Vasiyetnamenin açılması tarihinden itibaren üç ay içinde bunlar tarafından başvuruda bulunulmamış ise vakfın tescili hususunda başvuru V.. M.. tarafından yapılır.” 27.09.2008 tarih, 27.010 sayılı resmi gazetede yayınlanan Vakıflar Yönetmenliğinin 6. maddesinde de,” Ölüme bağlı tasarruf yoluyla vakıf, vakfedenin ölümünden sonra tescil edilmek üzere kurulabilir. Bu yolla kurulan vakıflarda sulh hakimi vakıf kurulmasına esas belgenin bir örneğini yedi gün içinde Genel Müdürlüğe gönderir......mahkemeye başvuru ilgililerin veya sulh hakiminin bildirimi üzerine ya da V.. M..nce resen yapılır.” düzenlemelerine göre; ölüme bağlı tasarruf ile kurulan vakıfların, kuruluş ve tescillerinde V.. M.. yetkili ve görevlidir....
Mahkemece, tenkis isteği yönünden Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/547-659 E.K. sayılı dosyasında vasiyetnamenin mirasçı davacının huzurunda 13.07.2010 tarihinde açıldığı bu durumda 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine; vasiyetnamenin iptali bakımından ise ölüme bağlı tek taraflı irade açıklaması niteliğinde olan vasiyetnamenin muvazaa sebebiyle 4721 sayılı TMK. nun 557. maddesi kapsamında iptali istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ..........'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi, Gereği görüşülüp, düşünüldü....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 09/10/2017 tarihli ve 2017/4454 Karar numaralı raporunda murisin işlemin yapıldığı, 06/04/2011 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun bildirildiği, miras bırakanın, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte tasarruf ehliyetine sahip olduğu, vasiyet edenin, çocuğun serbest mallarının yönetimini yine vasiyet yoluyla eşi T3 bırakmış olmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, vasiyetnamenin 7. Maddesinde " torunum Bülent oğlu T1 çocuksuz ölümü halinde, mirasımın eşit paylar halinde yeğenlerim Yılmaz oğlu Bora Bodur ile Hulki oğlu Saygın Can Oğuz'a kalmasını istemekteyim. Bu paylaşım eşim T3 ölümü halinde söz konusu olacaktır....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, somut olayda vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasında 14.06.1993 tarihli celsede ...'in ve ...'ın vasiyetnameyi kabul etmediği ve iptal için dava açacaklarını beyan ettikleri, somut olayda vasiyet alacaklısının alacak ile ilgili zamanaşımı süresinin ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesi ile başlayacağı, ...'in en geç 14.06.1993 tarihinde ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmiş olması nedeniyle Elif hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne hükmedilmiştir. Ancak, mahkemece dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma ilamına yanlış anlam yüklenerek vasiyet alacaklısının ölüme bağlı kazandırmayı öğrenme tarihini belirlemek yerine vasiyet alacaklısı olmayan davalı ...'in öğrenme tarihi esas alınarak yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Noterliğince düzenlenen 10.12.1993 tarih ve 41677 yevmiye No.lu vasiyetnamesinin açılıp okunmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, yasal sürenin sona erdiğini ve ayrıca açılan vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verildiğini, verilen ret kararının kesinleşmiş olduğunu, diğer mirasçılar tarafından vasiyetnamenin iptali ve benzeri hususlarda herhangi bir dava açılmadığını belirterek, vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı ... ile ...; vasiyetnamenin saklı paylarını ihlal ettiğini, tenkise tabi olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 10.06.2016 tarihli ve 2013/513 Esas, 2016/1007 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, tarafların müşterek murisi Mehmet Akif Korkusuz'un Malatya 1. Noterliğinin 10/12/1993 tarih 41667 yevmiye No.lu düzenlenme şeklinde vasiyetnamesinin tenfizine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
a bıraktığını, yapılan işlemin muvazaalı olması nedeniyle vasiyetnamenin ve tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tesciline, mümkün olmadığı takdirde davacıların saklı paylarına tecavüz oranında tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tapu iptali tescil ve tenkis davasının görülebilmesi için davacıların mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği nedeniyle HMK 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmiş, bu dava mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali olarak görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer....
Mahkemece; HMK.nın 1-a maddesi gereğince ölüme bağlı tasarrufun iptali ve tenkisine ilişkin davalarda ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkili olduğu, davaya konu vasiyetnamede mirasbırakanın adresinin ... İli Merkez ...olarak belirtildiği, bu nedenle mirasbırakanın ölmeden önceki son yerleşim yerinin ... olması nedeniyle yetkili mahkemenin de ...Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle; yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Vasiyetnamenin iptali ve tenkisi istemiyle açılan davaya, mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesinde bakılması gerekir (HMK. md.11). Bu yetki, kesindir. Kesin yetki, dava şartlarından olduğundan, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen bu hususlar, mahkemenin de kabulündedir. Diğer taraftan, yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz(TMK. Md 19)....
TMK'nun 535. maddesinde; ''Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.'' şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde ise; "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4....
Somut uyuşmazlıkta, mirasçılıktan çıkarma koşulları bulunmadığı iddiasıyla vasiyetnamenin iptali ve mirasçılıktan çıkarma koşulları bulunmadığından ıskatın iptali istemiyle dava açılmıştır....
Kaldı ki taraflarca mirasçılık belgesi istemi ile davalar açılmış, yine bu alınan mirasçılık belgesinin iptali için açılan davaların olduğu görülmüştür. Davacı mirasçılık belgesinin düzenlenmesi ya da veraset belgesinin iptali için açılan dava sonunda aynı sonuca ulaşabilecek olduğundan vasiyetnamenin tenfizi için hukuki yararının bulunmadığı'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....