DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür. İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur....
(HMK 115/2 maddesi) Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Uyuşmazlığın, davalı tarafa ait olduğu iddia edilen araçların otoyoldan cezalı geçtiği, geçişler sonrası otoyol geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı cezai şart alacağının ödenmemesine dayalı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali talebinden kaynaklandığı görülmüştür. İİK.nun 62. maddesine göre itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. Borçlu itiraz dilekçesini posta ile de gönderebilir....
Sayılı icra takip dosyası üzerinden 20.07.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibi karşı tarafın itirazı olmaksızın kesinleştiğini, ancak daha sonra karşı taraf Ankara ... Müdürlüğü'nün 2018/9111 E., sayılı icra takip dosyasında usulsüz tebligat yapıldığı iddiasıyla Ankara......
İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini, ancak takibe itirazı sonrası ... tarihinde ana para alacağı olan 4.100,00 TL'yi müvekkili şirket banka hesabına ödediğini, ancak davalının icra takibine itirazı nedeniyle icra takibindeki faiz alacağı, vekalet ücreti, harç ve masraflar yönünden takip durdurulduğu için tahsilat yapılamadığını belirterek, davalının takip tarihine kadar işlemiş faiz ve diğer feri alacaklar yönünden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkememizce Antalya ......
İcra ..... E sayılı dosyası kapsamında 09/04/2021 trh 164.332TL cari hesap alacagının fazlaya ilişkin bakiye hak ve hak alacak saklı kalmak kaydıyla 60.000TL kısmı için genel haciz yolu ile ilmasız takip başlatıldığı, davalı 22/04/2021 tarihinde borcun tamamı faize tüm ferilerine ve yetkiye itiraz edildiği, yetki itirazı ile Bçekmece .... İcra müdürlüğü ...... E sayısına almıştır. 28/05/2021 tarihinde taraflar arasında anlaşamama olarak sonuçlandığı takibe konu alacak likit olduğu, haksız yere icra takibine itiraz edildiğinden %20 den az olmamak üzere icra inkar talep edildiği, Büyükçekmece ...... İcra md ....... E takibin devamına icra inkar tazminatının hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı, söz konusu ücret alacağına ilişkin olarak davacı aleyhinde icra takibi başlatmış, ödeme emri davacıya tebliğ olunmuş, itiraz edilmeyerek takip kesinleşmiştir. Davacı, aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine karşı zamanaşımı def'inde bulunmadığından, takip kesinleşmiştir. Bundan sonra zamanaşımı def'ine dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunulamaz. Hal böyle olunca mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne ilişkin karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/3754 Esas sayılı dosyasının incelendiği; davacının faturaya dayalı olarak toplam 733.435,53 TL alacak için adi haciz yoluyla icra takibi başlattığı, takip talebinde aylık %2 oranında faiz talep ettiği, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının süresi içinde işlemiş faiz, takibin diğer ferileri (faiz oranı, faiz türü ve diğerleri) ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, asıl alacağa itiraz etmediği, itiraz neticesinde takibin durduğunun anlaşıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın; davacı tarafından Ankara 8.İcra Müdürlüğü'nün 2021/3754 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibine karşı davalının icra dairesinin yetkisine, faizin türüne ve faizin oranına yaptığı itirazın haksız olup olmadığı noktasında toplandığının tespit edildiği, Davacı, asıl alacak ve işlemiş faiz için icra takibi başlatmış ise de; davalının takip sırasında işlemiş faiz, faiz oranı, faiz türü ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi ve aslı alacağa...
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....
Maddesi gereğince zamanaşımı süresi kesilmiştir ve yeniden işlemeye başlamıştır. Davacı taraf 05/07/2021 tarihinde arabulucuya başvurmuş ve 19/10/2021 tarihinde de eldeki davayı açmıştır. Dolayısıyla zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle davalı ------- zamanaşımı defilerini reddetmek gerkmiştir. İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir....
Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise, dava açma süresi başlamayacaktır. İİK’nın 67/1. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, icra dosyasında alacaklının icra işlemleri yapmış olmasının itirazın tebliği anlamına gelmeyeceği de açıktır. Buna göre-------Esas sayılı dosyasında borçlunun itirazı takip alacaklısına tebliğ edilmediğinden, itirazın iptali davasının açılması için ön görülen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamamıştır. -------Esas sayılı dosyası derdest ve halen açık bir takip var iken davacının iş bu davaya konu ------Esas sayılı icra dosyasından yeniden icra takibine geçmesi karşısında davalı tarafın süresi içinde ileri sürdüğü derdest icra takibi savunması yerindedir....