Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan icra mahkemesi kararının onanması yerine alıcının taşınmazın niteliklerinde esaslı vasıfta hataya düşürüldüğünden ihalenin feshi gerektiği yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 28.04.2015....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2022 tarih ve 2021/345 E. - 2022/1820 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi; ihalenin feshi istemleri, şikayet niteliğinde olup şikâyet hakkının kullanılabilmesi için şikâyet ehliyetinin yanında diğer bir koşul şikâyeti ileri sürmek isteyen kişinin şikâyette hukuki yararının bulunmasıdır. İİK’nın 134. maddesinin 11. fıkrasında ihalenin feshi isteminde bulunanın fesihte hukuki yararı bulunması gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu madde uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaatinin) bulunması şarttır. Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş olması gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin açmış olduğu ihalenin feshi davasının yetkisiz İstanbul İcra Mahkemesi'nde açıldığını, davacının amacının süreci uzatmak olduğunu beyan ederek şikayetin reddini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; ihale kesinleşmeden icra müdürlüğü tarafından tapuya tescil işlemi için yazı yazılamayacağı, buna rağmen yazıldı ve tapuya tescil işlemi yapıldı ise, ihale alıcısına karşı genel mahkemelerde tapu iptali ve tescil davası açılarak tescil işleminin iptalinin sağlanması gerektiği (Yargıtay 12. H.D.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında ilamlı icra takibine başlandığı, borçlu adına 4-5 örnek icra emri gönderildiği, borçlunun icra emrinin iptali ve ihalenin feshini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemlerin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de icra emrinin iptali birlikte istenilmiş ise de, ilamlı takipte icra emrinin iptaline ilişkin şikayet, İİK'nun 16. maddesine dayalı olduğu halde, ihalenin feshi istemi İİK'nun 134. maddesi kapsamındadır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı adına kayıtlı taşınmaza ilişkin 16.03.2022 tarihinde yapılan ihalenin satış işlemindeki hukuka aykırılıklar sebebiyle feshi gerektiğini, icra dosyasından diğer haciz alacaklılarına, ilgililere yapılan satış ilanı tebligatları ve kıymet takdir raporu tebligatların Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde yapıldığını, taşınmazın düşük bedelle satıldığını, dosyada borçlu sıfatının olmadığını, ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/113 Esas 2021/32 Karar sayılı tasarrufun iptali kararının kesinleşmediğini satışın kesinleşmemiş ilama dayalı yapıldığını, tasarrufun iptaline ilişkin bu dosyada tedbir kararı verilmesi nedeni ile satış yapılamayacağı belirterek, 16.03.2022 tarihinde yapılanan ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davalı alacaklı vekili ve dahili davalı ihale alıcısı vekili istinafa karşı ayrı ayrı cevap dilekçelerinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmişler, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihalenin feshi sebeplerinin bulunup bulunmadığı ve 12/06/2019 tarihinde ihalesi yapılamayan diğer taşınmazın yapılacak olan ikinci ihalesinin iptali şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı tarafça 12/06/2019 tarihli ihalenin feshi talebinin yanında aynı gün ihalesi yapılamayan diğer taşınmazın ikinci ihale günü yapılacak ihalesinin iptali de talep edilmiş olup, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın şikayetin reddine dair karar verilmiş olduğundan, bu talebin de reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte davacı tarafça sadece ihalenin feshi isteminin reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu açıktır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, taşınmazın bilirkişiler tarafından takdir ve tespit edilen değeri olan 28.865,00 TL ' nin çok üstünde bir bedelle 42.605,00 TL ' ye ihale edildiğini, davacı borçlunun dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taşınmazın değerini bulmayan bir bedelle ihale edildiği iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyenlerin buna ilişkin hususları da ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceğini, davacının bahsettiği tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olarak da mahkemece verilen bir tedbir kararının olmadığını, dava açılmasına müvekkilinin sebep olmadığını beyanla, davanın reddini aleyhe masraf ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir....
İş Bankası’na ( Tahsil Harcı kesilerek ) ödendiğini, ihalenin feshi davası süresi içinde açılmadığından taşınmaz ihale alıcısı müvekkili şirket adına tescil olduğunu, kötüniyetli borçlu ihalenin feshi sonrası taşınmazı geri almadığından müvekkili şirketin hükmen tescil davası açmak zorunda kaldığını, ilk derece mahkemesi tarafından icra dosyası celp edilmeden, gerekli incelemeler yapılmadan, eksik araştırma yapılarak hüküm kurulduğunu, Mahkeme tarafından dar yetkili olduğundan bahisle, İcra Dosyasına sundukları faizi ile birlikte İş Bankasından tutarın iadesi talepleri dahi incelemeden, gerekçe oluşturmasının izahatinin mümkün olmadığını, bununla birlikte, İcra Müdürlük kararının kısmen iptali ile İİK 361 uyarınca kötüniyetli Bankadan reskont faiz istemlerini incelemesi gereken mercii Müdürlük kararının denetimi sağlayacak mekanizma İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu, icra müdürlüğünce ihalenin feshi kararıyla birlikte talebe gerek kalmaksızın paranın geri alınması için işlem tesisi yapılması...
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Şikayetçinin ihalenin feshi istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda, 04.03.2015 tarihli memurluk işleminin iptali yanında satışın ve ihale işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır. HMK'nun 33. maddesi uyarınca, hukuki tavsif hakime ait olduğu kuralı nazara alındığında anılan talebin İİK'nun 134/2. maddesi kapsamında ihalenin feshi istemi olduğunun kabulü gerekir. İlgili madde hükmü uyarınca; "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapar ve taraflar gelmese bile icap eden kararı verir" hükmü yer almaktadır....
Bu durumda şikayetçinin borçlular hakkında başlatmış bulunduğu icra takibi devam ettiğinden ve yukarıda da açıklandığı üzere taşınmaz üzerine de haciz uygulattığından İİK'nun 134/2.maddesinde öngörülen ihalenin feshini isteyebileceği kişilerden bulunduğundan satış kararının kendisine tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususun yerine getirilmemesi tek başına ihalenin feshi nedeni olacağından mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de satışın yapıldığı ikinci ihale tutanağında ihalenin başladığı ve bittiği saatleri ile ihale tarihi yazılmadığı gibi icra müdürü ve diğer ilgililerinde herhangi bir imzaları da bulunmadığından bu hususların göz ardı edilmesi de doğru görülmemiştir. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilmelidir....