İcra müd. 2019/... E. Sayılı kambiyo senetlerine özgü icra takibine konu senet sebebiyle borçlu olmadığının tespiti, istirdat davası ve kötü niyet tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/... sayılı takip dosyası, ... Cbs'nin 2020/... sayılı dosyası, ... Tapu Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak tapu kayıt bilgileri celp edilerek dosyamız arasına alınmış, taraf tanıkları dinlenilmiştir. Mahkememizce '' Mahkememizce icra takibine konu senet suretinin arka yüzü incelendiğinde 'Bu senet ...'a satılan daire karşılığında içerisi bitmediği için teminat olarak teslim edilmiştir.Senette yazılı tarihe kadar daire bittiği takdirde senet ve bu senede istinaden yazılan sözleşme geçersiz olup geri senet sahiplerine iade edilecektir. ' ibaresinin yazıldığı ve ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bonoya dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, davacının bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....
Esas sayılı dosyasında davacının maaşına haciz konularak tahsil edilen tutarın istirdatını istediğini, ayrıca icra takibine konu edilmiş olan senette lehtar olarak "... ..." yazılı olduğunu, icra takibinde ise alacaklı "..." olarak yazılı olduğunu, bu nedenle senette yazılı ismin başka, icra takibinde yazılı ismin başka olduğunu belirterek davalının alacaklı olmadığının tespitine ve davacının da borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı iş sahibi, davalı yüklenicinin 21.4.2001 günlü sözleşme ile üstlendiği işi sözleşmeye uygun olarak yapıp teslim edemediğini, iş nedeniyle verilen 10 adet toplam 6.000.000.000 TL.lık bonoların bir kısmı için icra takibine girişildiğini beyan ederek bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu edilmeyen bonoların iptâline icra takibine konu edilen ve bedeli ödenen bonolar yönünden ise takip dosyalarına yapılan ödemelerin ödeme tarihinden itibaren en yüksek faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 252.000.000 TL. tutarındaki kısım için davacının borçlu...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/11/2022 tarih, 2022/21Esas - 2022/269 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının Gebze İcra Dairesinin 2021/21521 E.sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; "... 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, davacının Gebze İcra Dairesinin 2021/21521 E.sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır....
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilin kardeşi...' ın dava dışı...' dan araç satın aldığını, araç bedeli karşılığı davacının kefil olarak yer aldığı senetlerin lehtar hanesi boş olduğu halde verildiğini, 10.10.2000 vade tarihli, 8.250.00 YTL tutarlı senet bedelinin diğer senet borçlusu ...' nın oğlu ... tarafından ödenip, senedin iade alındığını, ...' in senedi iptal etmeyip davalı ile anlaşarak senedi ona verdiğini davalının da boş olan lahtar hanesine kendi ismini yazarak icra takibine giriştiğini, davacının davalıyı tanımadığı gibi bir alışverişleride bulunmadığını belirterek, icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davaya davacı yanında feri müdahil olarak katılan senette borçlu görünen..., senet bedelini oğlu ...' e verip, senet alacaklısı...' a ödettiğini, davalıya veya ...'a borcu bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
olmadığının ve İcra Takibi’ne konu senet kapsamında Müvekkil’in borçlu olmadığının tespitine, müvekkil tarafından icra tehdidi altında ve gerçekten borçlu olmaksızın ödenen 509.978,00 TL (Beşyüzdokuzbindokuzyüzyetmişsekiz Türk Lirası) tutarına ödeme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müvekkile geri ödenmesine, alacaklı olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen Davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....