, 23/06/2017 tarihli 10 örnek ödeme emri ile, 455.732,41 TL toplam alacak üzerinden dört adet bonoya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, takip kapsamında muris Süleyman Gülaydın adına Hatay İli, İskenderun İlçesi, Şevre Mahallesi, 623 ve 624 parsel sayılı taşınmazlara 19/07/2017 tarihi itibariyle haciz uygulandığı, 29/01/2018 tarihi itibariyle satış avansı depo edilerek, satışın ne şekilde yapılacağına ilişkin İcra Hukuk Mahkemesinden görüş sorulduğu, İzmir 9....
İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....
Somut olayda; meskeniyet iddiasına dayalı olarak kaldırılması talep edilen hacizden, kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 05/09/2022 tarihinde haberdar olunduğu, icra mahkemesine başvurunun ise, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olacak şekilde 06/03/2023 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı borçlu istinaf başvurusunda haciz işleminden haberdar olunduğuna ilişkin kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357/1 maddesine yer alan düzenlemeye göre, icra mahkemesine başvuru sırasında ileri sürülmeyen usulsüz tebligat iddiasının istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülmesi ve bu hususun dinlenilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....
, haciz konulan bu taşınmaz ailesi ile birlikte ikame ettiği ev olduğunu, başkaca taşınmazı bulunmadığını beyanla, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Borçlu, ipotek kurulurken bu evi, mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılır. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline münasip meskenin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz işlemi de bulunmadığından, kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Mahkemece birleşen dosya sehven esasa kaydedilmiş olmakla, hükümde ayrıca karar verilmemesi sonuca etkili görülmemiştir....
(İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emrinin borçluya, İİK'nın 127. maddesine göre arttırma ilanının alacaklıya, borçluya, tapu sicilindeki ilgililere tebliğ gibi). Meskeniyet şikayeti gibi tebliğ zorunluluğu öngörülmeyen hallerde ise kural olarak İİK'nın 16/1 maddesine göre şikayet süresi işlemin öğrenilmesi ile başlar....
Her ne kadar Anayasa Mahkemesinin aksi yönde kararları mevcut ve davacı tarafça bu kararlara dayalı olarak bu başvuruda bulunulduğu anlaşılmakta ise de Anayasa Mahkemesi kararları bireysel nitelikte olup her olayda uygulanması gereken mutlak kurallar getirmediğinden İcra İflas yasasının emredici nitelikteki hükümleri dikkate alınarak değerlendirme yapılması zorunludur. Bu nedenle; mahkemece yapılan yargılama sonunda meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceği, icra dosyasında taraf olmayan şikayetçi 3. kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle Samsun İcra Müdürlüğünün 2015/5512, 2019/20376 ve 2021/5085 Esas sayılı dosyalarına ilişkin şikayetçi tarafça açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece, takip dosyasında 103 davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de borçlunun emekli maaşına konulan haciz için 29.08.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, bu nedenle taşınmaz haczinin en geç şikayet başvurusunda bulunduğu 29.08.2013 tarihinde öğrenilmiş olduğu, yedi günlük sürenin geçmiş olması nedeniyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemiştir. Borçlunun taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğuna dair takip dosyasında bir işlem yaptığı da anlaşılamamaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin incelenmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi doğru değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden borçluya ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle satılamayacağına dair meskeniyet şikayeti olup, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 324 ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi. 3. Değerlendirme 1. İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde; ispat külfeti borçluya ait olup, ispat ise mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....