"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 28/7/2010 tarihli dilekçesi ile Çamköy 130 parselin sınırlarının belirlenmesi sırasında 57 parsel sayılı taşınmaza tecavüz edildiğini belirterek Çamköy 57 parsel ile 130 parselin sınırlarının yeniden tespitini ve davacının 130 parseldeki hak sahipliğinin belirlenerek kaydın güncelleştirilmesini ve tapu siciline tescilini talep ederek dava açmıştır. Mahkemece bu parseller hakkında kullanım kadastrosu ile ilgili tutanak düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SİGORTALININ AYLIĞA HAK SAHİPLİĞİNİN BELİRLENMESİ Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı kararı, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndan kaynaklanan davalar hakkında verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir....
ya satmış olduğunu, bu nedenle söz konusu taşınmazda hissesi bulunmadığının anlaşıldığını, davalının geçersiz tapu kaydı ile hak sahibi olduğunun tespit edilmesi üzerine 04.10.2007 tarihli mahalli hak sahipliği inceleme komisyonu kararı ile 7269 sayılı kanunun 29.maddesi gereğince hak sahipliğinin iptal edildiğini, kendisine hak sahipliğinin iptal edildiği bildirilerek konutun boşaltılması yönünde tebligat yapıldığını, davalının konutu teslim etmemesi nedeniyle Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/425 E.lı dosyası ile davalı aleyhine tapu iptal tescil davası açıldığını,bu davanın açılmasından önce O.....
Noterliği 27777 yevmiye numaralı muvafakatname işlemi ile dava konusu taşınmaz üzerindeki hak sahipliğini devraldığını, müvekkilinin ilgili taşınmazın hak sahibi olduktan sonra davalı kurumdan bilgi almak ve satın alma sürecine devam etmek için başvuru yapmışsa da ilgili kurumca şifahen dosyanın arşivde olduğu ve şu an için işlem yapılamayacağı bilgisi paylaşıldığını, işlemlerin sürüncemede bırakıldığını, müvekkilinin hak sahipliğine dayalı son başvuru tarihi 30.12.2022 tarihi olmasından kaynaklı hak kaybı yaşamamak adına hak sahipliğinin tespiti için dava ikame edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan evraklardan tespit edilebileceği üzere müvekkilinin dava konusu taşınmazda hak sahibi olduğunu, müvekkilinin hak sahipliğinin mahkemece belirlenmesi için yapılacak yargılama sırasında dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devri halinde müvekkilinin hak kaybı yaşayacağını, bu nedenle ihtiyati tedbir talep edildiğini, ancak mahkemece yaklaşık ispat kuralı ve yargılamayı gerektirmesi gerekçeleriyle...
Kanun) kapsamında hak sahipliğinin tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında ... ili ... ilçesi Hacıaliler Mahallesi 2422 ada 1 parsel ... 2404 m2 yüzölçümünde taşınmaz arsa vasfı ile; beyanlar hanesinde 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/127 Esas sayılı dosyasında taşınmaz üzerinde hak sahipliğinin tespiti istemli açtıkları davada, ..... .... Müdürlüğü’nün başvurusu üzerine .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/336 Esas ve 2009/397 Karar numaralı, 24.11.2009 tarihli ilamı ile malikin mirasçısı bulunmadığından ... adına tescile karar verildiğini öğrendiklerini, muris .... ölümü ile geriye mirasçısı olarak davacıların kaldığını,taşınmaz vergilerinin de mirasçılar tarafından ödendiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın maliki İbrahim Hakkı’nın tek mirasçısı olan .... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davacının murisi.... babası .....ile tapu kayıt maliki .... aynı kişiler olduğunun ispatlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kayıt maliki .... oğlu ..... Hakkının mirasçılarının.... Mahkemesinin 24/01/2013 tarihli 2011/173 Esas,2013/14 Karar sayılı ......
başvuruya verilen 11.03.2005 tarihli cevabi yazı ile hak sahipliğinin 7269 sayılı Kanunun 3177 sayılı Kanunla değişik 40. maddesine göre kendiliğinden sona erdiğine ilişkin dava konusu işlemi öğrendiği anlaşılmaktadır....
sahipliğinin düşeceği açıkça belirtildiğinden, hak sahipliğinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/45 KARAR NO : 2018/2292 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2017 NUMARASI : 2016/541 ESAS, 2017/307 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalı Murislerinin Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum sigortalısı Hikmet Güvenç'in müvekkilinin oğlu olduğunu, 24/07/2014 tarihinde vefat ettiğini, muris Hikmet Güvenç'in 8 yıl 1 ay Bağkur hizmeti bulunduğunu, muris sigortalının vefatı üzerine müvekkilinin 31/10/2014 tarihli dilekçe ile kuruma başvurarak koşullarının oluşması durumunda oğlundan dolayı ölüm aylığı bağlanmasını, koşullarının oluşmaması halinde ise ödenen primlerin ölüm toptan ödemesi kapsamında iadesini talep ettiğini, davalı kurumun müvekkile eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığını gerekçe göstererek hem ölüm aylığı hem de ölüm toptan ödeme taleplerini reddettiğini, davalı kurumun işleminin...
Görülüyor ki, yapıları zarar gören yerlerdeki tedbirlerin tümü ve bu arada hak sahibi belirlenmesi, hak sahiplerinin ilanı ve hak sahipliğinin kesinleştirilmesi işlemleri idaridir. Temeli idari bir işleme dayanan uygulama ile ilgili davaların görülme yeri idare mahkemeleri olacağından açılan davanın yargı yeri nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken çekişmenin esası incelenerek davanın yazılı olduğu şekilde doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 28.09.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....