Kararın süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; davacıların murislerinin, hak kazandığı kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının ödenmesine ilişkin isteminin "terekedeki hakların korunması" ile ilgili olmayıp terekedeki haktan yararlanmaya yönelik bulunmakla böyle bir durumda ana kural gereğince birlikte hareket etme gereği olduğu, bu durumda alacakların tahsili konusunda mirası reddetmeyen tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yahut Türk Medeni Kanunu'nun 644. maddesi uyarınca iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerektiği, davacıların elbirliği ortaklığının müşterek mülkiyete dönüştüğüne dair iddiada bulunmamış olduklarını, diğer mirasçının davaya dahil edilmesi ya da miras ortaklığına temsilci atanması veya elbirliğiyle hak sahipliğinin paylı hak sahipliğine dönüştürülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi uyarınca süre verilmesi, süre sonunda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılındaki deprem sonrası evi yıkılan davalıya çekişme konusu taşınmazın tahsis edildiğini, ancak süresinde teslim almadığı için 7269 sayılı Yasanın, 3177 sayılı Yasa ile değişik 40. maddesi ve 29. maddesi uyarınca 03.03.2008 tarihinde, 3197 sayılı kararla hak sahipliğinin iptal edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile .... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, 7269 sayılı yasadan yararlanabilmek amacıyla yaptığı başvuru sırasında 56 m² hasarsız evinin bulunduğunu, bu yapının kalıcı konut alımına engel olduğu gerekçesiyle konut hakkının iptal edildiğini, İdare Mahkemesine açacağı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
İdare Mahkemesi'ne dava açıldığı, davanın reddine ilişkin kararın Danıştay'ın 05.02.2014 tarih 2013/4278 Esas 2014/690 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Kahramanmaraş İdare Mahkemesi'nin 05.05.2015 tarih 2015/224 Esas 507 Karar sayılı kararı ile hak sahipliğinin iptaline ilişkin 13.12.2011 tarihli idari işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın 18.05.2016 tarihinde kesinleştiği, ...Bu halde, hak sahipliğinin iptaline ilişkin idari işlemin iptal edildiği ve iptale ilişkin hükmün kesinleştiğinden bahisle eldeki davada verilen hükmün bozulması" gereğine işaret edilerek bozulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 12.08.1992 tarih ve 104 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2765 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...’in başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti ile Mahalli İskan Komisyonu’nun 27.04.2012 tarih ve 313 no’lu kararı ile 12.08.1992 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....
ve dava dışı eş.....adına aynı bölge içinde sağlam konutları olduğu tespit edildiği için hak sahipliklerinin iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden,çekişme konusu 1543 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün 12.01.2007 tarihinde davalı adına tahsis sureti ile tescil edildiği, dosyadaki 11.06.2003 tarihli Konut Teslim Tutanağına göre , dava konusu 5 nolu dairenin davalıya vekaleten.....teslim alındığı daha sonra 25.08.2011 tarihli Hak Sahipliği İnceleme Komisyon Kararı ile de davalının hak sahipliğinin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu mahrum kalınan gelir olan bir nevi haksız kullanım tazminatıdır. Somut olayda davalı, dava konusu konutu, yapılan tahsis uyarınca kullandığına göre tahsis işlemi iptal edilinceye kadar kötü niyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. ./.....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu'nun 29.08.1998 tarih ve 18 no'lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2438 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 28.12.2007 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki davalı ...'nın başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli İskanKomisyonu'nun 15.06.2011 tarih ve 17 no'lu kararı ile 29.08.1998 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....
Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği ve tescile dayanak olan hak sahipliği kararının ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b.1 fıkrası uyarınca oy çokluğuyla esastan reddedilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....
Komisyonu'nun 29.06.1998 tarih ve 57 no'lu kararı ile tarımsal ... hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2756 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 28.12.2007 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki davalı ...'in başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli ... Komisyonu'nun 15.06.2011 tarih ve 39 no'lu kararı ile 29.06.1998 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürüp tapunun iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, Mahalli ... Komisyonu'nun 15.06.2011 tarih ve 39 no'lu iptal kararının iptaline ilişkin idari yargıda açılan davanın sürdüğünü, eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararın kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği ve tescile dayanak olan hak sahipliği kararının ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu ......
İskan Komisyonu'nun 09.08.2002 tarih ve 167 no'lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2164 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki davalı ...' in başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine ... İskan Komisyonu'nun 06.04.2012 tarih ve 265 no'lu kararı ile 09.08.2002 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, ... İskan Komisyonu'nun 06.04.2012 tarih ve 265 no'lu iptal kararının iptaline ilişkin idari yargıda açılan davanın sürdüğünü, eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 117 sayılı kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca davalı ...’nin hak sahibi sayılmasına karar verilip 583 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tahsisen tescil edildiğini, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 11 sayılı kararı ile, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce aile bireylerinin SSK kaydının bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararının iptali istemiyle açtıkları davanın Hatay İdare Mahkemesinin 2011/1696 Esas, 2012/2082 Karar sayılı ilamıyla reddedilip kesinleştiğini, kaydın hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....