çalışmadıkları hususunun araştırılması gerektiğini, 235 sendikalı işçinin başka bir sendikaya üye olup olmadıklarının, önceki üyesi olduğu sendika üyeliğinden istifa edip etmediğinin, davalı sendikadan istifa edip etmediklerinin ve sendika üyeliklerinin devam edip etmediklerinin tetkik edilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki tespitinin iptaline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir....
Eğer yönetim birliği altında örgütlenme sağlanamamış ya da farklı ve birbirinden bağımsız iki ayrı yönetim oluşmuşsa artık tek bir işyerinden değil bağımsız olan yönetim sayısınca işyerinden bahsedilecektir. Bu bağlamda birbirinden tamamen bağımsız bir organizasyon yapılanması söz konusu ise ayrı işyerlerinden, buna mukabil tek bir yönetim birliği altında yapılanma söz konusu ise işyerine bağlı yer kabulü ile tek işyeri bulunduğu kabul edilmelidir. 6. Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (Talat Canbolat, Toplu İş Sözleşmesinin Düzeyi ve Türleri, İstanbul, 2013, s.128; Kübra Doğan Yenisey, İş Hukukunda İşyeri ve İşletme, İstanbul, 2007, s.344)....
İş sayılı kararı gereğince aralarında Kaynak Holding A.Ş ve holding bünyesindeki firmalara ve iştiraklere söz konusu şirketin FETÖ/PDY kapsamında, bu şirketlerin örgütün kontrolünde yöneltildiği, şirket faaliyetleri çerçevesinde suç işlendiği şüphesiyle ve MASAK tarafından hazırlanan raporlar göz önüne alınarak kayyum ataması yapıldığı, yönetim kurulu kararı ile haklı ve geçerli nedenle iş akdinin sonlandırıldığı davacını nişe personel alma ve çıkarma yetkisi bulunduğu, kayyum ataması ile zaruret göz önüne alındığında iş akdine son verilmesinin olağan ve hukuka uygun olduğu, gizli yürütülen soruşturma sürecininde beklenmesi gerektiğini belirtmiştir....
Maddesi uyarınca açılmış bulunan sendika üyelik aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir. Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesinin birinci fıkrasında: "İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesini tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya göndermeye mecburdur."...
İş Mahkemesinin emsal davası hakkında verdiği 02/12/2015 tarih 2015/9-1006 Esas 2015/2759 Karar numaralı esastan bozma kararında davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin ... ile düşürülmesinin hukuka aykırı olduğu şeklinde karar verdiğinin anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Mahkemenin direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından ".. direnme kararının usulüne uygun olmadığı.." gerekçesi ile bozulmuştur. 1086 sayılı HUMK. nun 429/4 ve 6100 sayılı HMK. nın 373/7. maddeleri uyarınca "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uymak zorunludur. " Bu emredici düzenleme karşısında Mahkemenin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun bozma kararına uyarak usulüne uygun bir direnme kararı verilmesi yasal zorunluluktur. Mahkemenin hiçbir hal ve şartta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına aykırı bir karar vermesi söz konusu olamaz....
İş Mahkemesinin emsal davası hakkında verdiği 02/12/2015 tarih 2015/9-1006 Esas 2015/2759 Karar numaralı esastan bozma kararında davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin ... ile düşürülmesinin hukuka aykırı olduğu şeklinde karar verdiğinin anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Mahkemenin direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından ".. direnme kararının usulüne uygun olmadığı.." gerekçesi ile bozulmuştur. 1086 sayılı HUMK. nun 429/4 ve 6100 sayılı HMK. nın 373/7. maddeleri uyarınca "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uymak zorunludur. " Bu emredici düzenleme karşısında Mahkemenin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun bozma kararına uyarak usulüne uygun bir direnme kararı verilmesi yasal zorunluluktur. Mahkemenin hiçbir hal ve şartta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına aykırı bir karar vermesi söz konusu olamaz....
Sulh Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli ve 2015/2903 Değişik İş sayılı kararı mucubince, müvekkili şirketin de aralarında bulunduğu Kaynak Holding A.Ş. ve holding bünyesindeki firmalara ve iştiraklere söz konusu şirketlerin FETÖ/PDY kapsamında ve bu şirketlerin söz konusu örgütün kontrolü altında yönetildiği, şirket faaliyetleri çevresinde suç işlendiği şüphesiyle, bilirkişiler ve MASAK tarafıdan hazırlanan raporun gözönüne alındığını, yönetim kurulu organının yerine geçecek şekilde tüm delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkması için kayyum ataması yapıldığını, bu karar ile yeni yönetim kurulu üyelerince müvekkili şirket lehine olan ve olacak her türlü elzem kararın alınıp uygulandığını, Sulh Ceza Hakimliğinin kayyum atama kararı, daha önceki yönetim kurulunun işletmesel karar olarak işçi çıkarma yönünde aldığı karar ve davacının davalı işyerindeki konumu nedeniyle davacının iş sözleşmesinin 20/01/2016 tarihi itibariyle feshedildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir...
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi tarafından talepleri ile ilgili eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, mahkeme tarafından talepleri arasında yer alan şirket yönetim kurulu başkanının tam fiil ehliyetine sahip olmaması nedeniyle şirkete kayyum atanması gerektiğine ilişkin talepleri yönünden hiçbir değerlendirme yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir talepleri yönünden de hiçbir değerlendirme yapılmadığını ve karar verilmediğini, Mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasına, öncelikle, şirketin tüm mal varlığının tespiti ile şirket bünyesindeki aktif mal varlığının muhafazası ve pasif mal varlığının müvekkilinin zararına olacak şekilde arttırılmasının engellenmesi amacıyla üçüncü kişiler lehine temlik ve sınırlayıcı hakların kurulmasını engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yönetim kurulu başkanı ...'...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2022 NUMARASI : 2022/102 E.- 2022/127 K. DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 10/07/2017- 02/07/2019 tarihleri arasında makineci olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin haksız ve hiçbir geçerli neden bulunmadan, sendika üyeliği faaliyeti sebebiyle sona erdirildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
İş Mahkemesinin emsal davası hakkında verdiği 02/12/2015 tarih 2015/9-1006 Esas 2015/2759 Karar numaralı esastan bozma kararında davacının iş sözleşmesi ile kararlaştırılan temel ücretinin ... ile düşürülmesinin hukuka aykırı olduğu şeklinde karar verdiğinin anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Mahkemenin direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından ".. direnme kararının usulüne uygun olmadığı.." gerekçesi ile bozulmuştur. 1086 sayılı HUMK. nun 429/4 ve 6100 sayılı HMK. nın 373/7. maddeleri uyarınca "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına uymak zorunludur. " Bu emredici düzenleme karşısında Mahkemenin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun bozma kararına uyarak usulüne uygun bir direnme kararı verilmesi yasal zorunluluktur. Mahkemenin hiçbir hal ve şartta Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına aykırı bir karar vermesi söz konusu olamaz....