HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/32 KARAR NO : 2022/88 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SUŞEHRİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2021/10 ESAS 2021/17 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine dayanak borç, müvekkillerin babası Ahmet Nalbant'ın karıştığı trafik kazası nedeniyle, Ahmet Nalbant'a karşı açılan tazminat davasından kaynaklanmakta olup, Ahmet Nalbant'ın 03.11.2012 tarihinde vefatı üzerine, müvekkiller davacı vekilinin 24.12.2012 tarihli dilekçesi ile davaya dahil edildiğini, müvekkiller babalarının vefatını takip eden üç aylık yasal süre içinde mirasın reddine yönelik olarak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vek. Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan 37.712,04 TL alacağın davalı tarafça ödenmediğini, alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini ve ödeme emrinin tebliği üzerine davalının, müvekkili şirketin banka hesabına 37.712,04 TL ödeme yapıp, daha sonra icra takibine itiraz ettiğini, davalının borcun fer’ilerini ödemek istemediğinden kötüniyetle takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Bu davanın açılabilmesi için; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, alacaklının, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaması, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması gerekmektedir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (Deynekli, A./Kısa, S: İtirazın İptali Davaları İcra İnkâr ve Kötüniyet Tazminatı, Ankara, 2013 s: 80). Somut olayda ise; Diyarbakır 9. İcra Dairesinin 2019/9864 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde davalı borçlunun ilgili icra dosyasına itirazının olmadığı görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2013/6795 E. (2018/19313 yeni esas) dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilin senet nedeni ile borçlu olmadığı gerekçesi ile 06/06/2013 tarihinde menfi tespit davası açıldığını, Anadolu 7 ATM'nin 2018/1059 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda müvekkilin 32.314,23 TL miktar yönünden borçlu olmadığı ve dava tarihi itibari ile 45.228,58 TL borcu bulunduğunun tespit edildiğini, icra müdürlüğünce 25/10/2022 tarihinde hazırlanan dosya kapak hesabı raporunda mahkeme ilamı dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığını, müvekkilin takibin başlatıldığı tarihte yalnızca 45.228,58 TL borçtan sorumlu olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiğini, bu bağlamda güncel dosya borcunun 117.741,92 TL üzerinden hesaplanacak icra vekalet ücreti ve tahsil harcı eklenmek sureti ile yapılması gerekmekte olup, bunların da eklenmesi ile birlikte müvekkilin güncel borcunun 147.117,72 TL olduğunu, borcun 100.504,45 TL'lik kısmının ödendiğini, buna göre bakiye borcun (147.117,72- 100.504,45...
faizin kademeli olarak işletilmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün 24/04/2017 tarihli kararının kaldırılmasına, taraflar arasındaki protokol kapsamında ödenen toplam 240.000,00 TL'nin dosya borcundan düşülmesine, kapak hesabı yapılırken takip tarihinden itibaren kademeli yasal faiz işletilmesine karar verilmesini istemiştir....
Mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 17.02.2014 tarih ve 2014/1890-4130 sayılı kararı ile;İİK.nun 264. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede itirazın kaldırılmasını veya iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır. Süresinde dava açılmaması halinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır. Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, (7) günlük süre işlemeye başlamaz. Alacaklının (7) gün içinde icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını istememesi ya da aynı süre içinde mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır....
İflas yoluyla takipte, 2004 sayılı İİK’nın 156. maddesi gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasını talep edebilir. Davacı, İstanbul Anadolu ------ İcra Müdürlüğünün ---- sayılı dosyası ile 22/03/2019 tarihinde asıl alacak ve işlemiş faiz ile birlikte toplamda 16.139,55 TL alacak üzerinden iflas yoluyla adi takip başlattığı, borçlunun itiraz etmediği, itiraz edilmediğinden iflas takibinin kesinleştiği, davacının da 18/12/2019 tarihinde İİK.nun 156/4.maddesinde belirtilen 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde huzurdaki iflas davasını açtığı anlaşılmaktadır. Borçlunun itirazı olmaksızın takibin kesinleştiği anlaşılmakla, 156. maddenin yollaması ile 158. maddesindeki usulle davanın ilanına karar verilmiş, ilanlar yaptırılmıştır. İcra müdürlüğüne müzekkere yazılarak kapak hesabı celp edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/897 Esas, 2010/897 Karar sayılı dosyası ile takipteki faize itiraz ettiğini ve itirazlarının reddedildiğini, faiz oranının avans faiz üzerinden hesaplanacağına dair herhangi bir ifade de bulunmadığını, önceki itirazlarında da bilirkişi raporunun 5. Sayfasındaki değerlendirme başlığı altında icra dosyasına ait tüm klasörler incelenmeden hesaplama yapıldığının belirtildiğini, mahkemece itirazları giderilmeden hüküm kurulduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve faiz oranında seçimlik olarak hesaplamayı içerir şekilde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işleminin iptali istemine ilişkindir. Karşıyaka 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/11112 sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takip dosyasından gönderilen 28/10/2019 tarihli kapak hesabında hesaplamaların usul ve yasaya aykırı hatalı olarak hesaplandığını, kapak hesabında icra takip tarihi olarak 28/10/2019 tarihi yazıldığını ve hesaplama yapıldığını, fahiş miktarda faiz işletildiğini, faize faiz işletildiğini, takibe dayanak ilamın Yargıtay'dan döndüğünü ve kesinleştiğini, alacaklı tarafından icra dosyasında bulunan teminatın ödenmesinin talep edildiğini ve yeniden kapak hesabı yapıldığını, 30/10/2019 tarihinde yapılan kapak hesabında bu kez borcun farklı olarak hesaplandığını, icra emrinin ilama aykırı olduğunu beyanla fahiş oranda faiz talebinde bulunulan usul ve yasaya aykırı şekilde hazırlanan 28/10/2019 tarihli kapak hesabının ve devamı niteliğindeki icra müdürlüğü işlemlerinin iptaline, faiz kalemlerinin iptaline, icra müdürlüğünce hazırlanan hatalı kapak hesabının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...
Somut olayda, her ne kadar davacı tarafça icra müdürlüğünce yapılan 20/11/2020 tarihli kapak hesabının hatalı olduğundan bahisle kapak hesabının iptali talep edilmiş ise de, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dosya kapsamında fazla ödeme olmadığı dosya borçlusunun borcunun devam ettiğinin anlaşıldığı..." gerekçesi ile "Eskişehir 1 İcra Dairesinin 2017/5099 esas sayılı takip dosyasında davacının dosya kapsamında 40.864,27 TL fazla ödeme olduğundan bahisle yapmış olduğu şikayetin dosya kapsamında fazla ödeme olmadığı dosya borçlusunun borcunun devam ettiği anlaşıldığından şikayetin reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/179 Esas 2013/298 Karar sayılı 24/12/2013 günlü ilamı dayanak yapılarak müvekkili hakkında Eskişehir 1....