Toplanan delillerle, ortak çocuğun eğitim çağında olduğu bu nedenle her hafta kurulan kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, bu nedenle kişisel ilişkinin ayın belirli hafta sonları düzenlenmesinin çocuğun menfaatine ve üstün yararına uygun olduğu anlaşılmakta ise de babanın iş durumu ve samimi beyanları dikkate alınarak “her ayın 2. ve 4. haftası cuma günü saat 18.00'den Pazar günü saat 18.00'e kadar” kişisel ilişki kurulmasının küçüğün üstün yararına daha uygun olacağı anlaşılmaktadır. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 2. Aile Mahkemesi SAYISI : 2020/62 E., 2022/1022 K. Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ile iştirak nafakasının artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir....
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velâyet ve iştirak nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkiye yönelik asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen velayet ve iştirak nafakası davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi uyarınca çekişmesiz yargı işidir....
DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.10.2018 gün ve 2018/6476-2018/11481sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Mahkemece neticeten ve özetle"...kadının davasında iştirak nafakasının aylık 300 TL.dan aylık 700 TL.ye çıkarılmasına,kararın kesinleşme tarihi baz alınarak her yıl üfe oranında otomatik artırılmasına,karşı davanın reddine"karar verilmiş,karara karşı davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle "...aşamadaki vakıaları tekrar ile birlikte diğer tarafın davasının reddi,olmadığı takdirde en fazla yasal faiz oranı kadar nafaka artışının yapılması gerektiğini,karşı davanın kabulü gerektiğini,kişisel ilişki ile ilgili taleplerinin de hiç dikkate alınmadığını,kararın kaldırılmasını"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava kadının davasında iştirak nafakasının artırımı,erkeğin karşı davasında velayetin değiştirilmesi/olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinden ibarettir....
yükseltilmesine, anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının infazda tereddüt yaratmamak üzere tümüyle kaldırılmasına, davacının velâyetin değiştirilmesine yönelik talebinin reddine, davacının çocuklarla baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin kabulüne, Gemlik 2....
O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru bulunmamıştır. 5- Mahkemece, 21.08.2015 doğumlu ortak çocuk ...’nın velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılmış, ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Farklı şehirde oturulması hali için de ortak çocuğun yaşına uygun olmayacak şekilde Ağustos ayında 30 gün boyunca yatılı olarak babanın yanında kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir....
Boşanma ilamında baba ile kurulan kişisel ilişkinin o dönem müşterek çocuğun yaşının küçük olması, anne sevgi ve bakımına muhtaç olması sebebiyle yatılı olmaksızın oldukça sınırlı bir şekilde tesisine karar verildiği, gelinen aşamada müşterek çocuğun 7 yaşında olup; baba ile yatılı kişisel ilişki kurabilecek yaşta ve olgunlukta olduğu anlaşılmaktadır. Sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişkinin daha uzun süreli düzenlenmesinin küçüğün yararına olacağı rapor edilmiştir. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerektiği anlaşılmakla; davalı/birleşen dosya davacısı erkeğin müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin arttırılması talebinin KABULÜNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminatlar, kişisel ilişki ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. C....