Söke Kağıt Fabrikası şantiyesinden izinsiz alındığı iddia edilen tüplerin satışını yapmaya çalıştığı iddiasıyla hak düşürücü süre gözetilmeden ve hiçbir somut delil olmadan müvekkilinden 23/12/2020 tarihinde savunma istediğini, akabinde de aynı tarihte sözde istifa iradesi içeren ihtiyari arabuluculuk görüşmesinin gerçekleştirildiğini, ihtiyari arabuluculuk yoluna işverenin başvurlduğunu, müvekkilinin arabuluculuk yoluna başvurarak iş akdini sonlandırma gibi bir talebinin olmadığını, görüşmelerin iş yerinin 2....
Taraflar arasında, öncelikle 14/03/2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı ve bağlayıcılığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır. 6325 sayılı Kanunun 18/5 madde hükmünde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde Türk Borçlar Kanunu 420.maddesinde düzenlenen ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği değerlendirilemez ise de; . Türk Borçlar Kanunu’nun 37. maddesi “Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir. Korkutan bir üçüncü kişi olup da diğer taraf korkutmayı bilmiyorsa veya bilecek durumda değilse, sözleşmeyle bağlı kalmak istemeyen korkutulan, hakkaniyet gerektiriyorsa, diğer tarafa tazminat ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir....
Tutanağı Arabuluculuk, Toplantı Yeri Belirleme Tutanağı, Arabuluculuk Sürecine İlişkin Bilgilendirme Tutanağı düzenlenmiş olup arabulucu ve taraflarca imza altına alındığını, -İhtiyari arabuluculuk sürecinin, Arabuluculuk Kanununa ve usule uygun işlemiş olup, arabulucuk tutanağı ile tarafların anlaşma sağladığı konular taraflarca imza altına alındığını, davacının katılımı ve imzasıyla uzlaşılarak imzaladıkları arabuluculuk toplantısı ve tutanağının usule ve kanuna aykırı olduğu iddiaları gerçeği yansıtmadığını, öyle ki taraflara sürece ilişkin bilgilendirme, hak ve yetkileri, arabuluculuk süreci ve sonucu taraflara anlatılmış olup bu hususun Arabuluculuk Sürecine İlişkin Bilgilendirme Tutanağı ile de belgelendirildiğini, -İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesi olduğunu, taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki dava işe iade davası olup davalı tarafından ihtiyari arabuluculuk yapıldığının ileri sürüldüğünü, dosyada mevcut tanık beyanları, dosya içeriği, yerleşik Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile yapılan ihtiyari arabuluculuğun geçerli olmadığı kanıtlanmasına rağmen verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli olabilmesi için davacı işçinin usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusu olması gerektiğini, taraflarınca dava şartı zorunlu arabuluculuk için başvurulduğunda sistemde daha önce başvuru yapıldığına dair bir kayıt olmadığı gibi davalı tarafın dava şartı zorunlu arabuluculuk aşamasındaki görüşmede de ihtiyari arabuluculuk yapıldığına dair herhangi bir beyanda bulunmadığını, ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğunu, müvekkilinin istifa etmediğini, iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini, bizzat davalı tanığı insan kaynakları yetkilisinin de davalının istifa dilekçesi...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; arabuluculuk sürecinin kanuna uygun şekilde yürütülüp yürütülmediği ve buna göre dava konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 11, 13, 15, 16, 17 ve 18 ... maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte ele alınıp incelendiğinde; Davacının davalı T3 ait İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanında yer hizmetlerinde ramp işçisi olarak çalışırken, davalı işverenin işçi aleyhine yaptığı ikramiyenin kaldırılması konusundaki değişikliği kabul etmediğinden, davacı tarafından iş akdinin haklı olarak sonlandırıldığı, taraflar arasında ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesi imzalandığını, arabuluculuk anlaşmasında; davacının kıdem tazminatı ile iki aylık ücretini aldığı, çalışanın iş akdinin feshi nedeniyle işe iade talebinin işe iade tazminatı, boşta geçen süre ücreti talebinin bulunmadığını ve işverene karşı işe iade davası açılamayacağı konusunda anlaşma sağlandığı, ancak davacı tarafından irade fesadına dayanarak arabuluculuk anlaşmasının geçersizliğini ileri sürdüğünü, Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı, arabuluculuk...
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte ele alınıp incelendiğinde; Davacının davalı T3 ait İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanında yer hizmetlerinde ramp işçisi olarak çalışırken, davalı işverenin işçi aleyhine yaptığı ikramiyenin kaldırılması konusundaki değişikliği kabul etmediğinden, davacı tarafından iş akdinin haklı olarak sonlandırıldığı, taraflar arasında ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesi imzalandığını, arabuluculuk anlaşmasında; davacının kıdem tazminatı ile iki aylık ücretini aldığı, çalışanın iş akdinin feshi nedeniyle işe iade talebinin işe iade tazminatı, boşta geçen süre ücreti talebinin bulunmadığını ve işverene karşı işe iade davası açılamayacağı konusunda anlaşma sağlandığı, ancak davacı tarafından irade fesadına dayanarak arabuluculuk anlaşmasının geçersizliğini ileri sürdüğünü, Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı, arabuluculuk...
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı birlikte ele alınıp incelendiğinde; Davacının davalı T3 ait İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanında yer hizmetlerinde ramp işçisi olarak çalışırken, davalı işverenin işçi aleyhine yaptığı ikramiyenin kaldırılması konusundaki değişikliği kabul etmediğinden, davacı tarafından iş akdinin haklı olarak sonlandırıldığı, taraflar arasında ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesi imzalandığını, arabuluculuk anlaşmasında; davacının kıdem tazminatı ile iki aylık ücretini aldığı, çalışanın iş akdinin feshi nedeniyle işe iade talebinin işe iade tazminatı, boşta geçen süre ücreti talebinin bulunmadığını ve işverene karşı işe iade davası açılamayacağı konusunda anlaşma sağlandığı, ancak davacı tarafından irade fesadına dayanarak arabuluculuk anlaşmasının geçersizliğini ileri sürdüğünü, Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk sürecinin usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerli olup olmadığı, arabuluculuk...
İlk Derece Mahkemesi ihtiyari arabuluculuk tutanağında arabuluculuk esas numarasının yazılı olmadığı, yapılan işlemlerin geçerli bir ihtiyari arabuluculuk faaliyeti olarak nitelendirilemeyeceği, iş akdi performans nedenine dayalı olarak fesih edilmiş ise de; davacının bu hususa ilişkin savunmasının alınmadığı, feshin şeklen geçersiz olduğı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı davacının göstermiş olduğu performansın beklentileri karşılamamas nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17 ve 18. maddeleri uyarınca geçerli nedenle davalı şirket tarafından feshedildiğini ve İhtiyari arabuluculuk görüşmesi neticesinde anlaşma sağlandığını yapıldığını beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir Davacının iş akdi 07/04/2021 4857 Sayılı İş Yasası 17 ve 18.maddeleri gereğince fesih edilmiş aynı gün 07/04/2021 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağı düzenlenmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler; kanun hükümlerine ve kanun koyucunun arabuluculuk müessesesini düzenleme amacına uygun olarak yapılmış geçerli bir ihtiyari arabuluculuk görüşmesi ve faaliyeti bulunmadığını, davalı işverenlik çalışanı ve tanığı olan Hüseyin Güç'ün davacıya ihtiyari arabuluculuk tutanağının İstanbul merkez ofiste imzalatıldığını beyan ettiğini, tutanakta ise tarafların Cezayir'de olmaları nedeni ile toplantının telekonferans yolu ile yapıldığının yazıldığını, arabuluculuk tutanağının bizzat arabulucu tarafından hazırlanıp imzalatılması gerektiğini, ihtiyari arabulculuk görüşmelerinin kanuna uygun yapılmadığını, müvekkilinin iradesi fesada uğratılarak diğer belgelerin içerisinde bilgisi dışında imzalatıldığını, ihtiyari arabulculuk tutanağının TBK 420. maddesi yönünden de hukuken geçerli bir belge olmadığını, gabin nedeni ile de geçersiz olduğunu, davacı tarafından yapılmış bir ihtiyari arabuluculuk başvurusu da bulunmadığını...