Davalı, davacının talebi olan tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki hususunda istinaf kanun yoluna başvurmamıştır. Bu nedenle, davacı, katılma yolu ile tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki hususunu istinafa getiremeyeceğinden, davacının bu yöndeki istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının maddi-manevi tazminat dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- Davacının maddi-manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Afşin 2....
Bozma sonrası yapılan 22/09/2022 tarihli yargılamada; Yargıtay'ın iştirak nafakasına ilişkin bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesinde çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 22/06/2021 tarihli kararı ile müşterek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu halde davacının iştirak nafakası yönünden talebinin, tamamı ile kabul edildiği ve taleple bağlılık ilkesi gereği talep edilen dışında bir miktara hükmedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bozma ilamı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, bozma sonrası yapılan yargılamada kadının iştirak nafakası talebine yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1- Yargıtay 2....
Dosyada yer alan iddialar ve dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında çocukların babaları ile kişisel ilişki kurmak istemedikleri, babaya olan güvenlerinin sarsıldığı, babayla görüşme konusunda isteksiz oldukları, direnç gösterdikleri, babaları ile görüşmelerinin yüksek yararlarına olmayacağı anlaşıldığından yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı kadın vekilinin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulü ile Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca bu hususta yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası ve maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminat ve iştirak nafakası miktarı ile kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, bu hususlarda HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği yeniden esas hakkında hüküm tesisine, Mersin 5....
İstinaf Sebepleri 1-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu,kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2-Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde;kadının, erkeği sevmediğini, istemediğini belirterek kusuru, birleşen davanın kabulünü, velâyeti, kişisel ilişki süresini, aleyhine tedbir- iştirak- yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminata hükmedilmesini, lehine maddî- manevî tazminat verilmemesini istinaf kanun yoluna getirmiştir. C....
; Davacı - davalı dava dilekçesinde iştirak nafakasının miktarının artırılması yanında çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır....
Sonuç itibariyle; davacı - karşı davalı kadının kusura, çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına, tazminatlarda faize hükmedilmemesine, davalı - karşı davacı erkeğin kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı iştirak nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalının, esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı iştirak nafakası yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalının iştirak nafakası yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir. Davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı karşı davalı koca; iştirak nafakası yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı kadın; kişisel ilişki, iştirak nafakası miktarı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararı ve menfaatidir. Velayet ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bir başka deyişle velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir....
İlk derece mahkemesince çocuk ile baba arasında kademeli kişisel ilişki kurulduğu, yine kurulan kişisel ilişkinin bazı dönemlerinde başlangıç ve bitiş saatlerini içermediği anlaşılmaktadır. Hükmün infaz edilebilir nitelikte; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde verilmesi gerekir (HMK m.297/son). Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gelecek yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilineme- yeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsizdir....
edilen iştirak nafakası çoktur....