kaldırılmasına, davacı-davalı kadının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuğa harcanmak üzere aylık 400,00 TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-davacı erkeğin kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı -davacı erkeğin, kadının boşanmanın feri niteliğindeki reddedilen talepleri yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine," karar verilmiştir....
Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet dikkate alındığında çocuk için TMK 182/2.maddesi gereğince verilen iştirak nafakası miktarının çocuğun yaşı, ihtiyaçları kapsamında az olduğu kanaati oluşmuştur. Bu haliyle davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 4.bendinin kaldırılmasına, davacının çocuk için iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL iştirak nafakasının çocuğa harcanmak üzere davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet dikkate alındığında davacı kadın için TMK 175.madde gereğince verilen yoksulluk nafakası azdır....
Davalı erkeğin sürekli gelirinin bulunmaması gerekçe gösterilerek davacı kadının iştirak-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Erkeğin ceza evinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün çalışmasına bedensel veya ruhsal bir engeli bulunmadığı sürece, düzenli bir gelirinin bulunmaması onu yoksulluk nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Aksi düşünce, yoksulluk nafakası alacaklısının haklarının ileriye dönük olarak kaybedilmesine sebep olur. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün ekonomik durumu, ancak nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. Yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, davacı kadının doğum izninde olduğu, kirada oturduğu bildirilmiştir....
Davaya konu edilen yoksulluk nafakası, boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren hüküm ifade edecektir. Somut olayda ise, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir ay sonra nafakanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olup, aradan geçen sürede tarafların mali durumlarında önemli ölçüde değişiklik meydana geldiği ispat edilememiştir. Öte yandan, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası ile dava dışı müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakası, boşanma davasında davacının mali durumu belirlendikten sonra birlikte karara bağlanmıştır. Bu nedenle, aynı davada hüküm altına alınan nafakalardan birinin, diğerinin azaltılmasına neden teşkil etmeyeceğinin gözetilmemesi de yerinde değildir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve hüküm ifade ettiği tarih gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Kadın vekilinin, yoksulluk ve iştirak nafakası dışındaki tüm istinaf talebinin, erkek vekilinin ise çocuklar yararına takdir edilen tedbir nafakası dışındaki tüm istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Kadın vekilinin, iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik, erkek vekilinin ise çocuklar için takdir edilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5.bendinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE; -Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5.bent yerine geçmek üzere: Müşterek çocuklar yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, Müşterek çocuklar 22/03/2019 dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 1.000,00er TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, C-Tarafların istinaf incelemesine hasren yaptığı yargılama giderine yönelik...
düşeceği anlaşıldığından, hakkaniyete uygun yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken nafaka talebinin reddini karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocukların yaşları ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, yerel mahkemece çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu anlaşılmakla anlaşılmakla, davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası ile, iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin 8.maddesinin tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacı kadın lehine hakkaniyete uygun şekilde tedbir ve yoksulluk, çocuklar lehine de, hakkaniyete uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir....
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerde davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın yoksulluk nafakası yönünden davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin vakıaya yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2- Davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 5. bendinin iştirak nafakası yönünden KALDIRILMASINA, -Davacı kadının iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, 3- Davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 6. bendinin yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA, -Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, 4- Davacı kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile...
şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...
Dairemizin bu ilamına karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, velayet ve tazminatlar yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuş, karar düzeltme incelemesi sonucunda kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden onama ilamının kaldırılmasına, hükmün diğer bozma sebepleri yanında yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına, davalının diğer karar düzeltme isteklerinin ise reddine karar verilmiştir. Bu halde ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden bozma yapılmamış, bu yönden hüküm kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru görülmemiştir....