Bu çerçevede davalılar ile imzalanan sözleşmelerde, işçilik alacaklarından sorumluluğa ilişkin düzenlenmelerin yer almadığı, davalının İş hukuku mevzuatı uyarınca tam sorumlu olduğu dikkate alınmakla ve davalılarla akdedilen sözleşmelerde belirtildiği üzerine işçi alacaklarından alt işverenlerin sorumluluğu kararlaştırıldığından, davacı işçi alacakları çerçevesinde yapmış olduğu ödemeleri ödeme yapılan işçiyi çalıştıran alt işverenlerden, ihbar tazminatından son alt işveren sorumlu olacak şekilde, kıdem tazminatından ise çalıştırdıkları süreye isabet eden pay çerçevesinde ve diğer tazminat kalemleri yönünden ise kendi dönemleri ile sınırlı olarak alt işverenlere yaptığı ödeme tarihinden itibaren faizi ile rücu edebilir. Bu kapsamda bilirkişi raporunda yapılan ve mahkememizce davalı ... ... Ltd Şti'nin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemlerde tam sorumlu olduğu dikkate alınarak yapılan hesaplamaya ve diğer davalılar ... ... Ltd Şti ve ... ......
nin asıl işveren olduğu işyerinde 21/07/2007 tarihinden iş akdinin feshedildiği 31/08/2013 tarihine kadar elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, davalı işveren ile alt işverenler arasındaki ilişkini muvazaalı olduğunu, davacının Toplu İş Sözleşmesinden faydalanmak için başvuruda bulunduğunu, davacının Toplu İş Sözleşmesinde tanınan haklardan yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, izin ücreti, ücret farkı, ilave tediye alacağı ile birlikte Toplu İş Sözleşmesi’nden kaynaklanan bir kısım işçilik ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, yüklenici firma ile müvekkil şirket arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi olmadığını, işçilik hak ve alacaklarının ödenmesindeki sorumluluğun yüklenici firmada olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Davaya konu işçilik alacakları hesabında varsa davacı ile aynı görevi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçinin ücreti esas alınmalı, bu şekilde emsal işçi yoksa davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücreti esas alınarak, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre davaya konu işçilik alacakları hesaplanmalıdır. Yazılı şekilde ücret tespiti esas alınarak hüküm kurulması hatalıdır. 3-Davacı işçi ilave tediye alacağı isteğinde bulunmuş, mahkemece alacağın kabulüne karar verilmiştir. Toplu iş sözleşmesinin 88. maddesinde "İşçilere 6772 sayılı Yasa ile öngörülen ilave tediyeler Yasa hükümlerine göre ödenir" hükmü yer almaktadır....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkilinin 2014 tarihinde işe başlamasına rağmen farklı farklı iş yerlerinde müvekkilinin çalışmasının gösterildiğini ileri sürerek işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece asıl dava yönünden resmi tatil alacağının kabulüne fazla mesai alacağının reddine birleşen dava yönünden ise davanın kabulüne karar vermiştir. İSTİNAF NEDENLERİ Davalı istinaf başvurusunda özetle iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ıslah edilen tutarların zamanaşımına uğradığını, davanın ispatlanamadığını ileri sürmüştür. GEREKÇE: Davacının davalı nezdinde 1 yıl 1 ay 25 gün hizmetinin bulunduğu, TÜİK verilerine göre ücret tespiti yapıldığı, SGK ya çıkış kodu:03(istifa) olarak bildirildiği anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin 27/03/2004- 31/12/2016 tarihleri arasında davalı asıl işveren ELİ'ye ait işyerlerinde ihale alan alt işveren şirketlerin işverenliğinde istasyon bölgesi vagon yükleme tesisinde çalıştığını, yüklenici işveren şirket tarafından 10/10/2016 tarihli ihbar ile 31/12/2016 tarihi itibariyle iş aktinin sonlandırıldığının kendisine ihbar edildiğini ve söz konusu tarihte akdin sonlandırıldığını, 29.893,00- TL kıdem tazminatının kendisine ödendiğini, çalıştığı dönemde kullandırılmayan yıllık ücretli izinlerinin ücretlerinin tamamının kendisine ödenmediğini, 4857 sayılı iş kanunu 2/6....
Dosya işçi alacakları konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; 6552 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu 112. maddesine eklenen fıkralar çerçevesinde kıdem tazminatlarının kamu idareleri tarafından ödeneceği düzenlenmiştir. Öte yandan 4857 sayılı sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde----- sonra; “Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” düzenlemesi yapılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu 112. maddesine eklenen ----- kuruluşlarına, iş akdi 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi hükmüne uygun olarak sona eren alt işveren işçilerine kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü getirilmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, öncelikle, mevcut, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasının açılması ile ilgili, dava şartı niteliğindeki, arabuluculuk prosedürünün, kanunda belirtilen şekli ile usulüne uygun olarak, yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 1- Taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 1- Taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. 1- Taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunup bulunmadığı işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir....