özellikle sanıklar .,., ile katılan . beyanlarına göre; Olay günü sanıklar .,., çay ocağında katılan . ile konuştuktan sonra sanık . ile katılan . önden, sanık . ise anılanların arkasından yürüdüğü esnada, sanık . katılan. görmeyeceği şekilde elini yumruk yapıp katılan . vuracağını sanık . ima ettiği ve sonrasında da sanık . bıçakla katılan . ense ve boyun kısmına vurarak toplamda yedi kez yaraladığı, sanık . arkadaşı olan diğer sanık . engel olmadığı ve katılan . yere düşmesi üzerine sonuca ulaştığını düşünen sanık . arkadaşı olan diğer sanığa katılan. üzerinde ne varsa alması talimatını verdiği, sanık . de katılan. üzerinden cep telefonu ve cüzdanı alarak sanıkların birlikte olay yerinden kaçtıklarının mahkemece kabulü karşısında, sanık . de katılan . yönelik nitelikli öldürmeye teşebbüs suçuna iştiraki hususunda Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunularak yapılacak soruşturma sonucunda dava açıldığı takdirde aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeni ile davaların birleştirilmesinden...
Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/368 Esas, 2011/342 Karar sayılı dosyasıyla incelenen bu dava arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmakla; söz konusu dosya derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ise tümüyle bu dosya içerisine alınıp verilen karar ve gerekçelerin değerlendirilmesinden sonra sanık ...'in hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, .../... -2- Kanuna aykırı, müşteki vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/2829 KARAR NO : 2019/1472 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUMRU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2018 NUMARASI : 2016/202 2018/96 DAVA KONUSU : İŞ (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı Asım Balta vekili cevap dilekçesinde özetle davacının müvekkilinin yanında çalışması bulunmadığını bu sebeple davanın reddini talep etmiştir. Feri müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasını kabul etmediklerini sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunu şüpheden uzak bir şekilde ispatyalamadığından davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasını kabul etmediklerini ve davanın reddini talep ve beyan etmişlerdir....
Bu tür davalarda öncelikle iddia sahibinin gerçek nüfus kayıtlarıyla Kurumda ve iş yerinde kayıtlı olan şahsın nüfus kayıtları dikkate alınarak iş yeri kayıtlarındaki şahsın titizlikle araştırılıp duruşmaya çağrılmak suretiyle dinlenmesi gerekir. Diğer taraftan, gerek davacının gerekse çalışma kayıtlarında kimlik bilgileri belirtilen ve davaya katılımları sağlanan kişilerin imza örnekleri alındıktan sonra giriş bildirgesindeki imzaların ilgililere aidiyeti konusunda imza incelemesi yapılması gerekir. Öte yandan, iş yeri kayıtlarından, bildirime konu dönemlerde davacılar murisi ile birlikte çalıştığı saptanan bordro tanıklarının çağrılarak beyanlarına başvurulması ve taraflarla yüzleştirilmesi sağlanmalı, zabıta marifetiyle araştırma yapılmalı ve sigortalıyı çalıştıran ve kendisini yakından tanıması gereken yetkili kişi ya da kişilerin bilgisine başvurulmalıdır....
Mal / hizmetlerin benzerliği veya ilişkilendirilebilir niteliği aşağıdaki durumlarda ortaya çıkabilir: − Mal ve hizmetlerin kullanım amacı ve alanlarının benzerliği, − Mal ve hizmetlerin kullanıcılarının benzerliği, − Malların fiziksel görünümünün benzerliği, − Mal ve hizmetlerin ticari pazara ulaşmasında kullanılan satış yollarının benzerliği, − Mal ve hizmetlerin birbirleriyle rekabet eder nitelikte bulunmasından kaynaklanan benzerlik, − Mal ve hizmetlerin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmasından kaynaklanan benzerlik, − Malların mağazalarda aynı reyonda veya rafta bulunmasından kaynaklanan benzerlik....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2020 KARAR NO : 2022/1277 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇUMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/582 ESAS-2022/278 KARAR DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sigorta kayıtlarında davalı şirkette 1981 yılından 31/01/2019 tarihine kadar çalışmasının göründüğünü ancak mevcut iş yerinde fiilen 01/01/1972 tarihinde çalışmaya başladığını beyan ederek davacının davalı şirkette 01/01/1972- 01/01/1981 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini, müvekkil şirketin davalıya sattığı tüm mal ve hizmetlerin faturasını düzenlediğini ve davalıya teslim ettiğini, davalı ile aralarındaki tüm mal, hizmet satımları ile ödemelerin ticari defterlerde kayıtlı olduğunu, davalının bakiye borcunu ödememek için son düzenlenen faturayı tebliğ almayarak itiraz ettiğini, oysa faturaya konu malların davalının inşaatına teslim edildiğini, müvekkil şirketin iş makinelerinin ise inşaatta çalıştığını, müvekkili şirketin satım üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmesine rağmen davalının borcunu ödemediğini, kötü niyetle itiraz ettiğini, belirtilen nedenlerle davanın kabulü ile, davalının Zile İcra Müdürlüğünün 2019- 811 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 59.866,51.TL üzerinden devamına, alacağının %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava ettiği...
Mahkemece, söz konusu harcamaların kamu yararına yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5355 sayılı Mahalli İdareler Kanunu 18. maddesinde "İlçelerde, tarım ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, yol, su, kanalizasyon ve benzeri altyapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere, tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan, köylere hizmet götürme birliği kurulabilir. Bakanlar Kurulu, bu konuda genel izin vermeye yetkilidir." denilmiştir. Köye yönelik hizmetlerin nelerden ibaret olduğu da 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Kanunu 2. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Davaya konu olayda; davalılarca birliği zarara uğratacak şekilde yapıldığı iddia edilen harcamaların belirtilen yasa maddesi kapsamında davacı birliğin kuruluş amacına uygun ve köylere hizmet götürmeye yönelik olup olmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı ve değerlendirilmelidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/3748 KARAR NO : 2020/1076 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KOCAALİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/06/2019 NUMARASI : 2017/587 Esas - 2019/268 Karar DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı 14/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, 03/03/1992 tarihinde ikameti olan Kestanepınarı köyünde muhtar ve azaların köy karar defterinde aldıkları karar ile köy bekçisi olarak görevlendirildiğini, bu görevlendirmeden sonra Kocaali Kaymakamlığının oluru ile göreve başladığını, bu görev için tarafına forma, koruculuk cüzdanı ve mavzer marka silah ve mermi verildiğini, bu görevi 30/03/2014 tarihine kadar bilfiil vazife başında bulunmasına rağmen sigorta primlerinin ödenmediğini, bu durumun maddi durumunu etkilediği gibi emeklilik işlemlerinin de gecikmesine sebep olduğunu, köy korucularının hukuki statülerinin...
Maddesi uyarınca işlerin belirtilen sürede tamamlanması, işverenden kaynaklanan nedenlerle uzaması halinde; işverenin, yükleniciye uzayan her gün için 3.000,00 TL ödeme yapacağı kararlaştırıldığı ancak işlerin uzamasında müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemesinden kaynaklandığını ve davacının hizmeti gereği gibi yerine getirmediğini, iş yerinde bulundurulması gereken teknik personelin eksik ve geç bulundurulduğunu, kontrollük ve hak ediş raporlarını düzenlemediğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....