İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı taraf, Sigorta Tahkim Komisyonu kararlarının kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptali davası açtığını, açılan bu dava haksız ve hukuka aykırı şekilde ilk derece mahkemesi tarafından kabul edildiğini, hakem kararları, kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir kararlardan olup karara itiraz halinde başkaca bir karar veya teminat aranmaksızın icra müdürlükleri tarafından takibin durmasına karar verilmesi gerektiğini, icra takibinin açılmasına dair hiçbir sınırlayıcı veya engelleyici kanun hükmü olmadığını, sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyeti kararına sigorta şirketi tarafından itiraz edildiğinde icra takibi durdurulduğunu, karara yapılan itirazın icra takibi açılmasına engel olmadığını, davacı sigorta şirketi sigorta tahkim komisyonunun kararını itiraz ettiğine dair derkenarı icra dairesine sunduğunu ve icrasını durdurabilecekken icra mahkemesine dava açarak usul ekonomisi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazlarının reddine; Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde bu yönde talep bulunmadığı halde “Çaycuma İcra Müdürlüğünün 2005/84 takip sayılı dosyası infaz olduğundan bu dosyanın icra müdürlüğünce işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklısı bulundukları Gümüşhane İcra Dairesinin 2019/291 Esas sayılı dosyasında borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini, dosyada düzenlenen 10/04/2019 tarihli tensip tutanağında takibin öncelikle yetki yönünden durdurulmasına karar verildiğini, davalının itiraz dilekçesinde sadece yetki itirazında bulunduğunu ve hangi icra dairesinin yetkili olduğunu belirtmediğini, bu nedenle itirazın geçersiz olduğunu ve Gümüşhane İcra Dairesinin yetkili hale geldiğini beyan ederek 2019/291 esas sayılı dosyasında 10/04/2019 tarihli kararının kaldırılarak icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/515 ESAS, 2020/632 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilince borçlu aleyhine yapılan takipte verilen itiraz dilekçesi üzerine müdürlükçe tebliğ usulüne uygun ve süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz dilekçesi veren kişinin takibe itiraz ettiği sırada hükümlü vasfını taşıyıp "Ben şu anda cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktayım. Mart/2020 tarihinde cezaevine girdim....
Bilindiği üzere itirazın iptali davası, alacaklı tarafından yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi üzerine takibin devamı için itirazın iptali istemiyle açılan bir davadır. Alacaklı taraf icra takibine devam ederek alacaklarını almak adına iş bu davayı açmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından 19/10/2020 tarihli dilekçe ile kesinleşmemiş olan icra takibinden vazgeçtiklerini bildirdiklerinin görüldüğü, icra takibine devam etme yönünde bir iradesinin olmadığı, dolayısıyla davacı tarafından itirazın iptali istemiyle iş bu davayı açmakta hukuki yarar olmadığı anlaşıldığından davanın reddine" karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/8975 Esas sayılı takip dosyasında, alacaklının 28.09.2015 tarihinde ilamsız icra takibine başladığı, borçluya çıkarılan ödeme emrinin 14.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 06.11.2015 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu, icra müdürlüğünce, süresinde olmadığı gerekçesiyle 11.11.2015 tarihinde itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İitiraz dilekçesinin, takip dosyasına 06.11.2015 tarihinde ibraz edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde itiraz tarihini 06.11.2015 olarak belirttiği görülmekle, ıttıla tarihinin 06.11.2015 olarak kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile ıttıla tarihinin 12.11.2015 olarak kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
İcra Müdürlüğünün 2018/4378 E sayılı dosyasında düzenlenen tebliğlerin usulsüz olduğunu, icra emri, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının borçlulara ve alacaklılara usulüne uygun tebliğe çıkarılmadığını, ipoteğe konu kredinin konut kredisi olduğunu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, konut kredisi borcundan kaynaklı başlatılan takiplerde icra emri gönderilemeyeceğini, hesap kat ihtarnamelerine yasal sürede itiraz edildiğini, alacaklının alacağını İİK’nın 68/b maddesi gereği ispat etmesi gerektiğini, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, uyuşmazlık konusunun kamu düzenine aykırılık nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek icra emri ile icra takibinin iptalini talep etmiştir. II....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere takip talebinde yabancı para alacağının YTL olarak karşılığı gösterilmemişse bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden icra dairesinin takip talebini reddetmesi gerekir. İcra Dairesi yasaya uygun takip talebini alınca takip talebine uygun olarak İİK 60.maddesinde öngörüldüğü şekilde ödeme emri düzenleyip borçluya göndermekle yükümlüdür. Ödeme emri düzenlenmesi icra dairesinin görevi içindedir. Somut olayda alacaklı takip talebini yasaya uygun olarak düzenlemiş ve 10.000 USD karşılığı olarak 14.700.000.000 TL olarak göstermiştir. İcra dosyasında bulunan ödeme emri suretinde 10.000 USD karşılğı kaç YTL olduğu gösterilmemiştir. Ancak davalı borçlu icra takibine yaptığı itirazında ödeme emrindeki bu eksikliği itiraz veya şikayet konusu yapmamıştır. Bu durumda borçluya gönderilen ödeme emrindeki 10.000 USD karşılığı YTL olarak gösterilmişse icra dosyasında bulunan örnekte gösterilmemiş olması sonuca etkili değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1985 KARAR NO : 2021/257 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERDEMLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/05/2019 NUMARASI : 2018/252 ESAS 2019/90 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/252 Esas 2019/90 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Erdemli İcra Dairesinin 2018/3509 esas sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibin konusu senetteki imzanın sahte olduğunu belirterek ödeme emrinin iptaline, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Örnek 7 ilamsız takipte, borçlu T3 icra dairesine verdiği 10.01.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, borcu bulunmadığını ileri sürerek takibe, borca, ödeme emrine faize itirazlarını ileri sürdüğü, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, icra müdürlüğüce 10.01.2020 tarihinde, ödeme emrinin tebliğinden önce takibin itiraz nedeni ile durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından tebliğden önce yapılan itirazın geçerli bir itiraz olmadığı, bu sebeple takibin durdurulmasına ilişkin icra müdürlük kararının hatalı olduğu gerekçesi ile şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür....