WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tespit ve tescil talebi yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine, hacizlerin kaldırılması yönünden ise talebin mülkiyet hakkına dayandığından ve hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı reddine karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesi'nin 16/07/2019 tarih ve 2018/3424 E. - 2019/1672 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 371. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK'nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      A.Ş. vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, iflasın ertelenmesi davası kapsamında tedbirler verildiğini, bu tedbir kararı doğrultusunda ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini ileri sürerek, müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/437 Esas sayılı dosyası ile görülen iflas ertelemesi davasında mahkemece 20/05/2015 tarihli tedbir kararı ile borçlu ... A.Ş. hakkında ".. yapılmış ve yapılacak olan tüm icra takiplerinin yapılacak takiplere ilişkin olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizlerin durdurulmasına..." karar verildiği görülmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tapu iptali ve tescil, hacizlerin kaldırılması davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ..., ... ve ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmemesi durumunda kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi gözetilmek suretiyle takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, 01.11.2020 tarihli tensipte alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca Uyap üzerinden öğrendikleri 04.11.2020 tarihli tensip zaptı ile "İcra Hukuk Mahkemesinin kararında yetkisizliğe ilişkin ilamında hacizlerin kaldırılacağına ilişkin hüküm bulunmadığından, konulan hacizler ihtiyati haciz kararına istinaden konulmuş olması, ihtiyati haciz kararının yetkisizliğine, kaldırıldığına ilişkin dosyaya sunulan bir mahkeme kararı bulunmadığından, İcra Müdürlüklerinin hacizlerin kaldırılması yönündeki yetkisinin sınırlı olup mahkeme kararı olmaksızın hacizlerin kaldırılmasına karar veremeyeceğinden, Yetkisizlik kararı verilmesinden sonra yetkisiz dairenin koyduğu hacizlerin geçersiz olacağına ilişkin açık yasa hükmü bulunmadığından, yargılamayı gerektirdiğinden, Borçlu vekilinin hacizlerin fekki talebinin...

          Davacının takibin kesinleşmesinden sonraki itfa nedeniyle takibin infazı ve hacizlerin kaldırılması talebi yönünden yapılan incelemede; İİK.nun uygulanacak diğer hükümler başlıklı 170/b maddesi uyarınca "61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ila 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır." denilmekle davacının takibin kesinleşmesinde sonraki döneme ilişkin itfa itirazı yönünden İİK. 71 maddesinin uygulanacağı sabittir. İİK nun 71. maddesi uyarınca itfa itirazının kabul edilebilmesi için borçlunun, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş belgeye dayanması gerekir. Davacı tarafından dayanak yapılan ibraname başlıklı belge davalı alacaklı tarafından kabul edilmemiş ve imzaya itiraz edilmiş olmakla İİK. 71 maddesi kapsamında belge niteliğini taşımadığı sabittir....

          Bu durumda 6552 Sayılı Yasanın 121. maddesi ile 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesine eklenilen son cümle uyarınca, 6552 Sayılı Yasanın yürürlüğü girme tarihinden önce konulan hacizlerin belirtilen bu yasal düzenleme uyarınca kaldırılabilmesi için, borçlunun öncelikli icra dairesine borca yeter miktarda mal bildirmesi, borçlu tarafından bildirilen malların icra müdürlüğünce borca yeter miktarda olduğunun kabulü halinde hacizlerin kaldırılmasını istemesi gerekir. Borçlu tarafından icra dairesine borca yeter miktarda mal bildirilmeksizin, 6552 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce konulan hacizlerin icra mahkemesince, belirtilen yasal düzenleme resen dikkate alınarak kaldırılmasına karar verilemez.O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin 5393 Sayılı Yasa'nın 15/son maddesi gereğince esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen geçici 8. maddede “15 inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü yer almaktadır. Şikayete konu hacizlerin 6552 Sayılı Yasanın yürürlüğe girme tarihinden önce konulduğu görülmüştür. Bu durumda 6552 Sayılı Yasanın 121. maddesi ile 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesine eklenilen son cümle uyarınca, 6552 Sayılı Yasanın yürürlüğü girme tarihinden önce konulan hacizlerin belirtilen bu yasal düzenleme uyarınca kaldırılabilmesi için, borçlunun öncelikli icra dairesine borca yeter miktarda mal bildirmesi, borçlu tarafından bildirilen malların icra müdürlüğünce borca yeter miktarda olduğunun kabulü halinde hacizlerin kaldırılmasını istemesi gerekir....

              Borçlunun şikayeti, icra takibine dayanak ilamın bozulma ihtimalinin yüksek olduğu gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması istemine yöneliktir. İcra Mahkemesi'nce şikayet nedeni hakkında karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Kişi adına kayıtlı taşınmazlar üzerine davalılar tarafından konulan haciz şerhlerinin kaldırılması talep edilmiş ise de; talebin hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğu, davalıların dava dışı arsa sahiplerinin borçlarından dolayı davacıya ait olduğu iddia edilen bağımsız bölümler üzerine haciz işlemlerini uyguladıklarının iddia edildiği, haczin kaldırılması taleplerinin İİK 16 maddesi uyarınca icra müdürlüğünün işlemini şikayet yoluyla İcra Hukuk Mahkemesine sunulması gerektiği, mahkememizin icra müdürlüğünce konulan hacizlerin kaldırılması talebi konusunda görevli olmadığı, görevli mahkemenin Karşıyaka İcra Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından; davanın usulden reddine..." şeklinde karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu