İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; açılan davanın kabulü ile, müşterek çocukların velayetinin davacı babaya verilmesine, iştirak nafakalarının kaldırılmasına yönelik talebinin kabulü çocuklar için taktir edilen aylık 250' şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, çocuklar lehine iştirak nafakası talebinin kabulü ile aylık 200'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı kadın vekili; iştirak nafakasının az olduğunu, davalı kadın lehine nafakaya karar verilmesi gerektiğini, davalı kadının davacı erkeğin ailesi ile aynı evde yaşamak zorunda kaldığını, hakaretlere maruz kaldığını, manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tanıklarının dinlenmesi gerektiğini belirterek; eksik inceleme, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası ve manevî tazminat hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C....
İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücüne göre, mahkemece saptanan iştirak nafakası miktarları az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı ilamı ile müşterek çocuk Mert Soydal lehine hükmedilen aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00TL artırılarak 1.500,00TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tayin edilen iştirak nafakasının karar kesinleşme tarihi itibari ile her yıl dönem başlarından itibaren ÜFE oranında artırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; protokol kapsamında karar verilmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Antalya 11. Aile Mahkemesinin 2020/477 E. 2020/413 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2014 NUMARASI : 2014/25-2014/363 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının boşandıklarını, boşanma ilamı ile davacı kadına 100 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Gamze ve Kübra için 50'şer TL iştirak nafakasına karar verildiğini, iştirak nafakasının sonradan 75'er TL'ye yükseltildiğini belirterek, yoksulluk nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye, iştirak nafakasının 75'er TL'den 250'şer TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı (vasisi) cevabında; davalının sinir hastası olduğunu, yeniden evlendiğini, 1.050 TL maaş aldığını beyan etmiştir....
nafakasının mahiyeti gereği reddi gerektiğini, müvekkili ve çocuğun çevresinden aldıkları borçlarla hayatını idame ettirdiklerini, davacının, davalının tüm gelir kaynaklarını bloke ettirdiğini, Mozaik isimli, değeri 20.000.000,00 $'ın üzerinde olan şirketin tüm imkanlarını istediği gibi kullandığını, halen sadece maaş olarak aylık 40.000,00 TL aldığını, iştirak nafakasının yeniden düzenlenmesini gerektirecek durumun var olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de;müşterek çocuklar yönünden hükmedilen nafakaların iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. ve 3. bentlerinde yer alan “...iştirak nafakasının..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...tedbir nafakasının..." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye verilen 03.10.2000 doğumlu... idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair ...Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri gereğince, idrak çağındaki küçüklerin ebeveynlerinden hangisinin yanında kalmak istediği konusunda hakim tarafından bizzat dinlenilerek görüşünün alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gepektirmiştir....
Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Somut olayda; 06.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma ilamında 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve 01.01.2014 tarihinden başlamak üzere iştirak nafakasının gelecek yıllarda TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık ortalamalara göre belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği verildiği anlaşılmaktadır. Artırım davası açılması kanunda belirli bir süreye tabi tutulmamıştır. Davacı, hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ve ihtiyacı karşılamadığını ileri sürmektedir. Davacının bu husustaki delilleri toplanıp, küçüğün ihtiyaçlarının tesbiti ile, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafakanın hüküm altına alınması gerekmektedir....
Somut olayda, boşanma davasında tayin edilen iştirak nafakasının artırılması talep edilmiş ise de; boşanma kararında iştirak nafakasına hükmedilmemiş olmasına göre, davadaki istem; artırım davası olmayıp, boşanma davası sonrasında iştirak nafakası istemi niteliğindedir(TMK m 327,328). Mahkemece, bu husus gözetilmeden iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de; hükmün davacı tarafça temyiz edilmiş olması ve ilk defa takdir edilen iştirak nafakasının müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile davalının gelir durumu gözetildiğinde şimdilik yeterli olması nedeniyle, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “…Kadıköy 1. Aile Mahkemesinin 2003/550 Esas, 2004/864 karar sayılı ilamıyla bağlanan aylık 50 TL....