WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL üzerinden iptali ile hükmolunan miktarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken itirazın iptali davasının koşullarından olan yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibi yapılması gerektiği hususu üzerinde durulup incelenmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının açık olmadığını, senetteki imzaya itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zamanaşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 14.03.2013 tarihinde davalının icra takibine konu senetten dolayı borcunun bulunduğu, davalı tarafça borca ve imzaya açıkça itiraz edilmediği, borcun ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; .... 2....

      Davalı aleyhindeki icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Açılan davada da mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi isabetli olmadığı gibi, HUMK’ nun 17.madde hükmü dikkate alınmadan yetkisizlik kararı verilmesi de doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Esas sayılı dosyası ile başlatıldığını, icra takibine yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; Chargeback sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Hakim ve Savcılar Kurulu'nun 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı gereğince İstanbul 6. 7. 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri, finans alanında ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilmiştir....

          Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Bu nedenle, yetkili mahkeme, HUMK'nun 9 ncu ve devamı maddelerinde tanzim edilen yetki kurallarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı gibi bir zorunluluk söz konusu değildir. Doğal olarak, icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması veya itirazın usulüne uygun olmaması yalnız takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olmasını gerektirmez....

          Mahkemece dava açıldıktan sonra icra takibine konu yapılan ve itiraz edilen takip konusu borç kredi kartının lehtarı asıl borçlu tarafından ödenmiş olmakla, dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kefil olup kefalet imzasına ve borca itiraz etmiş olması ve dava açılmasına neden olması ve açılan davada da icra takibine konu yapılan miktarda davacı bankanın alacaklı olduğu anlaşılmış olmasına göre icra takibine yapılan itirazın haksızlığı da kanıtlanmış olduğundan %40'ı icra inkar tazminatının (585.84 YTL) davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın ... harcamalarından kaynaklandığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır. ... ile ilgili ikinci sözleşmede davalının kefaleti bulunmamaktadır. O halde anılan sözleşme uyarınca verilmiş olan ... borcundan davalının sorumluluğu bulunmamaktadır....

            Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı ile ticari ilişkilerinin bulunduğu, bakiye alacak için davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, borçlunun borca itiraz ederek takibin durduğu takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 3.360,01 TL asıl alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Dosya içerisindeki delillere göre davacının faturadaki malın davalıya teslimi ispata yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin karar verilmesi doğru olmamış mahkemece kararının bozulması gerekmiştir....

              Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra takibi ile borca itiraz üzerine icra mahkemesinde açılan itirazın kaldırılması davası, birbirini tamamlayan ve bütünlük arz eden takip hukuku işlemleridir. Davalı borçlular adına icra takibine itiraz, dosyada vekaletnamesi bulunan vekili Av..... tarafından yapılmış olmasına rağmen, mahkemece duruşma günü ve dava dilekçesi vekil yerine davalı asillere tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanununun 11.maddesi ve Avukatlık Kanununun 41.maddesine göre vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup hakim tarafından resen gözetilmelidir....

                Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu süresinde yaptığı itirazında '' Tarafına gönderilen 2014/22210 nolu icra dosyasına ve içindeki tarafına gönderilen tüm masraflara itiraz ettiğini '' belirtmiştir. Mahkemece davalının geçerli bir itirazı bulunmadığı, itirazda ifade edilmek istenenin icra memur muamelesine karşı şikayet olarak da yorumlanabileceği bu nedenle itiraz geçersiz kabul edildiğinden itirazın kaldırılması talebinin reddine, davalının tahliyesine karar verilmiş ise de; davalının itirazında icra dosyasındaki asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu niteliği ile davalının itirazı borca itiraz niteliğinde olup icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İcra takibine itiraz varsa itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilemez. Bu nedenle davalının itirazı incelenip sonucuna göre karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                  a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir. Bu tarihten sonra davacı 01.4.2010 tarihinde takibin yenilenmesi istemiş ve bu talep 05.05.2010 tarihinde red edilmiş ise de yetki ve borca itiraz ile ilgili bir karar alınmadan yapılan işlemlerin bir geçerliliği olmadığından zamanaşımını kestiğinden söz edilmez. 01.07.2008 tarihinden sonra geçerli olarak yapılan ilk işlem 19.03.2012 tarihli yetki itirazının kabulü ile dosyanın Kars İcra müdürlüğüne, gönderilmesi talebi olduğundan KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre geçmiştir. Eldeki davada ceza zamanaşımı süresinin ise uygulanmayacağı da sabittir....

                    UYAP Entegrasyonu