WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 900,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) gereğince, davacı-davalı kadının dava dilekçesinde aylık 400,00'er TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu ve dilekçelerin teatileri aşamasında usulüne uygun ıslahla talebini de artırmadığından takdir edilen iştirak nafakası miktarının talebi aştığı, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olanın çocukların üstün yararı olduğu, çocuklar ile ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuklar için de bir hak olduğu, kurulacak kişisel ilişkinin analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olması gerektiğinden, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal...

    Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Buna göre mahkemece yapılan düzenleme gereğince müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuk yararına olduğu ve kişisel ilişki ile ilgili düzenlemelerin her zaman değiştirilebileceğinden davacının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların tedbir nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir. TMK'nun 186. maddesinde ise eşlerin evlilik nedeniyle beraberliğin giderlerine kendi güçleri ve imkanları doğrultusunda emek ve mal varlıklarıyla eşlik edecekleri düzenlenmiştir....

    Hüküm davacı kadın tarafından, nafakalar ve tazminatların miktarı, ortak çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişki, karşı dava ile verilen karar ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, karşı dava ile ilgili verilen karar, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 01.10.2018 tarihli ilamında tarafların temyiz taleplerine göre sınırlandırma yapılarak, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, tarafların diğer temyiz taleplerinin ise onanmasına karar verilmiştir. Dairemizin onama-bozma ilamı ile kadının boşanma davasının kabulü ve velayet yönünden hüküm kesinleşmiştir....

      HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı-davalı erkek vekilinin, karşı davanın kabul edilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmesine, kadın lehine hükmedilen tazminatlara, velayete, tedbir ve iştirak nafakasına, tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talepleri ile; davalı-davacı kadın vekilinin, asıl davanın kabul edilmesine, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarına, çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin anne gözetiminde olacak şekilde düzenlenmemiş olmasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Taraf vekillerinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplenin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE; C-) Davalı-davacı kadın vekilinin, müşterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin yatılı olarak tesis edilmiş olmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarına ve tedbir-yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, kişisel ilişki süresini, tedbir - iştirak nafakası miktarını, yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, velayeti, kişisel ilişki süresini, kadın lehine tedbir - iştirak nafakası verilmesini, erkek lehine tedbir - iştirak - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin tespiti", "kişisel ilişki kurulması" ile "tedbir ve iştirak nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından; iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı babanın kişisel ilişkiye yönelik davasının tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2012...

        Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocukların yaşlarına ve ihtiyaçlarına nazaran 600 'er TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktarlar iştirak nafakası olarak belirlenmiştir. Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin yerinde ancak miktarının düşük olduğu, 800 TL yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar yoksulluk nafakası olarak belirlenmiştir....

        İstinaf Sebepleri 1.... erkek vekili; toptan nafakaya hükmedilmesi, manevî tazminat ve miktarları, velâyet, kişisel ilişki, çocuk ve kadın için belirlenmiş olan tedbir nafakası miktarları yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı-davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, kişisel ilişkinin yatılı olarak verilmesi, toptan yoksulluk nafakası ve miktarı, tazminat miktarı, çocuk yararına verilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın ve çocuk lehine belirlenen nafaka miktarlarına her yıl TÜFE oranında artış yapılmaması yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. C....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından maddi tazminat, yoksulluk nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 03.04.2018 tarihli ilamı ile kusur belirlemesi, iştirak nafakasının ve maddi tazminatın miktarı, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişkinin belirlenmesi yönünden bozulmuştur. Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kısımları ise kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamaz....

            Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından müşterek çocuklar ile babaları arasında yaşa göre terditli kişisel ilişki tesis edilmiş ise de; bu hususun hatalı olduğu, çocuklardan Koray'ın Dairemiz inceleme tarihi itibarı ile 3 yaşını doldurduğu, bu tarihten itibaren 2.kademedeki kişisel ilişkinin uygulanır hale geldiği, tesis edilen kişisel ilişkinin de yeterli olduğu, çocuklardan Nisa'nın Dairemiz inceleme tarihi itibarı ile henüz 3 yaşını doldurmadığı, 1.kademedeki kişisel ilişkinin ise Dairemiz inceleme tarihi itibarı ile çocuğun yaşı da gözetildiğinde yetersiz olduğu anlaşılmakla, davacının şahsi ilişkinin refakatinde gerçekleşmesine yönelik istinafının reddine, süresine yönelik istinafının kısmen kabulüne, davalı erkeğin ise istinafının kısmen kabulüne karar verilmiştir. T.M.K'nun 169....

            UYAP Entegrasyonu