WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda icra müdürlüğünce hacizlerin fekkine ilişkin müzekkerelerin yazıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece hacizlerin eski tarihli konulması mümkün olmadığından icra müdürlüğünün kararı yerinde olup şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    da bulunulduğunu ve sehven kapatılan takip dosyasının yeniden açılması ile birlikte alacaklıya ödenen tutarın iade edilmesine ilişkin istemde bulunulduğunu, icra müdürlüğünce de istemleri kabul edilerek bu doğrultuda işlem yapılmış ise de dosya yeniden açıldığından ödeme sonrasında kalkan hacizlerin ihtiyati haciz kararı uyarınca yeniden uygulanmasına karar verildiğini, bu işleme karşı taraflarından icra müdürlüğüne yeniden başvurularak ödeme yapıldığından dolayı ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin istemde bulunulduğunu ancak istemlerinin reddedildiğini, tüm bu nedenlerle 04/10/2022 tarihli dosya hesabı adı altında yatırılan bedelin teminat olarak kabul edilmesi ile İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması ile müvekkili adına yapılan tüm hacizlerin fekkine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    kaldırılması talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin hacizlerin fekki işleminin iptalini talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin reddi üzerine alacaklı vekilinin mahkemeye şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Tedbir kararı ile haciz tarihi aynı tarihli olmasına rağmen, uyap kayıtlarından haciz saatinin 09.30, icra mahkemesinin tedbir kararı saatinin ise 16.01 olduğu, bu hususun icra müdürlüğünün de kabulünde olduğu görülmüştür.Borçlu tarafından imzaya itiraz davası ilk açıldığında mahkemece tedbir kararı verilmediğinden, alacaklının haciz talebi üzerine icra müdürlüğünce haciz uygulanmış olup, hacizlerin uygulanmasından sonra tedbir kararı verildiğinden icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.O halde mahkemece, haciz saati ile tedbir kararı saati nazara alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı şikayetçi üçüncü kişilerin, borçlu kooperatif hakkında yapılan takipte, borçlu kooperatifin gayrimenkullere malik olduğu dönemde konulan bir kısım hacizlerin İİK'nun 106. maddesi gereği süresinde satış talep edilmediğinden düştüğünü ileri sürerek, hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, kaydına ilk haczin uygulandığı 25.03.2005 tarihinde taşınmazların maliklerinin borçlu kooperatif olduğu, daha sonra hacizlerin yenilendiği, 01.10.2014 tarihinde ferdileştirmeye...

        Türk Medeni Kanunu'nun 1020. maddesi uyarınca tapu sicili aleni olup, hiç kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.). Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Bu durumda, haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Şikayetçinin dayanak yaptığı ......

          Mesela; müflisin satış, trampa veya hibe yolu ile taşınır ve taşınmaz bir malını başkasına devretmesi, bir mal üzerinde rehin veya irtifa hakkı tesis etmesi, bir borcunu ödemesi, takas etmesi, alacağını tahsil etmesi, alacağından feragat etmesi, alacağını başkasına temlik etmesi... gibi" şeklinde belirtildiği, müflis/alacaklı vekilinin tüm hacizlerin kaldırılması talebinin yerleşik Yargıtay kararlarına göre borcun haricen ödendiğine karine teşkil ettiği, bu hali ile müflis alacaklının alacağını tahsil etmesinin İİK’nun 191. maddesi kapsamında kısıtlandığını, bu aşamada tahsil harcı yatırılmış olsa dahi hacizlerin kaldırılması işleminin ancak oluşturulan iflas idaresinin iznine bağlı olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir....

          İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.'' hükmü yer almakta ise de; İİK.'nun 264/2. maddesinde belirtilen prosedürün, kambiyo senetlerine mahsus takiplerde, itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline ilişkin başvuru yolu olmadığından, bu takiplerde uygulanması olanağı yoktur. Ayrıca, icra mahkemesince, takibin iptali hükmünü doğurur karar verilmekle, alacaklı genel mahkemede alacak davası açıp lehine karar alsa da, iş bu kararın, iptal edilen takip üzerinden işleme konulmasına yasal imkan bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda değinilen açıklamalar göz önünde bulundurularak, şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile iptal edilen takip dosyasındaki ihtiyati hacizlerin devamını sağlar nitelikte istemin reddi isabetsizdir....

            Hiçbir kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemece kabul kararı verilse dahi, kısmi kabul kararı verilmesi, taşınmaz üzerindeki natamam yapının değerinin tespiti ile, bu bedel ile sınırlı olmak üzere Fatsa İlçesi, Sakarya Mahallesi, 345 Ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hacizlerin devamına karar verilmesi gerekli iken tüm hacizlerin fekkine karar verilmiş olması hakkaniyetle bağdaşmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

            SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda, borçlunun 06/04/2016 tarihli şikayet dilekçesinde; itirazın iptali kararının tehiri icra talepli olarak temyiz edilmesi nedeniyle 43.557,74-TL. tutarında teminat yatırılması ile konulan hacizlerin aşkın hale geldiği gerekçesiyle icra müdürlüğüne yaptığı haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 04/04/2016 tarihli icra müdürlüğü kararının da iptalinin istenildiği, ancak mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca, hakim taleplerin her biri hakkında olumlu-olumsuz bir karar vermek zorundadır. O halde, mahkemece, borçlunun yukarıda özetlenen talebi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu