Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre davacı karşı davalının yapılan istinaf incelemesinde; Dosya kapsamı ve özellikle toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirildiğinde; Tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, tarafların eşit kusurlu olduğu, bu nedenle erkek yönünden TMK m. 174/2 düzenlenen manevi tazminat , kadın yönünden de TMK'nun 174/1- 2.maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Davacı karşı davalı erkeğin TMK m. 174/1 kapsamında maddi tazminat talebi bulunmadığı görülmüştür. Davacı karşı davalı erkek kadının nafaka talebi bulunmadığını belirtmiş ise de, kadının karşı dava dilekçesinde açıkça 1.000,00 TL tedbir nafakası talebinin bulunduğu, bu nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Maddi olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Hakim, tarafların hukuki nitelendirmesiyle bağlı değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin zaman zaman müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, saksı fırlattığını, mahremiyetini ailesine anlattığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline hakaret ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, aksi halde müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk yararına aylık 700 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili yararına 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 8.000 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir....
destekte bulunmayı da bıraktığını, hem maddi hem de manevi olarak müvekkili ve ailesinin diğer fertleriyle bağını kopardığını belirterek, tarafların öncelikle TMK 161. maddesine göre, mahkeme aksi kanaatte ise, TMK 166. maddesine göre boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, müşterek çocukların her biri için aylık ayrı ayrı 800,00 TL tedbir-iştirak nafakası ile müvekkili için 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dilekçeler aşaması bittikten sonra davacı 30.01.2018 tarihli dilekçe ile tazminatların miktarını belirterek velayet, tedbir iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. TMK m.169 kapsamındaki tedbir nafakası ve iştirak nafakası her zaman talep edilebiliniyor ise de, yoksulluk nafakasını dilekçeler aşamasında serbestçe, diğer yargılama saflarında ise ancak karşı tarafın muvafakat ile istenebilecektir.(6100 sayılı HMK nın 7251 sayılı kanunu 15 maddesi ile değişik 141/1 maddesi). Bu bakımdan davacının yoksulluk nafakasına ilişkin talebi süresinde değildir. Mahkemenin yoksulluk nafakası ile ilgili kararı usule uygundur. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarı uygundur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK 161. maddesi gereğince zina nedeniyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kadın yararına 400 TL tedbir nafakası takdirine, kadının yoksullu nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için 425 TL tedbir/iştirak nafakasına, davalı ve birleşen davacı kadının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı erkek lehine 2.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK 161. maddesi gereğince zina nedeniyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kadın yararına 400 TL tedbir nafakası takdirine, kadının yoksullu nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için 425 TL tedbir/iştirak nafakasına, davalı ve birleşen davacı kadının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı erkek lehine 2.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, TMK 174.madde yasal koşullarının davacı kadın lehine oluştuğu dikkate alındığında tarafların ekonomik, sosyal durumları, TBK 50- 51.maddeler ve hakkaniyet dikkate alınarak davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı erkek davaya yasal sürede cevap vermemiş, beyan dilekçesi ile yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu haliyle davalı erkeğin yasal sürede talep edilmeyen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
, kadın yararına 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Yukarıda açıklandığı üzere zina sebebine dayalı açılan davada boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın kusurlu olduğundan kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1- 2) hükmedilemez. Davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerekir. İlk derece mahkemesince davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi isabetlidir. Sonuç itibariyle; davacı erkeğin maddi ve manevi tazminatın miktarına, davalı kadının kendisi yararına tedbir nafakasına, iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, davacı kadın lehine verilen maddi ve manevi tazminat ile davalı erkeğin talep ettiği maddi-manevi tazminat ve iştirak nafakası hakkında hüküm kurulmamış olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dşında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkek dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile iştirak nafakası talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince bu talepler hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş, bölge adliye mahkemesince de davalının istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararda bu hususa değinilmemiştir...