Çek tanzim yetkisinin iki kişiye ait olduğuna ilişkin iddiası yerinde görülmemiş ise de davacının çekin avans olarak verildiğine, mal alım faturalarının bulunmadığına ilişkin iddiası yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece davacının dava dilekçesinde “B” başlığı altında belirttiği iddiası yönünden toplanan deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sahtelik iddiası yönünden davalının isticvap beyanları alınmış, davalı beyanlarında söz konusu senedin kira sözleşmesi kapsamında alındığını, aracın arızalanması üzerine senet tanzim edildiğini beyan etmiştir. Davacının iddiası kira ilişkisi nedeniyle verilen kambiyo senedinden borçlu olunmadığına ilişkindir. Davalı da senedin kira sözleşmesi ile ilgili olduğunu ikrar etmiştir. Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir veya resen incelenebilir. 6100 sayılı HMK nın 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi' nin görevli olduğu belirtilmiştir....
Davacı ..., 108 ada 11 nolu parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile, davacı ... ve ... 108 ada 8, 9 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile ve davacı ... ve ... 108 ada 8 numaralı parsele yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davacı gerçek kişilerin davasının reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile 108 ada 8 ve 9 numaralı parsellerin tespit gibi davalılar adına; 108 ada 11 numaralı parselin (A) ile gösterilen 299,01 m2'lik kısmının tespit gibi Hazine adına, (B) ile gösterilen 252,01 m2'lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Hazine tarafından 108 ada 11 numaralı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir....
Orman Yönetiminin mülkiyet iddiası ile açacağı dava ancak genel mahkemede görülebilir. Kadastro mahkemesinde böyle bir davanın dinlenme olanağı yoktur. 2859 Sayılı Yasanın 5. maddesi sadece yenileme tespitlerine yapılan itiraz ile komisyon kararına karşı açılacak davalar kadastro mahkemelerince görülebilir....
Mahkemece dava konusu taşınmazın hukuki niteliğinin belirlendiği tarihte davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiası ile itirazda bulunmadığı, bu nedenle zilyetliğin en ... tespit tarihinde başladığının kabulü gerektiği ve tespit tarihi olan 17.01.1997 tarihi ile davanın açıldığı 14.07.2006 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan tapu iptali tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli 1057 parsel sayılı taşınmazın 1996 yılında orman niteliği ile Hazine adına tespit gördüğü ve taşınmazın bazı bölümlerine orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiası ile kadastro mahkemesinin 1997/31, 35, 36, 37, 38 ve 39 sayılı dosyaları ile açılan davaların husumet nedeniyle red edilerek taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir....
Öte yandan, istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.Buna göre, davacı üçüncü kişinin dava dışı şirketler adına yaptığı istihkak iddiası da geçerli değildir....
İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 01.04.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ... üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Yargılama sırasında ... 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazı satın alma iddiası ile, ... 221 ada 5 parsel sayılı taşınmazı satın alma iddiası ile ve ... 221 ada 6 parsel sayılı taşınmazı satın alma iddiası ile davalara katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda müdahil davacı ..., ..., ...'ın davalarının kabulü, diğer davacıların davalarının reddi ile, ... İli, ......
Mahkemece, haciz adresinin borçlunun adresi olmadığı hayatın olağan akışı gereği hacizli malların 3.kişiye ait olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından yargılama giderinden sorumlu olmamaları gerektiği iddiası ile temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Anılan madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür....
İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin gibi sınırlı bir aynî hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir. Bu iddia haciz sırasında icra memuruna sözlü olarak bildirmek veya yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde İcra Müdürlüğüne dilekçe vermek yada sözlü olarak bildirilerek takip dosyasındaki tutanağa geçirilmek suretiyle gerçekleşir. İİK'nun 97/1 maddesin de belirtilen prosedür uyarınca icra müdürlüğü, istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere icra dosyasını mahkemeye gönderir. İcra Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak yada gerekirse duruşma yapılmak suretiyle takibin devamına veya talikine: 3. kişiye dava açmak üzere 7 günlük süre verilmesi şeklinde karar verilir. Görülmekte olan uyuşmazlık: 3. kişinin İİK'nun 97/6-9 fıkraları gereğince doğrudan İcra Mahkemesinde açtığı istihkak davası niteliğindedir....