Komisyonu’nun 09.08.2002 tarih ve 166 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 635 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...'ın ebeveyni ile birlikte topraklandırıldığı halde yeniden hak sahibi yapıldığının tespit edilmesi ve...kaydının bulunması nedeni ile Mahalli İskan Komisyonu’nun 06.04.2012 tarih ve 266 no’lu kararı ile 09.08.2002 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir. Davalılar, Mahalli ... Komisyonu’nun 06.04.2012 tarih ve 266 no’lu iptal kararının iptaline ilişkin idari yargıda açılan davanın sürdüğünü, eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile başvuran davalıların, Mahalli İskan Komisyonu’nun 24.08.1995 tarih ve 101 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 4106 ada 16 parseldeki 25 nolu bağımsız bölümün davalılar adına tescil edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince davalı ...’ın hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği kararı alınmadan önce sigorta kaydının bulunduğunun tespit edilmesi üzerine Mahalli İskan Komisyonu’nun 13.12.2011 tarih ve 2011/15 no’lu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek dava konusu 4106 ada 16 parseldeki 25 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....
Bu itibarla; davalı ...’ya yapılan tebligat usulsüz olduğundan, davalının mernis adresi araştırıldıktan sonra gerekçeli kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin davalı ...’ya usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelemesine esas olmak üzere gönderilmesi, 2-Temyiz incelemesine esas olmak üzere, Mahalli İskan Komisyonu’nun 12.08.1992 tarih ve 74 sayılı kararı ile tarımsal iskan edilmek üzere davalıların hak sahibi sayılmalarına karar verildiği,daha sonra yine Mahalli iskan komisyonunun 27.04.2012 tarih ve 2012/303 sayılı kararı ile bu hak sahipliğinin iptaline karar verildiği anlaşılmakla, davalılardan sorularak söz konusu hak sahipliğinin iptaline ilişkin karara karşı idari yargıda iptal davası açılıp açılmadığının tespit edilmesi Geri çevirme ile istenilen hususların yerine getirilip getirilmediğinin mahkemece hakimince bizzat denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 06.06.2018 tarihinde oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları "...oğlu ...ın kayden paydaşı olduğu 109 ada 23 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında adının "...", olarak yer aldığını soyadının ise yer almadığını, gerçekte murislerinin nüfus kaydında adının " ...", soyadının "..." olduğunu ileri sürerek, anılan taşınmazın tapu kaydında yanlış ve eksik yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Davalı, tahsisen tescil işleminin dayanağı olan hak sahipliği belgesinin halen geçerliliğini sürdürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalının hak sahipliğinin iptal edilmesine ilişkin İskan Komisyon Kararının İdare Mahkemesince iptaline karar verildiği, tescilin dayanağının halen ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından; hak sahipliği belgesinin iptaline ilişkin komisyon kararının Bölge İdare Mahkemesi 2....
Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Eldeki dosyada, davacılar murisinin 01.06.1999-02.09.2008 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti istemli açmış olduğu davada mahkemece, murisin 01.06.1999- 01.05.2004 tarihleri arası davalı işyerinde hizmet akdiyle asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine, 01.05.2004 - 02.09.2008 tarihleri arası dönem itibariyle açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkeme hükmü eksik incelemeye dayalıdır....
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/270 Esas KARAR NO : 2022/142 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) DAVA TARİHİ : 27/08/2020 KARAR TARİHİ : 28/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adlı sinema eserlerinin,mali hak sahibi olduğunu, eserlerin davalıya ait "..." adlı, ..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava konusu 417 No.lu parselin kayıt malikinin ... olduğunun anlaşılması karşısında, yasal mirasçıları kayden araştırılıp katılanların hak sahipliğinin tespiti ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre ise; a- Sanığın eylemlerinde fikri içtima koşullarının bulunmadığı, atılı suçlardan ayrı ayrı cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması, b- Sanık hakkında verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı Kanunun 106/3. madde ve fıkrası uyarınca adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması, c- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma...
TASARIM HAKKI SAHİPLİĞİNİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE HAK SAHİBİ ADINA TESCİL 554 S. ENDÜSTRİYEL TASARIMLARIN KORUNMASI HAKKINDA KAN... [ Madde 19 ] 554 S. ENDÜSTRİYEL TASARIMLARIN KORUNMASI HAKKINDA KAN......
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2019/76 ESAS - 2019/273 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davacının Bağ-kur emeklisi olan eşi Mehmet KÖKEN'in 17.03.2018 tarihinde vefat ettiğini, eşinden dolayı davacıya ölüm aylığı bağlandığını, davacının 05.03.1990 tarihinde SSK dan emekli olarak vefat eden babası Ahmet KOCAMAN’dan ölüm aylığı talebi ise Antalya Muratpaşa Sosyal Güvenlik Merkezince reddedildiğini, davalı kurumun babasından ölüm aylığı talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, davacının babası Ahmet KOCAMAN’ın vefat tarihinin 01.10.2008 tarihinden önce olup, 506 sayılı kanun hükümleri esas alınarak işlem yapılması gerektiğini ileri sürerek; davacıya ilk başvuru tarihinden itibaren babası...