Eldeki şikayet 24/06/2021 tarihinde yapılmıştır. İİK'nun 294/1.maddesinde; "Mühlet içinde borçlu aleyhine 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez" denilmektedir. Somut olayda; yukarıda aktarıldığı üzere şikayet konusu takibin Mahkeme tedbir kararına ve İİK 294/1 maddesindeki açık hükme aykırı olarak başlatıldığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır....
Buna göre somut olayda; Osmancık İcra Dairesinin 2019/383 Esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, Çorum İcra Dairesi’nin 2019/2738 Talimat sayılı dosyasında 24/02/2021 tarihinde taşınmaz ihalesinin yapıldığı, ihalenin en yüksek teklif veren T3 290,000,00TL bedel ile ihale edildiği, alıcıya ihale bedelini ödemek üzere 10 günlük süre verildiği ancak verilen sürede ihale bedeli yatırılmadığından icra müdürlüğünün 15/03/2021 tarihli kararı ile ''İhale alıcısının süresinde satış bedelini yatırmaması üzerine ikinci en yüksek teklifi veren ihale katılımcısı alacaklı Halkbank A.Ş.'ye 24/02/2021 tarihinde sunmuş olduğu 261.000,00 TL üzerinden taşınmazın kendisine ihale edilmesi teklif edildiği, teklif ilgili bankaca kabul edildiğinden İİK.133.maddesine göre ikinci en yüksek teklifi veren ihale katılımcısı Halkbank A.Ş.'...
KARAR Şikayetçi vekili, şikayet olunanın icrai haczi sonrasında yaptığı satış talebinin İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, şikayet olunan bu karara karşı yargı yoluna başvurmadığından bir yıllık sürede geçerli bir satış talebinin olduğunun kabul edilemeyeceğini, haczin düşmesi sebebiyle sıra cetvelinde yer alamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet DAVA : İcra Emrine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Takibin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27.05.2015 tarih ve 2013/302 Esas 2015/446 Karar sayılı ilamına dayandığı; ilamda ‘‘...davaya konu ayıplı aracın takyidatlardan ari olarak davalıya iadesine, aynı nitelikteki ayıpsız aracın davacıya verilmesine, aynen ifa mümkün olmaz ise İİK 24’ e göre işlem yapılmasına’’ karar verildiği görülmüştür. Asıl davada borçlu vekili, icra takibinin "Taşınır Teslimine veya Taşınmaz Tahliye veya Teslimine İlişkin İcra Takibi" olarak başlatıldığını, ilerleyen takip safahatında takip konusu aracın İİK 24 maddesi gereğince değerinin tespit edilmesi için ... İcra Müdürlüğü tarafından ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜMLER : Düşme KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılan vekilinin temyiz isteğinin Mahkemece reddine karar verildiği ancak bu kararın temyiz edilmediği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Şikayet ile kamu davasına katılma, birbiriyle ilişkili, ancak farklı kavramlardır. Şikayet TCK’nın 73.maddesinden yola çıkıldığında, kamu adına takibi mümkün olmayan suçlar bakımından bir soruşturma ve kovuşturma şartı olup, fiile ilişkin ve kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Dolayısıyla kural olarak mirasçılara intikal etmez. (istisnası TCK 131/2.maddesinde kabul edilmiştir)....
İcra dosyasında takibe dayanak belgenin bulunmadığı, durumun İİK nun 58/3 ve 61/1 maddelerine aykırı olduğu, yukarıda açıklanan mevzuat ışığında şikayet eden borçluya gönderilen ödeme emrinin iptali ile şikayet doğrudan doğruya memur işlemi olan ödeme emrine belge eklenmemesine yönelik olup, sebebiyet ilkesi dikkate alınarak şikayet olunan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin KABULÜ ile ; borçluya gönderilen 24/07/2019 tarihli ÖDEME EMRİ TEBLİĞ İŞLEMİNİN İPTALİNE, karar verildiği görülmüştür....
Eldeki dosyada şikayet tarihinin 15/09/2020 olduğu, şikayet konusunun fiili haciz yapılması için emir verilmesi, aracın değerinin odadan sorulması için emir verilmesi ve aksi takdirde bilirkişi marifetiyle tespiti için emir verilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taleplerin bir kısmı reddedilmiş bir kısmının ise konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde ilk derece mahkemesi kararına yönelik herhangi bir istinaf sebebi belirtmemiş olup, ileri sürdüğü vaka ve işlemler eldeki davanın açılmasından sonra cereyan etmiştir. İstinaf dilekçesinin son kısmında ise "...haciz tarihi olarak 04.06.2021 tarihi baz alınarak icra müdürlüğünce İİK 24. maddesi uygulanarak 2017 model işbu aracın 04.06.2021 tarihindeki 0 km değeri hesaplanarak bir karar verilmesi gerekmekte olup..." denilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3284 KARAR NO : 2022/1567 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSTANBUL 24. İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/08/2021 NUMARASI : 2021/878 E. 2021/1140K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu Giza Çelik Kapı Ltd....
Yukarıda açıklandığı üzere şikayet eden tarafından ileri sürülen ihalenin feshi nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkememizce resen göz önünde bulundurulan fesih nedenleri bakımından herhangi bir usulsüzlük tespit edilemediği bu yönüyle davaya konu ihalenin yasa ve usule uygun olduğu anlaşılmakla, şikayetin reddine, İİK.'nun 134/2'nci maddesi uyarınca Çorlu 4 İcra Müdürlüğünün 2020/1308 Talimat sayılı dosyasında yapılan ihalenin feshi talebinin reddine, Şikayetçi taraf aleyhine ihale bedelinin (254.000,00- TL) %10 u oranında para cezasına hükmedilmesine,"" karar verildiği görülmüştür....
Bu durumda, 5510 sayılı Yasa'nın Geçici 24. maddesinden yararlanmak için anılan yasadan yararlanma istemi de içeren dilekçe ile Kuruma başvurulması gerektiği açıktır. Öte yandan, davacı, 21.05.2009 tarihinde açtığı temyize konu davada, 5510 sayılı Yasa'nın Geçici 24. maddesinden yararlanma isteminde bulunmuşsa da, dava tarihi itibariyle prim borcunun yeniden yapılandırılması için 5763 ve 5797 sayılı Yasaların ön gördüğü hak düşürücü süre geçmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının 5510 sayılı Yasa'nın Geçici 24. maddesinden yararlanması isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....