İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, tarafların muvazaalı olarak boşandıklarını, boşanma sonrasında da bir süre daha birlikte yaşamaya devam ettikleri, davacının yurt dışına gideceği ve dolar üzerinden maaş alacağı düşüncesiyle nafaka miktarlarının önemsenmediğini, ancak planlarının gerçekleşmediğini, davacının nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına veya azaltılmasına, iştirak nafakalarının azaltılmasına karar verilmesi talepli olarak istinaf etmiştir. Davalı taraf, istinafa cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması, iştirak nafakalarının azaltılmasına ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dosya kapsamından tarafların Karşıyaka 2....
Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması talebinin reddine, nafakaların her yıl ...tarafından açıklanan .. oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Somut olayda;... Aile Mahkemesinin 2010/908 Esas sayılı dosyasının 01/03/2011 tarihli ara kararı ile davacı kadın lehine 750 TL ve müşterek çocuk lehine 500 TL tedbir nafakasına ilişkin hüküm kurulduğu, tarafların .... Aile Mahkemesinin 2013/718 Esas ve 2014/163 Karar sayılı lmaı ile 25.02.2014 tarihinde boşandıkları, davacı lehine aylık 750 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya verilen müşterek çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 01.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
adına kayıtlı Ankara İli, Çankaya İlçesi Öveçler Mahallesi, 7481 Ada, 9 Parsel, Bağımsız Bölüm 3 adresindeki taşınmazına ait aylık 1.299,29 TL taksit tutarlı (faiz hariç) kredi ödemesini yerine getirdiğini belirterek, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakanın kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine, aksi kanaatte yoksulluk ve iştirak nafakalarının indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı kadın için 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk için 250,00 TL olarak takdir edilen nafakanın 350,00 TL olarak artırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasına ilişkindir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakanın artırılmasına dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren artırıldığının hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir....
ve ... için iştirak nafakalarının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350,00'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."...
Davacı dava dilekçesi ile; 220'şer TL iştirak ve yoksulluk nafakası aldıklarını, ortak çocuk...ve kendisinin masraflarının arttığını belirterek iştirak ve yoksulluk nafakalarının 700'şer TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının evlendiğini, 2 çocuğunun daha olduğunu, kredi borcu bulunduğunu, davacının zenginleşmeyi amaçladığını belirterek davanınn reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iştirak ve yoksulluk nafakalarının 500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm taraflar tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 900 TL'ya, yoksulluk nafakasının ise 1.300 TL'ya çıkartılmasını talep etmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının 10 TL artırılarak 800 TL'na, iştirak nafakasının ise 50 TL artırılarak 550 TL'na yükseltilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ve TÜİK'ın yayınladığı ÜFE gözönüne alındığında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür....
Aile Mahkemesinin 2014/335 Esas, 2016/39 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuklar için iştirak nafakası, davalı kadın için yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, sonrasında nafaka artırım davası açıldığını, Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesinin 2020/107 Esas, 2021/306 Karar sayılı kararı ile çocuklar Volkan ve Ataberk için aylık 400,00'er TL iştirak nafakasına, davacı kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakaların ekonomik şartlarda yetersiz kaldığını belirterek çocukların her biri için iştirak nafakalarının aylık 1.000,00'er TL'ye, davacı kadın için yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı halde gerekçeli hüküm başlığında bu hususun belirtilmemesinin yerinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, maddi olguları anlatmak taraflara, hukuken yorumlamak ise hakime aittir. Her ne kadar dava dilekçesi sonuç bölümünde “tedbir nafakalarının artırılması” denilmiş ise de, istem Bergama Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/30-190 sayılı boşanma kararı ile hükmedilen “yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasına” ilişkin olduğu halde, hükümde tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve bu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Ayrıca, TMK.mad.176/lV hükmüne göre: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerinde yoksulluk nafakasının arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye, yoksulluk nafakasının 150 TL'den 400 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın reddini dilemiştir....