WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından iştirak nafakasının reddi, maddi ve manevi tazminat miktarı ile çocukla kişisel ilişkinin süresi yönünden; davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md. 186/1) geçimine, (TMK md. 185/3) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md. 169)....

    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, ödenmekte olan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.800,00 TL'ye indirilmesine, hükmedilen nafaka toplamının % 20'ni geçmeyecek şekilde her yıl TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranında otomatik artışa tabi tutulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Davalı vekili verilen kararı; nafakanın indirilmesi ve %20'yi geçmeyecek şekilde artış oranı uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Dava; iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İstanbul 12. Aile Mahkemesinin 2016/352 Esas, 2016/368 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları ve ortak çocuğun velâyet hakkının anneye bırakıldığı, babanın halen Antalya İli Alanya İlçesinde ikamet ettiği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepli davada, sosyal inceleme raporu uyarınca ortak çocuğun, babaya yönelik endişeli ve kaygılı duygu durumunun bulunması, baba ve annenin farklı illerde yaşıyor oluşu, babayla çocuk arasında 2 haftada bir kurulacak yatılı kişisel ilişkinin ortak çocuk için yorucu olabileceği ve bu durumun çocuğun düzenini bozabileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile; çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, ortak çocuk ... ve davalı baba ...'...

      düzelme meydana geldiğini belirterek davanın kabulü ile aylık 1.000 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.800 TL'ye çıkartılmasına ve ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin 2014 yılında boşandıklarını, bu zamana kadar iştirak nafakasının artırımının istenmediğini, müvekkili tarafından 06/12/2018 tarihinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin hemen ardından nafaka artırım davası açıldığını, davanın amacının artan ihtiyaçların karşılanması ve çocuğun üstün menfaati olmadığını, müvekkilinin çocuğuna babalık yapmasını, daha fazla görüşmesini istemezken masraflara katılım konusunda ise tam tersini istediğini, tüm bunlara rağmen müvekkilinin davacı tarafından makbuzu gösterilmiş her türlü giderin yarısını karşılayacağını, müvekkili tarafından müşterek çocuk için yıllık 12.000 TL ödeme yapıldığını, aynı miktarda ödemeye davacının da katıldığını, bu nedenle...

      , iştirak nafakasının kaldırılmasına mümkün olmadığı takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi için karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece kusur belirlemesine ve boşanma hükmüne yönelik karar taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği, kesinleşen kusur belirlemesine göre davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve baskı uyguladığı, kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın bulunmadığı, davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, velâyeti anneye verilen çocuklar ile baba arasında, velâyeti babaya verilen çocuklar ile de anne arasında çapraz kişisel ilişki kurulmuş ise de ayın belirli haftalarında hafta içini de kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması çocukların eğitim hayatını olumsuz etkileyeceği gibi, yaz aylarında tesis edilen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı kadının dava dilekçesinde nafakalar için ÜFE oranında artırım talebi bulunmamasına rağmen mahkemece ilk hükümde nafakalara ÜFE oranında...

        Davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalının davasının reddine, velayeti davacı annede bulunan 2001 ve 2004 doğumlu müşterek çocukların nafakaların 500'er TL 'ye indirilerek her yıl Üfe oranında artırılmasına, boşanma kararı ile velayeti kendisine bırakılan 2013 doğumlu müşterek çocuk için bağlanan 100 TL iştirak nafakasının 1.000 TL'ye artırılmasına ve her yıl Üfe'ye göre artırılmasına karar verilmesini istemiştir....

          Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; erkeğin reklam sektöründe çalıştığını, Covid 19 salgınından çok etkilendiğini, bu iş dışında başka gelirinin olmadığını, iştirak nafakasının tamamının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın istinafa cevap dilekçesi ile; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, anlaşmalı boşanmada belirlenen iştirak nafakasının kaldırılması, aksi halde indirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre, tarafların 31.03.2016 tarihinde boşandıkları, 30.12.2010 doğumlu Doğa adında bir çocuklarının olduğu, davacı erkeğin 12.08.2018 tarihinde yeniden evlendiği, davalı kadının halen bekar olduğu, İstanbul 14....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı ile .....Aile Mahkemesinin ...sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar ........ın velayetlerinin anneye verildiğini, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 750'şer TL iştirak nafakası belirlendiğini, çalışmış olduğu.....'nin iflasına karar verildiğini, belirlenen iştirak nafakasını ödeme gücü kalmadığını belirterek; iştirak nafakasının kaldırılmasına veya indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan asıl davada; iştirak ve yoksulluk nafakasının indirilmesi, davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan karşı davada iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, önceden taraflara dair nafakaya ilişkin dava koşullarında bu nafaka kararlarının verildiği tarih gözetilerek, tarafların ekonomik durumunda önemli ölçüde herhangi bir değişikliğin olmadığı gerekçesiyle hem asıl davanın, hem karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, asıl davaya yönelik temyiz itirazları yerinde değildir....

              UYAP Entegrasyonu