WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Keşan İcra Dairesinin 2022/2743 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu T3 03/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak borçlunun ödeme emrini tebliğ almadan önce 21/07/2022 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine 22/07/2022 tarihinde takibin durduğunu, borçlunun itirazının İİK.62/a hükmüne ve kamu düzenine aykırı olduğunu ve takibin kaldığı yerden devamını gerektiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden henüz itiraz hakkının doğmadığı için itiraz ve ödeme sürelerinin işlemeyeceğini, borçlunun haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin yasanın emredici hükümleri karşısında sonuç doğurmayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    İİK'nun 168/5. maddesi uyarıca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte yetkiye itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin 10/01/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/01/2016 tarihinde takibe konu bonodaki imzaya ve borca itiraz ettiği, borçlu asilin ise 20/01/2016 tarihinde ıslah dilekçesi vererek yetki itirazında bulunduğu, bu durumda İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, yetki itirazının yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının süre aşımından reddi ile süresi içinde yapılan borca itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Davacı - borçlu tarafından süresinde icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olması, ödeme emrinin ve takibin iptalini istemesine engel değildir. Bu nedenle şikayetçinin anılan konuda şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. İİK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/87 Esas KARAR NO : 2023/68 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/11/2021 KARAR TARİHİ : 31/01/2023 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının ödemediği faturalı borçlarına karşılık İstanbul Küçükçekmece ....İcra Müdürlüğü ... Esas nolu dosyası ile ilamsız takip başlattığını, davalının bu borca faize, takibe, borca itiraz ediyoruz dedigini, söz konusu takipte faiz talebinin olmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu dava açılmadan önce 13/09/2021 tarihinde İstanbul Arabuluculuk Bürosunca ... büro ......

        Yapılan açıklamalar uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi halinde, genel mahkemelerde itirazın iptali davası değil, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılması gerekmektedir. Şayet davalı borçlunun yukarıda yer verilen itirazı dışında ayrıca borca itiraz istemiyle sunmuş olduğu başka bir dilekçesi mevcut ise bu hususun mahkemece öncelikle tespit edilmesi, borca itirazı olduğu takdirde davaya itiraz iptali davası olarak devam edilmesi, borca itiraz etmediği takdirde yapılan açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça süresi içerisinde borca itiraz edildiğinin tespit edilmesi ve davanın itirazın iptali davası olarak görülecek olması ihtimaline binaen ayrıca istinaf sebepleri de aşağıda incelenmiştir....

        Bu durumda mahkemece icra mahkemelerinin görevli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 21/02/2011 tarih 2010/8115 E. 2011/2209 K.) Yapılan açıklamalar uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi halinde, genel mahkemelerde itirazın iptali davası değil, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılması gerekmektedir. Şayet davalı borçlunun yukarıda yer verilen itirazı dışında ayrıca borca itiraz istemiyle sunmuş olduğu başka bir dilekçesi mevcut ise bu hususun mahkemece öncelikle tespit edilmesi, borca itirazı olduğu takdirde davaya itiraz iptali davası olarak devam edilmesi, borca itiraz etmediği takdirde yapılan açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekmektedir....

          Somut olayda murisin takipten önce öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra mirasçılar hakkında takip başlatıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının ise icra takibinin yapıldığı 08.01.2014 tarihinde ve ödeme emrinin tebliğinden önce 19.9.2013 tarihinde alındığı ve kesinleştiği görülmektedir. İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK. nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....

            Somut olayda murisin takipten önce öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra mirasçılar hakkında takip başlatıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının ise icra takibinin yapıldığı 08.01.2014 tarihinde ve ödeme emrinin tebliğinden önce 19.9.2013 tarihinde alındığı ve kesinleştiği görülmektedir. İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK. nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....

              nin 02.09.2020 tarihinde Antalya Genel İcra Dairesinin 2020/154572 esas sayılı dosyası ile müvekkili kurum aleyhine 553.565,80 TL tutarında ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin 08.09.2020 tarihinde taraflarına tebliği üzerine müvekkili kurum nezdinde yapılan incelemede, alacaklı şirkete 30.000 TL borçlu olduğu görüldüğünden hem borca kısmi olarak itiraz edildiği hem de yetkisiz icra dairesinde açılmış olan takibe yetki itirazında bulunulduğunu, icra müdürlüğünce İcra İflas Kanununun 66. maddesi gereğince takibin itiraz edilen kısım yönünden durdurulmasına, kabul edilen kısım olan 30.000.00 TL yönünden takibin devamına karar verildiğini, müdürlüğün 28/09/2020 tarihli kararıyla dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Kocaeli İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, karar evrakına not düşerek dosyaya 35.195,78 TL kısmi ödeme yapıldığını ayrıca dosyanın fiziki olarak postaya verileceğini belirtilmesine rağmen Kocaeli İcra Dairesince işbu not ve yapılan ödemeler dikkate alınmaksızın ödeme...

              UYAP Entegrasyonu