maddesi yollaması ile davacının borçlandığı gün sayısının mal edileceği dönemin 2000 yılı öncesi olması nedeni ile 506 sayılı Yasa'nın 61, Ek 34 ve Ek 35. maddeleridir. 61. maddede, “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, bu Kanuna göre tespit edilen göstergesinin katsayı ile çarpımının %60'ı oranında ve aşağıdaki hükümler nazara alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. A) Yaşlılık Aylığı: a) Sigortalının kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5 000 günden fazla ödediği her 240 günlük malûllük Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi için % 60 oranı (1)'er artırılarak. b) (Değişik: 11/12/1981-2564/2 md.) Sigortalının, 5 000 günden noksan ödediği her 240 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için % 60 oranı 1 eksiltilerek, Hesaplanır. c) (Değişik: 11/12/1981-2564/2 md.) Yukarıdaki (b) fıkrası hükmü, 60 ıncı maddenin (B-C-D) bentlerine göre aylığa hak kazananlar için uygulanmaz....
T1 sigortalı veya onun hak sahiplerine yaptığı ödemeler nedeniyle işverene başvurabilmesi ve iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğu, 5510 sayılı Kanunun 21/1. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” 21. maddede düzenlenen Kurum alacağının hukuki niteliği, kanundan doğan basit rücu alacağıdır....
Hal böyle olunca ve özellikle, sigortalının kusursuz olduğu belirtilerek dava açılmış olmasına göre, hak sahiplerinin manevi tazminatlarının sigortalının müterafik kusuru gözetilerek bir miktar indirim yapılmak suretiyle belirlenmesi gerekirken, davacı eş ... yararına talep gibi manevi tazminat takdir edilmesi isabetsizdir. Öte yandan Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. İhtiyari dava arkadaşlarının davada birlikte hareket etmeleri sadece biçimsel bakımdandır. Esas olarak ihtiyari dava arkadaşlarının davaları biri biriden bağımsızdır....
Maddesinin ikinci fıkrasında; “Bu madde kapsamındaki sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dâhil olmak üzere 4 üncü maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer.” şeklinde düzenlenmiş, 6111 sayılı Kanunun 51. Maddesi ile eklenen 5510 sayılı Kanuna ek 5. madde, 6111 sayılı Kanunun 215/ç maddesi uyarınca 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir....
Ne var ki ölen sigortalının asgari ücretin 1,365 katı düzeyinde ücret aldığına ilişkin olarak, yalnızca davacı iddiası ile ölenin kardeşinin tanıklığı yeterli kabul edilmek suretiyle yapılan hesaplamaya göre maddi tazminatın belirlenmesi hatalı olmuştur. Kusurun aidiyeti ve oranı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş görmezlik ve karşılık kusur oranları, destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları, eşin evlenme olasılığı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5510 sayılı yasanın 21. maddesine dayalı iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemelerin rücuen tahsili talebine yöneliktir. Sigortalı Erdal Erbaş' ın 12/12/2008 tarihinde davalı işyerinde çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiği ve davacı SGK tarafından sigortalının hak sahiplerine ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan ve itibar edilen kusura ilişkin bilirkişi heyet raporu ile davalı işverenin % 60 ( işverenin bu kusurunun içinde %5 kusurun davalı T3 ye ait olduğu), kazalı işçinin ise %40 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemece denetime elverişli, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun bu rapora itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı Kurum vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....
Yaşamını yitiren sigortalının eş, çocuk, anne, babasına ölüm sigortasından aylık tahsisi yapılabilmesi için öncelikle hak sahipliği sıfatının kazanılması gerekmekte, bunun için hak sahiplerine ilişkin aylık bağlama koşullarının sağlanıp sağlanmadığına bakılmakta, başka anlatımla bu koşulları tümüyle yerine getiren kişi hak sahipliği sıfatını kazanmakta, anılan sıfata sahip kişilere, sigortalıya ait tahsis şartları da gerçekleşmişse aylık bağlanabilmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2019 NUMARASI : 2017/354 E., 2019/470 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket işçilerinden Fırat Yazar'ın 14/02/2014 tarihinde ölümüyle sonuçlanan olayın iş kazası olmadığını, davalı kurumun olayın iş kazası olduğuna ilişkin tespitinin yerinde olmadığını, Ankara 18. İş Mahkemesi 2014/284 E sayılı hak sahiplerince açılan tazminat istemli dosyada olayın iş kazası olmadığı yönündeki itirazlarının dikkate alınmayıp değerlendirilmediğini, ölüm olayının şüpheli olduğunu, işyerinde meydana gelen ölüm olayının mesai saatleri dışında vuku bulduğunu beyanla, olayın iş kazası olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; hak sahiplerince açılan tazminat istemli Ankara 18. İş Mahkemesi 2014/284 E sayılı dosyası ve kurumca açılan rücuen tazminat istemli Ankara 17....