ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir....
Şti., T7 ve T8 olduğu, ihalenin feshi talebinde bulunan davacı T1'ün borçlu T8 eşi olduğu, takip dosyasında taraf olmadığı gibi, ihale konusu taşınmazın tapu sicilinde aile konutu şerhi bulunmadığından tapu sicilindeki ilgili sıfatının da bulunmadığı, öte yandan, şikayet konusu ihaleye pey sürmek suretiyle de katılmadığı, bu durumda, davacının İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı anlaşıldığından ihalenin feshi isteminin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiği, şikayetçi Özen Türk... Ltd. Şti....
Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı bulunmayıp, icra mahkemesince, yapılacak ilk inceleme sonucunda, ihalenin feshini isteyen kişinin ihalenin feshedilmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanısına varılırsa ihalenin feshi talebi esasa girilmeden usulden reddedilmelidir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)....
Sadece, ( ihalenin BK 226. maddesinde yazılı) ( satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), ( satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeni ile ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek dokrinde gerekse Yargıtay uygulamasında 1- İhaleye fesat karıştırılmış olması, 2- arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır. Hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmiş olması ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığından davacı vekilinin bu iddiaları ihalenin feshi nedeni olarak görülmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde satış ilanının tebligat işlemi de dahil olmak üzere icra dosyasında yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğundan ihalenin feshi talep edilmiş ise de İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....
İhalenin feshi davasında ise icra takibine yönelik yukarıda belirtilen ihalenin feshi sebepleri dava konusu olabilecektir ve icra mahkemeleri bu sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapabilecektir. Bunun yanında öne sürülen bu sebepler sözleşmenin ve ipoteğin taraflarını ilgilendirmekte olup üçüncü kişi konumunda olan davalı/ihale alıcısı müvekkilimi bağlamayacaktır. Davacı/borçlunun dava dilekçesinde hukuka aykırı olarak öne sürdüğü bu sebepler ihalenin feshi davasını uzatmaya yönelik olup ihalenin kesinleşmesini engellemekten ibarettir....
İhale bedelinin, İİK'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Ancak, mahkemenin ihalenin kamu düzeni ile ilgili kurallara uyulup uyulmadığını işin esasına girmek sureti ile kendiliğinden inceleme zorunluluğu, süresinde borçlu tarafından açılmış bir ihalenin feshi davasında mümkündür. Somut olayda; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce yerinde bir tespitle borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu belirlenmiş olmakla, 10.9.2020 tarihinde yapılan ihaleye karşı 05.11.2020 tarihinde açılan işbu ihalenin feshi davasının İİK’nun 134/2. maddesindeki 7 günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu şirket yönünden şikayetin süreden reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile süresinde yapılmayan ihalenin feshi şikayetinde İİK’nun 129. maddesi gerekçe gösterilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Şikayetçi dava konusu ihalede pey süren ilgili olup, ihalenin feshi isteminde menfaatinin ne suretle muhtel olduğunu ispatlayamamıştır. Dolayısıyla bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur.Mahkemece birleşen dosya yönünden esasa girilmeden şikayetin reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. 2-Alacaklının asıl dosyaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2009/4459 esas sayılı takip dosyasında, borçlu ... Madencilik ve Tic AŞ hakkında takip yapan alacaklı ... Motorlu Araçlar San. Ltd.Şti; İstanbul 33.İcra Müdürlüğü'nün 2011/10557 esas sayılı dosyasında alınan satış kararı neticesinde Sivas 2.İcra Müdürlüğü'nün 2012/141 talimat sayılı dosyasında borçlu ... Madencilik ve Tic....
İhalenin gerçekleşmesiyle vergiyi doğuran olay meydana gelmekle kesin satış bedeli de verginin matrahını teşkil eder. İhalenin kesinleşmesiyle damga vergi,tellaliye harcı ve KDV borcu ödeme yükümlülüğü doğar. İcra müdürlüğünce ihalenin kesinleşmesinden sonra ihale alıcısına anılan vergilerin ödenmesi için süre verilmesi zorunlu olup verilen bu süre içinde anılan ödentilerin ödenmemesi durumunda 23.03.1995 tarihli 1/5 sayılı İBK gereğince, ihalenin satış memurluğunca kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Buna göre, KDV ve damga vergisi yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, henüz ihalenin kesinleşmediği dönemde bu konuda verilen süre sonuç doğurmaz. Somut olayda, icra müdürünce 14.10.2010 tarihli ihale tutanağında, damga vergisi ve KDV'nin 10 günlük süre içinde yatırılması için alıcı-alacaklıya mehil verildiği, borçlunun açtığı ihalenin feshi davasının ......
belirlenmesi gerektiği, nitekim taşıma merkezi sayısı 19 olan ihalenin taşıma merkezleri üzerinden kısımlara ayrılabileceği, birleştirilmesi zorunlu olan taşıma merkezlerinin bulunması halinde ise bunun kısım sayısının belirlenmesinde dikkate alınabileceği, 450 araç ile gerçekleştirilecek ihalenin sadece 2 kısma ayrıldığı, hangi gerekçeyle kısım sayısının 2 olarak belirlendiğine ilişkin idarece yeterli somut bir gerekçenin ortaya konulamadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde başvuruya konu ihalenin sadece 2 kısma ayrılmasının, ihaleye katılımı ve rekabeti engelleyici nitelikte olduğu ve bu durumun düzeltici işlemle de giderilmeyecek nitelikte olduğu görüldüğünden ihalenin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
in Karşı Oy Yazısı; İhalenin feshini isteyebilecek olanlar, İİK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmış olup bu kişilerden başkasının ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. İhalenin feshini isteyecek kişilerin Kanunda sınırlı olarak sayılmasının sebebi, ihalenin feshinin kötü niyetle talep edilmesini engellemektir. İhalenin feshini isteyebilecek kişiler arasında pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenler de sayılmıştır. İİK’nın 24.11.2021 tarih 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik İİK’nın 134. maddesinin 4. fıkrasına göre “satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken ilgili kişilerin muhtemel zararlarına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.”...