WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2018/149 ESAS, 2020/260 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalı idareye husumet yöneltilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, tüm işçilik alacaklarından çalıştığı şirketin sorumlu tutulabileceğini, davalı idarenin iş veren sıfatının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir....

Bu halde; tacir olan davalının çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda olduğu ancak, davacı kurumun da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan, yıllık izin alacaklarından yalnızca davalının sorumlu tutulması gerektiği yönündeki bilirkişi raporu da dikkate alınmak ve bu husus hariç olmak kaydıyla, tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, tarafların bu ilkeler çerçevesinde sorumluluklarının belirlenmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    SAYILI DOSYASI; DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ:12/04/2021 KARAR TARİHİ:22/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen dosyada, Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ASIL DOSYA YÖNÜNDEN; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket bünyesinde SGK'lı çalışan güvenlik görevlilerinin işçilik alacaklarının tahsili için ikame emiş oldukları dava dosyalarına taraf olarak gösterildiğini, işçiler tarafından müştereken ve müteselsilen alacaklarının tahsilinin talep edildiğini, her ne kadar anılan işçilerin müvekkili şirket ile herhangi bir işçi - iş veren ilişkisi bulunmasa da yargılamalar sonunda işçilerin işçilik alacaklarından müvekkili şirketin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olduğunu, anılan kararların kesinleşmesine müteakip işçi vekilleri tarafından işçilik alacaklarının icraya konu edilmiş olduğunu ve davalı şirketin sessiz kalması nedeniyle de müvekkili tarafından kendi işçisi...

      İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....

        Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, işçilik alacaklarından kaynaklanan itirazin iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 31.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, işçilik alacaklarından kaynaklanan itirazin iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 31.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince: Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir....

              Her ne kadar mahkemece, Belediye tarafından ödenen işçi alacaklarından, davalılardan ..., ... ve ... şirketlerinin de, asıl işveren davacı Belediye ile birlikte yarı yarıya sorumlu olduklarının kabulü ile hüküm kurulmuş ise de, Dairemizce temyiz incelemesi yapılan, davacı Belediye ile adı geçen davalılar arasındaki aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin emsal davalarda; ..., ..., ..., .. ve .....i ile Belediye arasında imzalanan hizmet sözleşmeleri ve eki olan şartnamelerde, “yüklenicinin sözleşme ile ilgili kıdem tazminatı gibi işçilik haklarından ve işçi ile arasındaki ihtilaflardan kendisinin sorumlu olacağı” şeklinde hükümlerin mevcut olduğu anlaşılmıştır....

                in ... akdinin sona erdirilmesi üzerine müvekkili aleyhine açtığı alacak davası sonucunda aldığı ilam ile başlattığı takip dosyalarına ödeme yaptığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince işçilik alacaklarından tüm sorumluluğun davalı şirketlere verildiğini ileri sürerek ... dosyasına ödenen 74.182,02 TL'nin 12.06.2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, davacının ... mahkemesinde açılan davayı müvekkiline ihbar etmediğini, müvekkil şirket yönünden işçilik alacağının bir kısmının zaman aşımına uğradığını, son alt işverenin sorumlu olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, başlatılan ilamlı ... takibinde davacı kurum tarafından dava dışı ...'...

                  Her ne kadar mahkemece, Belediye tarafından ödenen işçilik alacaklarından, davalıların kendi dönemleri ile sınırlı olmak üzere, asıl işveren davacı Belediye ile birlikte yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü ile hüküm kurulmuş ise de, davacı Belediye ile davalılar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin eki olan teknik şartnamenin “Hukuki Esaslar” başlıklı (j) maddesinde, “yüklenicinin sözleşme ile ilgili kıdem tazminatı gibi işçilik haklarından ve işçi ile arasındaki ihtilaflardan kendisinin sorumlu olacağı” yönünde açık hüküm bulunduğundan, davalıların kendi dönemlerine isabet eden tazminat miktarlarının tamamı üzerinden sorumlu olduklarının kabulü gerekirken, mahkemece davalılarla Belediyenin yarı yarıya sorumlu olduklarının kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalıların sorumlu oldukları miktarlar belirlenirken, damga vergisinin, “İcra Müdürlüğü tarafından vergi dairesine yatırıldığından...

                    UYAP Entegrasyonu