İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız takipte İİK 82/1-12. maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi üçüncü kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi üçüncü kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğü'nce 2020/2209 esas sayılı icra takip dosyasından Düzce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazların tapu kaydına 07/07/2020 tarihinde İİK m. 150/c şerhinin işlendiği, hacze karşı şikayeti incelemeye Sakarya İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle takibin iptali ve haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ayırma ve yetkisizlik kararının usulsüz olduğunu, haczedilmezlik iddiasının mülkiyetindeki tüm yerler ile ilgili olduğunu ve icra müdürü tarafından re'sen gözetilmesi gerektiğini, satışa konu edilen 375 ve 351 parsel yönünden dikkate alınması gerektiğini, verilen ipoteklerin zirai kredi için zorunlu ipotekler olduğunu, takiplerin iptali gerektiğini, hukuksuz takip nedeni ile satış yapıldığını, Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Dairemizin yerleşik kararları, icra müdürünün bir malın haczininin caiz olup olmadığı konusunda kural olarak takdir hakkının olmadığı, haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, o malın haczinin caiz olup olmadığı ancak, borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesinde incelenebileceği yönündedir. (HGK 31/03/2004, 12/202-196). (05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'nun 16. maddesi İİK'nun 82. maddesine ekli son fıkrası ile icra memurunca haczi talep edilen malların haczinin caiz olup olmadığı takdir yetkisini vermiştir). İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2018/529 ESAS 2019/30 KARAR DAVA KONUSU : Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : Adana 1....
Taraflar arasındaki maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile dosya hesabına ilişkin şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ve kısmen reddine, haczedilmezlik şikayetinin reddine, dosya hesabına yönelik şikayetin kabulü ile, takip dosyasındaki 18.10.2021 tarihli bakiye borç muhtırasının 6.050 TL'lik kısmının iptaline, şikayetçi borçlunun 89.320,84 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ve kısmen reddi ile haczedilmezlik şikayetinin reddine, dosya hesabına yönelik şikayetin kabulü ile 29.11.2018 tarihli itibariyle kapak hesabında bakiye borç miktarının 28.605,29 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 82/1- 12 bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Söz konusu düzenlemeye göre, şikayet süresi, işlemin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, şikayete konu 04/08/2020 tarihli hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı vekiline 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra dosyasından bu haczi daha önce öğrendiğinin tespit edilemediği anlaşılmakla, şikayetin yasal sürede olduğu kabul edilmiştir....
kişi bu haciz yönünden mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. 3. kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddi ile, uyuşmazlığın üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayanan ve İİK'nun 96. vd. maddelerinden kaynaklanan istihkak iddiası olarak ele alınıp, işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması varsa noksan harcın tamamlattırılmasından sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus dikkate alınmadan duruşma yapılmaksızın davanın hukuki nitelendirmesinde hata yapılarak yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz haczini dava sırasında öğrenerek meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, covid-19 salgını nedeniyle takip dosyasını fiziki olarak inceleyemediklerini, takip dosyasında vekaletnameleri bulunmadığından uyap üzerinden de dosyayı inceleyemediklerini, müvekkiline 103 davet kağıdı gönderildiğini haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin gerekçeli kararının tebliği ile birlikte öğrendiklerinden haczedilmezlik şikayeti ile birlikte usulsüz tebligat şikayetini yapamadıklarını, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olduğunu, meskeniyet şikayeti yönünden 103 davet kağıdı tebliğ tarihinin düzeltilmesinin önemli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; tüm dosya kapsamına göre davanın Meskeniyet İddiasına Dayalı Haczedilmezlik Şikayeti ve Kıymet Takdirine İtiraz olduğu, icra müdürlüğünce yapılan keşif sonucu alınan kıymet takdiri raporu ile Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan raporda taşınmazın bedelinin aynı yani 170.000. TL olarak tespit edildiği ve raporların bir birlerini teyit ettiği belirtilerek Kıymet Takdirine İtirazın Reddine karar verilmiştir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti için; Davanın yasal süresinde açıldığı, davacının birden çok taşınmazı olmasının dahi bu taşınmazlardan bir tanesi için meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil etmediği, taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu esnaf kredisinden kaynaklandığı ve bu suretle ipoteğinde meskeniyet iddiasına engel teşkil etmediği, ancak davacının sosyal ve ekonomik konumuna göre haline münasip evin bedelinin 150.000. TL olup, mahcuz evin bedelinin 170.000....
İlk derece mahkemesi dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayetinin, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağından ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağının olmadığı, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmiş ise de; davacının İstanbul Anadolu 12....