Mahkeme ise, yaşanan bu sürece karşın davalının kiralanandaki faaliyetini sürdürmesi, takip konusu edilen borcu da ödememesi gerekçesi ile davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve davalı borçlunun % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermiştir. Bununla birlikte davanın konusunu itirazın kaldırılması oluşturmaktadır. Yapılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibe devam edilebilmesi için alacaklının ya genel mahkemelerden itirazın iptalini ya da icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmesi gerekir. İtirazın iptaline ya da kaldırılmasına karar verilmesi halinde, borçlunun itirazının haksızlığı ortaya çıkacağından takibe devam edilmesi mümkün olabilecektir. Başka bir anlatımla, icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptali ya da kaldırılması zorunludur....
Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında katılım sözleşmesi imzalandığını bu sebeple davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği fatura alacağının davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve tazminat talebine ilişkin olup; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin yapıldığı, davacının 13.613,16 TL alacağının çıktığını, davalı tarafından borcun ödenmemesi nedeni ile Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2017/... esas sayılı takip dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olması nedeni ile itirazın iptali talebine ilişkindir. Dava İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayanan itirazın iptali davasıdır. Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2017/... esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine toplam 13.613,16TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafındanborca, takibe, faiz ve ferilerine itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu anlaşıldı....
Mahkemece, davanın kabulü ile 2.650,00 TL yönünden davalının icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve borca itiraz kısmen yerinde olmakla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İ.İ.K.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkâr tazminatı işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir....
İcra Müdürlüğü ... esas sayılı dosya ile icra takibine başlandığını, davalı şirket ile davacı müvekkili şirket arasında ki cari hesap ekstre borcu bulunduğunu, davalı tarafça icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının, icra takibine konu yapılan satılmış ürünlerin kusurlu çıktığından depolarında beklediğini belirterek iş bu icra takibine itirazda bulunduğunu, bu sebeple takibin durduğunu, borçlu firma yaptığı bu itiraz ile de davacı müvekkili firmayla aralarında bir satış işleminin gerçekleştiğini ve ödemeyi yapmadıklarını kabul ettiklerini, her ne kadar davalı yanca icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itirazda bulunulmuş olsa da, söz konusu icra takibinde yer alan takibe dayanak teşkil eden evraklardan ve taraflarınca sunulacak fatura, mutabakat formu vs. gibi belgelerin, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle davalı yanın davacı müvekkili şirkete borçlu olduğunun anlaşılacağını, müvekkili şirketin ticari defter, faturalar, banka...
İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğu, alacaklısının ... borçlusunun ... olduğu, takip tutarının 52.491,05 TL olduğu, icra takibinin 19/08/2014 düzenleme tarihli, 31/12/2014 ödeme tarihli, 60.000,00 TL tutarındaki bonoya dayandığı, borçlu vekilinin 09/07/2018 tarihli dilekçesi borca itiraz ettiği ve ----- İcra Dairesi'nin 12/07/2018 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İtirazın İptali talebine ilişkindir.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası ile davacı, yaptığı ilamsız icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazını hükümden düşürmeyi ve ilamsız icra takibine kaldığı yerden devam edebilmeyi amaçlar. Bu dava türü bakımından kabul gören belirli temel ilkeler ve itirazın iptali davasının açılabilmesi için belirli önşartlar bulunmaktadır....
İcra Dairesine sunulan borca itiraz dilekçesinde açıkça icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarının dinlenebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış bir icra takibinin varlığı şarttır. (Yargıtay---------sayılı Kararı) Taraf iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin ifa yerinin ---------- olduğu (HMK10 ve HMK 6 md) anlaşıldığından davacı tarafça başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde icra takibinin yapılmış olması özel dava şatı olup, usulüne uygun icra takibinin bulunmaması halinde itirazın iptali davası yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmayacağının kabulü gerekir....
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın 23.08.2010 tarihinde açıldığı, öğrenme tarihinin icra müdürlüğünce işlem tesis edilen 15.05.2009, 08.07.2009 tarihleri olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif aidatlarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İ.İ.K.'nun 67/1.maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Yasanın açık hükmü uyarınca, bir yıllık süre itirazın tebliği ile başlar. Borçlu tarafından 07.05.2009 tarihinde faizle ilgili olarak borca itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmamaktadır....