Hukuk Dairesi'nin ihtisas alanı İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, temel görevi Sosyal Güvenlik Hukuku olup, Dairemiz, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sosyal güvenlik mevzuatına göre açılan rücu davalarını, Sosyal Güvenlik Mevzuatı kapsamında kurum aleyhine açılan alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar ile özel kanunlarda başka hüküm bulunmadığı takdirde, 5510, 506, 5434, 1479, 2925, 2926, 2108, 2829, 2147, 3201, 6183 sayılı Yasalar'dan doğan uyuşmazlıklar nedeniyle İş Mahkemeleri tarafından verilen hüküm ve kararları incelemekle görevlidir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup, tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Öte yandan, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir....
Malüliyet oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça, Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Öte yandan, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir....
Somut olayda, iş kazası olduğu iddia olunan olayla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tahkikat yapıldığı,aynı zamanda olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna da bildirildiği, Bağcılar Sosyal Güvenlik Müdürlüğünce tahkikat başlatıldığı ancak henüz sonuçlandırılmadığı, dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; 5510 sayılı Kanun'un 13. maddesinde iş yerinde meydana gelen olayların iş kazası sayılacağının öngörüldüğünü, bu nedenle yapılan işle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın iş yerinde meydana gelen bütün kazaların iş kazası sayılması gerektiğini, verilen hükmün yerinde olmadığını istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür. İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş kazasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İş kazasından kaynaklı tazminat davalarının görülmesi için ön koşul zararlandırıcı olayın Kurumca iş kazası niteliğinde olduğunun tespit edilmesidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında ise Kurum taraf değildir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Diğer yandan bir sosyal sigorta olayının iş kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir....
Meslek hastalığının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. SGK'nun davacıdaki rahatsızlığı meslek hastalığı kabul etmemiş olması nedeniyle, mahkemece meslek hastalığının tespiti davası açması için davacıya usule uygun önel verilmiş ise de, davacının verilen önele riayet ederek dava açmamış olması, Adli Tıp Kurulu 5. İhtisas Kurulunun da davacıda bulunduğu iddia olunan meslek hastalığını tespit etmeye yetkili olmaması nedeniyle davanın reddi gerekirken kısmen kabulü uygun olmamaıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır....
Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı öncelikle Kurum tarafından tespit olunacak bir husustur. Kurumun bir olayı iş kazası olarak kabul etmesi veya etmemesi durumunda, bunu aksini iddia eden ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile olayın iş kazası olduğu ve olmadığının tespitini mahkemede açacakları bir dava ile her zaman isteyebilirler....