nun davalı şirketinin gizli ortağı ve hakim ortağı olduğunun tespiti ile ticaret siciline tescilini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29/12/2015 tarih ve 2015/436 E.-2015/1102 K. sayılı kararının (1) no'lu bendinde yer alan "İİK 71 ve 33/a maddesi uyanıca zamanaşımı nedeni ile davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "İİK 169/a maddesinin 2. fıkrası uyarınca takip öncesi zamanaşımı nedeniyle takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ltd.’nin prim borçları nedeniyle, davacının gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğundan, ödeme emri tebliğ edilmeden konulan haczin kaldırılması, şirket ortağı olmaması ve prim borcunun zamanaşımına uğraması nedeniyle davacının borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava; ......Ltd.’nin prim borçları nedeniyle gönderilen ........2012 tarih, 20598203 sayılı ödeme emrinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada, menfi tespit davasının reddine, emri tebliğ edilmeden konulan 04.04.2008 tarihli haczin kaldırılmasına, birleşen davanın reddine, takip konusu alacağın % ... fazlasıyla davacıdan tahsili ile davalı kuruma ödenmesine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, dava konusu borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, buna bağlı olarak davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptalinin gerekip gerekmediği ve bu ödeme emrine dayalı haczin kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkindir....
Maddesi uyarınca davaya cevap vermeyerek davanın inkarına yönelmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince toplanan deliller uyarınca; takipten sonra 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle; -Zamanaşımına ilişkin şikayetin KABULÜNE, Muş İcra Dairesinin 2016/9657 esas ve Muş İcra Dairesinin 2017/2726 sayılı dosyalarıyla başlatılan icra takiplerinde davacı borçlu yönünden İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, dair karar verilmiştir. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; şikayete konu icra takip dosyası alacakları zamanaşımına uğramadığı şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Taraflar arsındaki uyuşmazlık; 2004 sayılı İİK'nun 176/b maddesi göndermesi ile takipten sonra zamanaşımı nedeniyle aynı yasanın 71. ve 33/a....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takibin zamanaşımına uğradığı iddia edilir ve mahkemece bu talep kabul edilirse İİK nun 71. maddesinin yollaması ile aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilir. İİK nun 33/a-2 maddesinde ise “Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Madde metninde de açıklandığı üzere icra mahkemesince İİK nun 33/a maddesi kapsamında verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesin hüküm teşkil etmesi ancak genel mahkemelerde dava açılmaması halinde söz konusudur....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, icra takibinin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle borçlu tarafından İİK'nın 71 ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonra 2008- 2014 yılları arasında alacaklı tarafından takip işlemi yapılmadığından takibin zamanaşımına uğradıgı iddia edilmiş mahkemece takip konusu bonoda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu ve belirtilen tarihler arasında takip işlemi yapılmadığından alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Bunun dışında maddi hukuk anlamında (alacak zamanaşımına uğramadığı sürece) alacağın varlığı sona ermeyecektir.--- Çekişmeli alacağın salt tahsili talepli olan davalarda, genel yetki ve görev kurallarının geçerli olacaktır. (------------------ ------Birinci Dairesi'nin ------- sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ------- karar numaralı " Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise ------- numaralı asliye ticaret mahkemelerinin, İhtisas mahkemesi olarak belirlenmesine," içerikli kararının 2. Fıkrasının 9. bendi uyarınca işbu çekişmeli alacak tutarına isabet eden payın İİK.nun 308b/2 maddesi uyarınca depo edilmesi ve alacağın tespiti ile proje kapsamında değerlendirmeye alınması davasına bakma görev ve yetkisi İstanbul Anadolu -------. Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu, Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosu tarafından dosyanın sehven Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır....
sayılı ihracatı teşvik belgesi kapsamında uygulanan muafiyetten yararlanma süresinin, dahilde işleme rejimi tebliğleri hükümlerine göre maksimum 18 ay olduğu dolayısıyla teminat mektubu ile garanti altına alınan amme alacağının hangi tarihte muaccel hale geldiğinin tespiti ile muaccel hale gelmiş ise teminat mektubunun zamanaşımına uğrayıp uğramadığının ortaya konulması, alacağın muaccel yani talep edilebilir hale gelebilmesi için de teminat mektubu ile ihracatı teşvik belgesi kapsamında garanti altına alınan ihraç ya da yurtdışı edememe riskinin gerçekleşmesinin gerektiği, ......
Bu durumda, dava konusu katma değer vergisi tarhiyatı kurumlar vergisine bağlanamayacağından ve takdire sevk nedeniyle zamanaşımı süresi durduğundan, takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamelerin tebliğ tarihi ile takdir komisyonunda geçen süre değerlendirilerek dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi, zamanaşımına uğramadığının anlaşılması halinde ise uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur. ...Bölge İdare Mahkemesi .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 07/05/2015 gün ve 2014/488 - 2015/365 sayılı kararı bozan Daire'nin 11/04/2016 gün ve 2015/9349 - 2016/3955 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte müvekkilinin borcunun bulunmadığını, takibe konu faturaların müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini, davalının akdi veya kanuni rehin hakkının bulunmadığını, gemi üzerinde bir ipoteğin olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, belirterek, borçlu bulunmadığının tespiti ile İİK m. 72/5f gereği %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini...