WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise davacı kadın yararına dava tarihinden karar tarihine kadar 500,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren 500,00 TL yoksulluk nafakası ve davacı kadın yararına 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. İlk hükümde davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, ilk hükümdeki miktarlar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı olacak miktarlarda tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    nafakalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....

      Ayrıca, tedbir nafakası haricinde boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Somut olayda; 16.12.2014 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2013/588 Esas, 2014/755 Karar sayılı tarafların boşanmalarına ilişkin ilamın mevcut dosya kapsamına göre temyiz edildiği takip tarihi itibariyle kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Boşanma hükmü kesinleşmemiş olduğundan buna bağlı (fer'i nitelikteki) iştirak nafakası da kesinleşmeden takibe konulamaz. Bu nedenle şikayetin iştirak nafakası yönünden de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL artırılarak 400,00 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz olunmuştur . Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. 1- Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          CEVAP Davalı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 2.500,00'er TL tedbir, 4.000,00'er TL iştirak nafakası ile müvekkili yararına 2.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş, 25.12.2023 havale tarihli ıslah dilekçesiyle ortak çocuk yararına iştirak nafakasını 35.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. III....

            Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre az olduğu anlaşılmakla,Dairemiz karar tarihi itibarı ile aylık 1.000,00TL ye yükseltilmesine karar verilmiş olup kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş olup, erkek vekilinin istinaf talebinin reddine, kadın vekili istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, bu husus taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/2011 Esas sayılı ve 22.05.2008 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, müşterek iki çocuğun velayetlerinin ise davalıya bırakıldığını; Tekirdağ Aile Mahkemesinin 2014/621 Esas sayılı ve 22.01.2015 tarihli kararı ile müşterek iki çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, iştirak nafakasına hükmedilmediğini; davalının çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, yoksulluk nafakasının da yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek iki çocuk için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine ve her yıl TEFE oranında artırılmasına veya yoksulluk nafakasının kesilip müşterek çocuklara aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası bağlanmasına ve her yıl TEFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı-davacı kadının iştirak nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- Davacı-davalının yoksulluk nafakasına yönelik, davalı-davacının ise iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; Nizip Aile Mahkemesinin 27/01/2023 tarih, 2022/67 esas ve 2023/60 karar sayılı kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 4- 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğinden; a)-Müşterek çocuk 04/08/2008 doğumlu Leyla ÇETİNKAYA lehine boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak, davalı-davacıya VERİLMESİNE, b)-Davalı-davacının...

                İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince her ne kadar kadın yararına hükmedilen toplu yoksulluk nafakası kaldırılarak kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 350.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; davalı-karşı davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalıştığı tespit edildiği takdirde iş ve gelirinin düzenli ve sürekli olup olmadığı araştırılıp, elde ettiği gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı hususları hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu