İcra Müdürlüğünün işbu esas sayılı dosyasının İİK. 78/2 gereği takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, sonrasında da alacağın zamanaşımına uğradığını, genel kredi sözleşmesinden doğan davalı bankanın alacağının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, 01/01/2007 tarihinde alacaklı tarafından icra takibinde bulunulmasıyla zamanaşımının kesildiğini, icra dosyasının safahati incelendiğinde başlatılan ilamsız takibinde en son 27/04/2011 tarihinde zabıt katibi tarafından SGK sorgulaması yapıldığının anlaşıldığını, sonrasında herhangi bir işlem yapılmaması sebebiyle 27/05/2013 tarihinde İİK. 78/2 maddesi gereği takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, işbu esas sayılı dosyada 27/04/2011 tarihinde zabıt katibi tarafından yapılan SGK sorgulaması takip işlemi olmadığından zamanaşımını kesmediğini, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayetin, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK.'...
Mahkeme ilamları verilmesi tarihinden itibaren, 10 yıl içinde karşı tarafa tebliğ edilmezse zamanaşımına uğrar. (İİK 39/1) İlam, hükmün verilmesi tarihinden itibaren 10 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra, borçluya tebliğ edilirse, borçlu, süresi içinde temyiz yoluna başvurarak hükmün yalnız ilamın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle bozulmasını sağlayabilir. Ancak, ilamların 10 yıllık zamanaşımına tabi olması kuralının bazı istisnaları vardır. Taşınmazın mülkiyetine ve taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin ilamlar zamanaşımına tabi değildir; çünkü, ayni haklar zamanaşımına uğramaz. Ayrıca, şahıs ve aile hukukuna ilişkin ilamlar da zamanaşımına uğramazlar. Somut olayda, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.09.2001 tarihli 1996/818 Esas- 2001/409 Karar sayılı ilamı ile davaya konu taşınmazda geçit hakkı tesisi talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, kararı 01.04.2015 tarihinde tebliğ almış, süresinde temyiz etmiştir....
Mahkeme ilamları verilmesi tarihinden itibaren, 10 yıl içinde karşı tarafa tebliğ edilmezse zamanaşımına uğrar (İİK 39/1). İlam, hükmün verilmesi tarihinden itibaren 10 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra, borçluya tebliğ edilirse, borçlu, süresi içinde temyiz yoluna başvurarak hükmün yalnız ilamın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle bozulmasını sağlayabilir. Ancak, ilamların 10 yıllık zamanaşımına tabi olması kuralının bazı istisnaları vardır. Taşınmazın mülkiyetine ve taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin ilamlar zamanaşımına tabi değildir; çünkü, ayni haklar zamanaşımına uğramaz. Ayrıca, şahıs ve aile hukukuna ilişkin ilamlar da zamanaşımına uğramazlar. Somut olayda, Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.01.2010 tarihli 2008/127 Esas - 2010/46 Karar sayılı ilamı ile davaya konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... kararı 15.10.2020 tarihinde tebliğ almış, süresinde temyiz etmiştir....
O halde mahkemece; anılan yasa hükmü uyarınca, İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince borçlu ... hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde mahkemece; anılan yasa hükmü uyarınca, İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince borçlunun isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, davacının takdire sevki ile zamanaşımının durduğu kabul edilemeyeceğinden, zamanaşımına uğrayan dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uygunluk görülmemiştir. Mahkeme bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır. Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 04/11/2019 tarih ve E:2015/7984, K:2019/6991 sayılı kararı: Tarh zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden zamanaşımı süresi durmuştur. Duran süre, takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdiinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacağından, ihbarnamelerin takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdiinden itibaren kalan süre içinde tebliğ edilip edilmediği araştırılıp dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğramadığının tespiti halinde işin esası incelenerek karar verilmesi gerekmektedir....
Kural olarak zamanaşımına uğrayan bir fiille ilgili yapılan soruşturmada ilk önce fiilin belirlenmesi ve akabinde zamanaşımı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, zamanaşımı tespit edilmesi halinde ise fiilin sübuta erip ermediği tartışılmadan zamanaşımına uğradığı tespiti yapılarak dosyanın işlemden kaldırılması gerekmektedir. Ancak zamanaşımına uğrayan fiil nedeniyle disiplin cezası dışında ayrıca bir idari yaptırım öngörülmüş ise fiilin sübuta erip ermediğinin ortaya konulmasından sonra zamanaşımı değerlendirmesi yapılarak işlemden kaldırma kararı verilmesi gerektiği açıktır....
Dava, İİK 72. maddeye dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, yalnızca imza inkarına ve borçlu olmadığı iddiasına dayalı olarak işbu davayı açmış olup, İİK 33-a maddesi hükmü burada uygulanamaz. İmza itirazı yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kural olarak, zamanaşımına uğrayan bir fiille ilgili yapılan soruşturmada ilk önce fiilin belirlenmesi ve akabinde zamanaşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi; zamanaşımı tespit edilmesi halinde ise, fiilin sübuta erip ermediği tartışılmadan zamanaşımına uğradığı saptanarak dosyanın işlemden kaldırılması gerekmektedir. Ancak zamanaşımına uğrayan fiile disiplin cezası dışında ayrıca bir idari yaptırım (örneğin, 3201 sayılı Kanun'un Geçici 28. maddesi gereğince başka kuruma atanma gibi) öngörülmüş ise, bu halde fiilin sübuta erip ermediği değerlendirilmesi yapıldıktan sonra zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırma kararı verilmelidir....
nun 125. maddesi) düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olup; sözkonusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, her ne kadar, mahkemece, asıl borçlu ... bakımından şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değil ise de; alacaklı tarafından kısmi temyiz talebinde bulunulup hükmün asıl borçluya ilişkin bölümü temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. İİK.'nun 38. maddesi uyarınca, icra dairesindeki kefaletler, ilam mahiyetini haiz belgelerden olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İİK'.nun 39. maddesinde de, ilama müstenit takibin, son muamele tarihi üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır....