WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 09.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında ve İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket yetkilileri tarafından yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası bulunmadığı ve istihkak iddiasında bulunan şahsın çalışan veya borçlu yetkilinin kardeşi olması sıfatıyla bu iddiayı ileri sürme yetkisi olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

    Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 30.04.2004 tarihinde yapılan haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan ... isimli şahıs 3.kişi şirketi temsile yetkili şahıs olmadığı gibi ve İİK’nun 96/3. Maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

      Davacı ... yönetimi taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile (149 ada 1 ve 102 ada 1 parselerin tamamının; 112 ada 2 ve 150 ada 3 parsellerin dava dilekçesine ekli krokide gösterilen kısımlarının orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile) dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 112 ada 2 parselin (A) ile gösterilen 1724.79 m2'lik ve 150 ada 3 parselin (A) ile gösterilen 455,80 m2'lik kısımlarının orman vasfı ile Hazine adına; 112 ada 2 parselin (B) ile gösterilen 5646,33 m2, 150 ada 3 parselin (B) ile gösterilen 1535,08 m2'lik kısımları ile 149 ada 1 ve 102 ada 1 parsellerin tamamının tespit gibi ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ... yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. 1- Davacı ......

        ya ait olduğu, kendisinin de miras hissesi bulunduğu iddiası ile dava açmış, bu davalar birleştirilerek görülmüştür. Mahkemece; davacı Hazinenin iddiası sübut bulmadığından davasının reddine, davacı ... 'in iddiası bakımından ...'nın tesbit maliki olması ve davacının da miras hissesi bulunması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, Dava konusu Anacık Köyü 132 nolu taşınmaz ile 131 nolu parsel sayılı taşınmazlardan 131 nolu taşınmazın tesbit tutanağının iptali ile, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4300 m2'lik kısmının orman niteliğinde Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 15.000 m2'lik kısmının tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.03.1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen, seri bazda orman kadastrosu bulunmaktadır....

          Ancak ölünceye kadar bakma akti uyarınca bakım borçlusunun yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiası, bakım alacaklısının sağlığında kullanması gereken bir hak olduğundan mirasçının bu şekilde iddiası dinlenemez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, yazılı şekilde kesin hüküm yönünden reddi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın HUMK'nun 438/son maddesi gereğince gerekçesi DÜZELTİLMİŞ bu şekli İLE ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Mahkemece, davanın ehliyetsizlik ve inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirildiği, ehliyetsizlik iddiasının dinlenebilir olmadığı, inançlı işlem iddiası yönünden de yazılı belgenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece, "…Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayanıldığı anlaşılmaktadır…Somut olaya gelince; ehliyetsizlik iddiası yönünden yukarıda değinilen ilke ve düzenlemeler kapsamında bir araştırma yapılmış ve Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor alınmış değildir....

              İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 01.07.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ın üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

                istenmesi, tüm dosyanın 2659 sayılı Yasanın 7 ve 16. maddeleri hükümleri gereğince Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde davacının ehliyetli olup olmadığı yönünde raporunun alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde hile iddiası üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi, yok eğer ehliyetsiz olduğu belirlendiği takdirde vasi tayini ve husumet izni alınması için (Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi hükmü gereğince) gerekli işlemlerin yapılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davacının temlik tarihinde ehliyetli olduğu, öte yandan hile iddiası yönünden 1 yıllık sürede dava açılmadığı ve bu konudaki iddiaların da kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 23.10.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunan babasının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir.Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

                    İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 16.04.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunan ...'in üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir.Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu