İşte 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 54. maddesi de bu sınırlamalardan biridir. 5510 sayılı Kanunun 54. maddesi “Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda; a) Uzun vadeli sigorta kollarından; 1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı, 2) Malûllük (Ek ibare fıkra: 17/04 /2008-5754 S.K./34.mad) vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı, 3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı, 4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı, 5) (Değişik bend: 17/04/2008-5754 S.K./34.mad) Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya...
Davalının vatandaşlık numarası da bildirilmek suretiyle; babasından aldığı gelir/aylığa ilişkin tahsis dosyası ve varsa davalının kendi çalışması nedeniyle bağlanmış gelir/aylığa ilişkin tahsis dosyasının tümünün onaylı suretlerinin celbi ile eklendikten sonra dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Edirne ili, İpsala ilçesi, … beldesinde 3083 sayılı Kanun uyarınca topraksız çiftçilere toprak dağıtımı projesi kapsamında hak sahibi olarak belirlenen davacının hak sahipliğinin; arazi satışı yaptığı gerekçe gösterilerek iptal edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir....
Davacı ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendilerine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazlarda malik olarak hak sahibi olduklarının tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Asliye Hukuk Mahkemesince göreve ilişkin bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı üzerine Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazların kamulaştırma öncesinde tamamı 2'şer pay kabul edilmek suretiyle 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'e, diğer 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 13.12.2018 tarih, 2018/1672 Esas, 2018/7745 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinden; Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı 2.493,00 m² alanlı arsa nitelikli taşınmazın kat irtifakına göre, depolu asma katlı dükkan nitelikli, … arsa paylı, 3 numaralı bağımsız bölümün … tarihli ve … yevmiye ile davacı adına tescil edildiği; işbu dava devam ederken davacının taşınmaz üzerindeki hak sahipliğinin 3. kişiye devredildiği görülmektedir. Davacının taşınmazda hak sahibi olduğu dönemde doğan değer kaybı zararının karşılanması istemiyle açtığı işbu davanın niteliği ve özelliği gözetildiğinde; taşınmazın uğradığı değer kaybı zararının karşılanması için hak sahipliğinin davanın sonuna kadar devam etmesinin zorunluluk arz etmediği açık olup dava açma ehliyetinin hak sahipliğinin devriyle ortadan kalktığının kabulüne olanak bulunmamaktadır....
Ayrıca belirtilmelidir ki; sözü edilen Kanunun “Kısmi aylıklar” başlığını taşıyan ...’uncu maddesinde de; ... güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle ... güvenlik kanunlarına göre kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların, istekte bulunmaları durumunda, ...’üncü madde hükmüne göre tahakkuk ettirilen borçlarını tümüyle ödemeleri koşuluyla kısmi aylıklarının, borçlarını ödedikleri tarihi izleyen ay başından itibaren tam aylığa çevrileceği, bu uygulamada borç tutarının tahakkukunda sözleşme akdedilen ülkenin sigorta kurumlarınca gönderilmiş olan hizmet cetvelindeki, tam aylığa yeterli olan gün sayılarının gözetileceği, ancak, istekleri halinde sigortalı veya hak sahiplerinin, hizmet cetvelindeki gün sayılarının tamamını da borçlanabilecekleri hüküm altına alınmıştır....
Mahkemece, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, yaşlılık aylığı tahsisi şartlarından olan işten ayrılma koşulu irdelenerek, aylığa hak kazanılan tarihin belirlenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; Türkiye ile Danimarka Krallığı arasında yapılmış olan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinde, bir kimsenin Türk sigortasına girişten önce bir ... sigortasına girmiş bulunması halinde, ...sigortalarına girişin Türk sigortalarına giriş olarak kabul edileceğinden bahisle, yazılı şekilde karar verilmiş ise de; 13.12.1999 imza tarihli, 01.12.2003 yürürlük tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nde, Danimarka ülkesinde çalışmaya başlanılan veya Danimarka Emeklilik Sigorta Rejimine tabi olunan ilk tarihin Türkiye'de sigorta başlangıcı sayılması gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, ayrıca, aynı sözleşmenin 33’üncü maddesinde yer alan “Bir Danimarka veya Türk vatandaşı, ya da geriye kalan hak sahiplerinin, özellikle Türk mevzuatına göre tamamlanan prim veya sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin Danimarka mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin...
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince 5.037 gün üzerinden 01.04.2002 tarihi itibarıyla kendisine yaşlılık aylığı bağlanan davalı sigortalının 31.05.2002 tarihine kadar çalıştığının davacı Kurumca belirlenmesi üzerine aylığının iptal edildiği, yönelttiği ikinci başvuru üzerine bu kez aylığın 5.101 gün üzerinden 01.02.2006 tarihi itibarıyla yeniden tahsis edildiği, taraflarca karşılıklı olarak açılarak birleştirilen ilk davada mahkemece verilen, 01.06.2002 günü itibarıyla aylığa hak kazanıldığına, 01.04.2002 – 01.06.2002 döneminde yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte istirdadına ilişkin kararın Dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmakta olup işbu davada istem, yersiz ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte geri alınmasına yöneliktir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, emekli olduğu tarihten itibaren kısmi sözleşme aylığına hak kazandığının, 3201 sayılı Yasa kapsamında yaptığı borçlanmayı takip eden tarihten itibaren kısmi sözleşme aylığının tam aylığa dönüştürülmesine hak kazandığının tespitine, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla kısmi ve tam aylıklardan şimdilik 500-TL'nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....