WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/10/2012 NUMARASI : 2010/630-2012/551 -K A R A R- Dava İK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup, bu tür davaların açılabilmesi için borçlu davalı hakkında yapılıp kesinleşen bir icra takibinin olması gerekir. Verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla temyiz incelemesinde yeterli ve doğru bir denetimin yapılabilmesi için davacının dayandığı icra takip dosyasının dava dosyasına eklenmesi gerekmektedir. Dairenin önceki geri çevirme kararında istenilen ve davacının dayanağı olan İstanbul 5. icra müdürlüğünün 2008/24097 sayılı icra dosyası nın bulunamaması nedeniyle gönderilemediği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece bu miktar üzerinden itirazın iptâline ve icra takibinin devamına karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın tanıklarının beyanları dikkate alınarak iş bedeli 15.000,00 TL kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar oluşturulması doğru olmamıştır. 3-İcra ve İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Bilirkişi incelemesiyle sonuca varıldığı, likid bir alacağın bulunmadığı durumlarda davalı icra takibine itirazında haksız sayılamaz....

      MANEVİ TAZMİNATBASİT TIBBİ MÜDAHALEYLE GİDERİLEBİLECEK YARALAMAHÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 47 "İçtihat Metni" Davacı M.. Ç.. vekili Avukat C..Y..tarafından, davalı M.....

        ADLİ SİCİL KAYDININ SİLİNMESİHÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI 5271 S....

          Davalı, davacının vekili olarak başlattığı icra takibinin 6 ay süre ile takipsiz bırakılması nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmesi sonucu uğradığı zararın tahsilini istemiş, davalı zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, gayrimenkul üzerinde öncelikli hacizler bulunması nedeniyle hacizli gayrimenkulün satılması halinde dahi davacının alacağına kavuşamayacağını, bu nedenle zarardan bahsedilemeyeceğini ancak satış için yapılan masrafları istenebileceğini belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de dava dışı borçlunun talebi ile icra mahkemesince 26.4.2005 tarihinde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği bu kararın 12.7.2005 tarihinde kesinleştiği, böylece davacının zararını en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiği açıktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 14/11/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle icra takibinin ve temliknamenin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/09/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava dosyasının çözümünde gerekli görülen Giresun 1. İcra Müdürlüğünün 2005/708 esas ve Şişli 7. İcra Müdürlüğünün 2009/9375 esas sayılı icra dosyalarının aslı veya onaylı suretinin temyiz incelenmesine esas olmak üzere dosya arasına alınması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....

              Mahkemece yapılacak iş, bilirkişilerden yeniden ek rapor alınarak, davacı tarafından gerçekleştirilen üçüncü hakediş kapsamındaki tüm işin bedelinin hesaplattırılmasından, bu bedelden davalı tarafından yapılan yükleme, taşıma ve boşaltma bedeli düşülerek, davacının iş bedeli alacağı hakkında hüküm kurulmasından ibarettir. 2-Bilirkişi raporu doğrultusunda dava kısmen kabul edilmiş, kabul edilen miktara icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülerek, icra takibinin devamına karar verilmiştir. Davalı, kesilen iş bedelini icra takibinin başlatıldığı tarihten sonra dava dışı idareden tahsil ettiğine göre, tahsil tarihlerinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle icra takibinin devamına karar verilmesi gerekir. Faizin icra takip tarihinden başlatılması da doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

                Kat Mülkiyeti Yasası'nın 33. maddesine göre borç ve yükümlerini yerine getirmeyenler hakkındaki icra takibinin anataşınmazın bulunduğu yer icra dairesine yapılması ve bu takibe yapılan itirazın iptali davasının da aynı yer Sulh Hukuk Mahkemesine açılması gerekir. Somut olayda ortak gider alacağının tahsili ile ilgili icra takibinin anataşınmazın bulunduğu yerin (Burhaniye) İcra Dairesine yapıldığı, bu takibe itirazın iptali davasının da aynı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış olduğu gözetilerek davaya bakılıp, toplanacak kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yerinde görülmeyen gerekçe ile Burhaniye İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliği yolunda karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin diğer davalılar tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, ancak kullandırılan kredinin geri ödemelerinin aksatıldığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu belirterek itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar .... Boru Profil Ltd. Şti, .... ve ... vekili, icra hukuk mahkemesince icra takibinde davalılar adına çıkarılan ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, dolayısıyla geçerli bir icra takibi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....

                    İcra İflas Kanunu'nun 50. maddesinde, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de yetkili olduğu düzenlemesine yer verilmiştir. HUMK'nın 10. maddesinde de akdin icra mahalli mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda; akdin icra yeri davacı yüklenici şirketin iş yerinin bulunduğu ve ikametgahı olan ...'tır. Bu durumda gerek HUMK'nın 10 ve gerekse İİK'nın 50. maddesi dikkate alındığında ... İcra Dairesinin de yetkili olduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkemece bu durum dikkate alınarak, davalı iş sahibi şirketin icra müdürlüğü'nün yetkisine yaptığı itirazın reddi ile işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ... İcra Müdürlüğü'nün 27.05.2008 günlü yetki yönünden icra takibinin durdurulması kararına dayanılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu