Noterliği'nin 07/06/2012 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesini tebliğ edildiğini, yasal süre içinde davalı tarafça fatura içeriğine itiraz edilmediğini, borçlunun itirazında haksız olup kötüniyetli olduğunu, icra takibini uzatmak amacıyla borca itiraz edildiğini belirterek borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %40'ndan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2021/385 ESAS 2021/577 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekilinin mahkememize tevzi olunan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Gaziantep icra müdürlüğünün 2021/53661 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, Süresi içinde, takibe, yetkiye, borca, ferilerine itiraz ettiğini ve müvekkil yönünden telafisi zor zararların meydana gelmemesi için takibin durdurulmasını talep ettiğini ve itirazlarını dosyaya sunduğunu, Her ne kadar icra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış...
tarafından imzalandığını, açıklanan nedenlerle davacının alacağına kavuşması amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile ------ Esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacak uyarınca başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.Mahkememizce yapılan değerlendirmede; HSK'nın 25/11/2021 gün ve ------sayılı kararı ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5....
İcra Müdürlüğü 2019/7738 esas sayılı icra dosyasına 25.07.2019 tarihli borca itiraz talebini sunduğunu, ancak alacak kalemlerinde maddi hata yapıldığının fark edilmesi üzerine mevcut hata giderilerek borçluya yeni bir ödeme emri gönderildiğini, borçlu vekilince 02.08.2019 tarihli borca itiraz dilekçesiyle yeniden borca itiraz edilip takibin durdurulduğunu, ancak 02.08.2019 tarihli borca itiraz evrakının taraflarına tebliğ edilmediğini, icra müdürlüğünce borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanıdığından hak düşürücü sürenin de 02.08.2019 tarihli itiraz dilekçesine göre tespit edilmesinin gerektiğini, 02.08.2019 tarihli borca itiraz nedeniyle taraflarınca 09.10.2019 tarihinde Konya 2. Tüketici Mahkemesi'nde 2019/137 esas sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, ancak söz konusu davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilip 07.09.2020 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihler aralığında sürelerin işlemeyeceğini, Konya 2....
Davalının icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesi borca itiraz mahiyetinde olup, itirazın iptali davasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan davalının sorumlu olduğu borç miktarının banka kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak ve icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumu tespiti ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......
ödenmemesi üzerine yukarıda --- yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiği ve davalının icra takibine itiraz ettiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve faize itiraz ettiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca müddei iddiasını ispatla mükellef olduğunu, diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükü, davalıya ait olup, davalının geçiş ücretlerini ödemediği de sabit olup; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğu açıkça anlaşıldığını beyan ederek,----- uyarınca teminatsız olarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini, davamızın kabulü ile--- davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız...
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı banka önce Muğla 1.İcra Müdürlüğünün 2008/4328 esas sayılı dosyada davalı hakkında icra takibi yapmıştır. İcra dairesinin yetkisine ve borca itiraz üzerine davacı alacaklı yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili Ula İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve dosya yetkili Ula İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ise de yetkili icra dairesinde davalıya ödeme emri gönderilmeden ve yetkili icra dairesinde yapılan takibe itiraz vaki olmadan işbu dava açılmıştır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle geçerli bir icra takibi yapılması ve yapılan icra takibine itiraz edilmesi dava şartıdır. Temyize konu davada yetkili icra dairesinde davalıya ödeme emri gönderilmediği gibi, yapılmış bir itiraz da bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde davanın kabulü isabetsizdir....
İcra Dairesi'nin 2020/6441 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından cari hesap mutabakat belgesi dayanak gösterilerek davalı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibe önce Adana İcra Müdürlüğünde başlandığı, borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazını kabulü ile dosyanın yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği ve dosyanın İzmir İcra Müdürlüğüne gönderildiği, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçlu vekiline 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin ödeme emri tebliğinden önce 03/09/2020 tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 04/12/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda; davalı borçlunun, davacı banka ile imzaladığı kredi kartı ve kredi sözleşmesine istinaden ödemelerini zamanında yapmaması üzerine davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalının duruşma esnasındaki beyanında icra takibine konu edilen sözleşmeleri imzaladığını, ödemelerini aksatması üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı banka ile yapmış olduğu görüşmede borcun yapılandırılmasını talep ettiğini, ancak borcun yapılandırılmadığını, icra takibine konu edilen borcu kabul ettiğini beyan ettiği, davalının icra takibine konu edilen borçların yapılandırılması hususunda davacı bankanın herhangi bir zorunluluğunun bulunmadığı, davalı borçlunun gerek icra takibine yaptığı itirazında gerekse duruşma esnasındaki beyanında borcun varlığını kabul ettiği, davalının bu beyanlarına göre icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davalının itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir....