ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2018/39 Esas - 2019/132 Karar DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T6 Başkanlığının 4.1/a maddesi kapsamında, 3201 sayılı yurt dışı borçlanma kanunundan faydalanarak ölen eşinin üzerinden yurt dışında geçen çalışmalarını borçlanarak 1800 gün üzerinden ödeme yaptığını, 5510 sayılı kanunun 32. Maddesi ile ve 14/07/2017 tarihinde aylık talebinde bulunduğunu, 20/12/2017 tarih vr. 14660473 sayılı T6 Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Yurt dışı Sözleşmeler ve Emeklilik Daire Başkanlığının yazısı ile tarafına aylık bağlanması için hizmet süresinin 5000 güne tamamlaması gerektiğinin bildirildiğini, bu nedenlerle tahsis talep tarihi itibariyle müteveffa eşi Cihan Curuk'un toplam 2098 iş günü SGK kayıtlarında sabit olduğundan, bu tarih itibariyle aylığının bağlanmasını talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2020/415 ESAS 2022/132 KARAR DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili, 19/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının Fatsa Belediyespor Kulübünde 12796193 sigorta sicil numarası ile 20/06/1986 tarihide profesyonel futbolcu olarak çalışmaya başladığını, davalı tarafın 15/07/1986 tarihinde 23/06/1986 tarihinde iş başı yapıldığına dair işe giriş bildirgesini Sgk Müdürlüğüne vermesine rağmen hiç prim ödemesi yapmadığını belirterek, davanın Sgk Ordu İl Müdürlüğüne ihbarına, davanın kabulüne, davacının 23/06/1986- 28/11/1986 tarihleri arasında davalı T3 iş yerinde sigortalı olarak çalıştığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili talebiyle yürütülen icra takibine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir....
Davacının 3201 sayılı Kanun borçlanması sonucu elde edilen hizmetlerin basamak intibakında değerlendirilerek yaşlılık aylığının yeniden belirlenmesine ilişkin davada; uyulan Dairemizin 29.09.2011 gün 13332 / 12679 sayılı bozma ilamı uyarınca, davacının sosyal güvenlik kurumları nezdinde geçirdiği süreler ile bulunduğu basamağın belirlenmesinin ardından Türkiye’de 1479 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri ile 506 sayılı Kanun kapsamındaki süreleri belirlenen basamağa intibak ettirilerek, basamak farkından kaynaklanan prim ve gecikme zammı borcunun davacı tarafından ödenmesiyle davacıya bağlanması gereken yaşlılık aylığı tutarı belirlenerek hüküm altına alınmıştır. Ne var ki; davacının verilen sürede ödediği gecikme zammı tutarının iadesine hükmolunmuş olması, fark primlerin ait olduğu basamağın geriye dönük olarak davacıya bağlanması gereken aylık tutarının belirlenmesinde nazara alınmış olması karşısında, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
. - 2021/258 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “...” markasını 1998 yılından beri kullandığını, müvekkilinin “...” ibaresini içeren veya yalnızca bu ibarelerden oluşan birçok marka başvurusu ve tescilinin bulunduğunu, davalının başvurusunun tüm tüketiciler tarafından ... olarak algılayacağını, başvuru konusu markanın 06, 19, 35, 36, 37, 40, 42 numaralı sınıfları kapsadığını, bu sınıflardaki mal ve hizmetlerin müvekkili şirketin önceki tarihli markaları kapsamındaki emtia ile benzer olduğunu, markalar ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğundan ortalama tüketicinin başvuru sahibi tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ticari kaynağı ile müvekkilinin sunduğu mal ve hizmetlerin ticari...
. - 2021/258 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “...” markasını 1998 yılından beri kullandığını, müvekkilinin “...” ibaresini içeren veya yalnızca bu ibarelerden oluşan birçok marka başvurusu ve tescilinin bulunduğunu, davalının başvurusunun tüm tüketiciler tarafından ... olarak algılayacağını, başvuru konusu markanın 06, 19, 35, 36, 37, 40, 42 numaralı sınıfları kapsadığını, bu sınıflardaki mal ve hizmetlerin müvekkili şirketin önceki tarihli markaları kapsamındaki emtia ile benzer olduğunu, markalar ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğundan ortalama tüketicinin başvuru sahibi tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ticari kaynağı ile müvekkilinin sunduğu mal ve hizmetlerin ticari...
Ceza Mahkemesinin 2018/73 Esas sayılı dosyasında 08.06.2014 tarihli olay nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarından derdest davanın olduğu anlaşılmakla; silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunun atfın niteliğine göre mütemadi suçlardan olduğu ve ayrıca farklı zamanlarda imal edildiği belirlenemeyen patlayıcı maddelerin örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen eylemlerde kullanılması halinde tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun da mütemadi nitelikte olması nedeniyle temadinin kesildiği en son bulundurma tarihine kadar gerçekleştirilen eylemlerin tek suç oluşturacağı gözetilerek, anılan dosya getirtilmek suretiyle her iki suç bakımından temadinin kesilip kesilmediğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespiti amacıyla suç, iddianame ve yakalanma tarihleri dikkate alınarak incelenmesinden ve gerektiğinde dosyaların birleştirilmesinden...
. hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda bu suçtan beraatine karar verildiği, Hazinenin tefecilik suçunun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği, diğer yandan aynı Kanunun 260/1. maddesine göre de kamu davasından haberdar edilmemiş bulunup da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanların kanun yollarına başvurma haklarının bulunduğu gözetilerek, hükmün bildirilmesinin gerektiği, ancak dosyada Hazinenin duruşmadan haberdar edildiğine ve temyiz hakkını kullanabilmesi için hükmün tebliğ edildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı, bu itibarla kararın kesinleşmediği anlaşılmakla, bu eksikliğin giderilmesi, hükmün ... tarafından temyiz edilmesi halinde dosyanın bağlantı nedeni ile birleştirilmesinden...
Hal böyle olunca, Mahkemece verilecek kararların birbirini etkileyeceği ve delillerin doğru değerlendirilmesi için her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği düşünülmeden davaların ayrı ayrı sürdürülüp sonuçlandırılmaya çalışılması isabetsiz, davalılardan ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İhaleye fesat karıştırma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanıklar hakkında benzer eylemleri nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu davaları açıldığı tespit edilmiş olmakla, tüm mevcut dosyalar araştırılarak derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı ve okunaklı birer suretlerinin dosya arasına alınmasından sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde...