Öte yandan kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile, borçlunun en geç satış ilanının tebliğ edildiği 17.06.2016 tarihinde kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerekmektedir.Bu durumda, ilk derece mahkemesinin işin esasını inceleyerek verdiği ihalenin feshi isteminin reddi kararı sonuç itibariyle doğru olup, kararın gerekçesi yerinde olmadığından ve İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde borçlunun ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu durumda borçlu asile yapılan tebligatın usulsüz olması sonuca etkili olmayıp, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönündeki iddialar yerinde değildir. Usulsüz tebliğ şikayeti, usulsüzlük öğrenildiği andan itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Dosya kapmasında davacı borçlu ve vekilinin kıymet takdirine itiraza ilişkin Hopa İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/2 E, 2020/16 K sayılı dosyasına dahil olduğu, bu sebeple kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğinin en geç bu dava ile öğrenildiği, bu sebeple kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönündeki iddianın bu aşamada dinlenemeyeceği anlaşılmış, davacı borçlunun bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (III)Kıymet takdirinin hatalı yapıldığının ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülmesi için ya kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edilmiş olması ya da ilgilinin kıymet takdir raporuna süresinde itiraz etmiş olması gerekmektedir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihalenin feshi yönünden istinaf sebeplerini bildirirken satış ilanının davacı-borçluya tebliğ edildiğini, davacının ihaleyi bekleyerek yaptığı itirazın geçerliliğinin olmadığını, ihaleden sonra ihtarnameye yönelik itirazların dinlenilmesinin mümkün olmadığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince, emsal olarak kabul edilen Y.12.HD.nin 2012/29985- 37986 EK. Sayılı içtihadı gereğince ihalenin feshine karar verilmiş ise de; ihale alıcısının aynı zamanda alacaklı olduğu, benzer bir olayda, Dairemizce “ Şikayetçi vekili hesap kat ihtarının müvekkili şirkete usulsüz tebliğ edildiğini bu nedenle ilamlı takip yapılamayacağını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini , asıl borçlu şirkete ve kefillere hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini dolayısıyla ihalenin feshi gerektiğini beyan etmiş ise de, ihalenin feshi, İİK.nun 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir....
Tebligat, sadece muhatabını ilgilendiren bir işlem olup; satış ilanını tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edildiği hususu ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebilir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği gibi, mahkemece şikayetçiden başka ilgililere yapılan tebligatların usulsüz olduğu veya hiç yapılmamış olduğu gerekçe yapılarak ihalenin feshine karar verilemez. Taşınmazın önemli nitelik ve vasıflarının ilanda gösterilmediği hususu, satışa hazırlık işlemi olup, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir....
YANIT : Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle, usulsüz tebligat şikayetinin şikayet edenin yalnızca kendine yapılan tebligat ile ilgili olarak ihalenin feshi nedeni olarak sunulabileceğini, satışa hazırlık işlemlerinin süresinde şikayet edilmediği için fesih sebebi yapılamayacağını, satış ilanının yasal sürelere uyularak ilan ve tebliğ edildiğini, şartnamede taşınmazın özelliklerinin açıkça belirtildiğini, geçerli bir ihalenin feshi nedeni sunulmadığını belirterek, davanın reddine ve % 10 para cezasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ihalenin feshi talebinin reddine, davacının ihale bedelinin %10' u oranında para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2019/494 ESAS 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi KARAR : Mersin 4....
Sayılı ilamı ile usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiğini, İhalenin feshini müteakip satışa konu taşınmaza ilişkin yeni ihalenin 02/08/2021 tarihinde yapıldığını, 02/08/2021 tarihli taşınmaz satışına ilişkin ihalenin feshi gerektiğini, şöyle ki ; satışa konu taşınmaza ilişkin kıymet takdirinin 13/08/2019 tarihinde yapıldığı ve ihale tarihi ile kıymet takdiri arasında 2 yıla yakın bir zaman dilimi olduğunu, kıymet takdirinin yapılması ile ihale tarihi arasında ülkemizde gayrimenkul fiyatlarının neredeyse %100 arttığını, kıymet takdiri raporunun müvekkili borçluya usulsüz tebliğ edildiğini bu sebeple de ihalenin feshine karar verildiğini, Mahkemece kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğine karar verilmesine rağmen icra müdürlüğünce, 02/08/2021 tarihli ihaleye ilişkin, usulüne uygun olarak kıymet takdiri raporunu içerir tebligat çıkarılmadığını, feshi istenen iş bu ihalede de yine aynı usulsuz kıymet takdiri tebliğinin varlığı ile yetinildiğini, satış...
Bu mallar için tasarruf yetkisi iflas masasına geçer ise de, hukuki yararı bulunduğundan, müflis, ihalenin feshi davası açabilir. Ancak, mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeni ile satış ilanının, iflas idaresi yanında müflise de tebliği zorunlu değildir. Somut olayda, şikayetçinin, satış ilanının, Av. ...’a ve borçlu şirkete tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, ayrıca borçlu şirkete yapılan kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğünü ileri sürmediği anlaşılmıştır. Satış ilanının yukarıda açıklanan şekilde müflis şirket adına iflas idare memurlarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmış olup, bu husus ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Kıymet takdirine ilişkin tebligat usulsüzlüğü iddiası ise, ilgilisince ileri sürülmedikçe bu aşamada artık mahkemece resen incelenemez. Bu durumda mahkemece, kıymet takdiri raporu tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....
Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Ayrıca; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir." Bu maddenin uygulanabilmesi için, muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Herhangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilmeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Borçlu vekili, takip dosyasından 5.5.2011 tarihinde fotokopi istemiş ise de, satış ilanı borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetçi borçlunun ihale tarihinden önce satışı öğrenmiş olması, İİK.nun 127.maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun yerini getirildiği sonucunu doğurmaz....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; 26/12/2019 tarihli duruşmaya katılamayacaklarına ilişkin mazeret taleplerinin mahkemece haksız olarak reddedildiğini, taraflarına savunma hakkı verilmeden karar verildiğini, ihalenin yapılmasına ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, vekil edeninin satıştan haberdar olmadığını ve ayrıca satış ilanının ilan panosuna ve adliye divanhanesine asıldığına ilişkin tutanaklara ulaşılamadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 134.maddesi uyarınca açılmış ihalenin feshi davasıdır....