Eldeki davada, davacı Kurum tarafından 5510 sayılı Kanunun 21 ve 23. maddelerine dayanılarak trafik iş kazası sonucu hayatını kaybeden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ve yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan kurum zararının davalıdan tahsili istenmiştir. 1.Uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği 19.02.2009 tarihli iş kazası itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre; hizmet akti ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar. Söz konusu Kanunda “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş, yalnızca Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdi ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesine atıfla yetinilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde iş sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu taşınmazların önceki tarihli muvafakatname ile devralan kişiden kendisinin devraldığı, bu nedenle hak sahibi olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : 6292 sayılı Kanuna göre 2/B alanlarında bulunan taşınmazların hak sahiplerine satılması mümkün olup, söz konusu hak sahipliğinin noter tarafından düzenlenecek muvafakatname ile devri de imkan dahilindedir. Dava konusu uyuşmazlık, hak sahipliğinin birden fazla kişiye devredilmesi halinde, devir alan kimselerden hangisinin hak sahipliğini kullanarak taşınmazı satın alabileceğinin ortaya konulmasını gerektirmektedir....
Dosya kapsamından; davacılar murisi sigortalının 26/12/2002 tarihinde iş kazası geçirdiği, davacılar murisinin 24/03/2004 tarih 10565 varide no lu tahsis talebi ile iş göremezlik geliri tahsisi için Kurum'a müracaatta bulunduğu, Kurum'un davacılar murisinin iş göremezlik oranını %0 olarak belirlemesi nedeniyle tahsis talebini reddettiği, davacılar murisinin 01/06/2012 tarihinde geçirmiş olduğu ikinci iş kazası sonucu vefat ettiği, davacılar tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına ilişkin Kurum'a 13/06/2013 tarihinde müracaatta bulunulduğu, bu talebin Kurum tarafından reddedildiği, Mahkemece yapılan yargılama esnasında muris sigortalının iş göremezlik oranını iş kazası tarihi olan 26/12/2002 tarihinden itibaren %12.2 olarak tespit eden ... 1.İş Mahkemesi'nin 2009/525 Esas sayılı maddi tazminat istemli dava dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 15/11/2012 tarih ve 948 sayılı kararı esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Y A R G I T A Y K A R A R I 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, iş kazası sonucu sigortalının vefatı nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi zararının giderilmesi istemli tazminat davası sonucu verilen karara ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 12.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 01.10.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini talep ettiği, Mahkemece, sigortalılığının 01.08.1988 tarihinde başladığı, 45 yaşını ikmal ettiği tarihde aylığa hak kazanacağı, dava tarihi itibariyle aylığa hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, 29.04.2013-12.05.2013 tarihleri arasında yurt içinde 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılığı bulunan, ...'...
Davalı ..., hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, yine kendileri tarafından açılmış bir davanın da bulunmadığını, ayrıca 5543 sayılı İskan Kanunu'na eklenen geçici 7. maddenin üçüncü fıkrasında mülga 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği hükmünün düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının 16.04.2014 tarihi itibariyle aylığa hak kazandığının tespiti ve aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun'un geçici 81 nci, 5510 sayılı Kanun'un 42 nci maddeleridir. 3....
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasanın 26., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir....
Buna göre, ceza mahkemesince verilen beraat kararı T3 anlamında sigortalının prim ödemelerinin usulsüz olup olmadığı yönünden bağlayıcı olmadığından, ceza kararına dayanak delillerin, iş bu dosyada toplanan diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir....