"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 105 ada 76 parsel sayılı 5240 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1947 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 02.03.2009 tarihli bilirkişi raporunda (B) işaretli 850,45 m2 kısmının tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
(E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....
(E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....
Dava, tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1987 yılında 6831 Sayılı Yasa gereğince orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış, 15.05.1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 24.10.1997 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, taşınmaz başında keşif yapılıp davalı taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu hattına göre konumu belirlenmemiştir....
Bu durumda; borcun tasarruftan daha önce doğduğu, buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilip iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı ve daha önceki bozma ilamında belirtilen hususlar araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1987 yılında 6831 Sayılı Yasa gereğince orman kadastrosu ve 2B uygulaması yapılmış, 15.05.1987 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 24.10.1997 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, taşınmazlar başında keşif yapılıp davalı taşınmazların kesinleşen orman kadastrosu hattına göre konumu belirlenmemiştir....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1975 yılında yapılmıştır. 1978 yılında arazi kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmaz davalı kişiler ardına tespit ve tescil edilmiştir....
Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlar arası kazandırmalardan yapılacaktır. Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlar arası kazandırmalar en son sırada tenkis edilecektir. (4721 s. TMK m. 570) Ölüme bağlı kazandırmaların aksine, miras bırakanın yaptığı sağlar arası kazandırıcı hukuki işlemler kayıtsız, koşulsuz tenkise tabi tutulmamıştır. Burada işlemin tenkise tabi tutulabilmesi için ön koşul; saklı paya el atma, tasarruf edilebilirlik sınırının aşılmasıdır. Ancak bu da yeterli değildir. Sağlar arası kazandırmaların tenkise tabi tutulabilmesi için saklı paya el atma yanında 4721 s. TMK' nun 565. ve 567. maddelerinde açıklanan koşulların da gerçekleşmesi gerekmektedir. Tereke, ölen bir kimsenin mal, hak, alacak ve borçlarının tümünü ifade eder....
Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/761 E. 2016/118 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıların murisi aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Altınova İlçesi, Çavuşçiftliği köyü, 513,514, 515 parsel sayılı taşınmazların malik adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 30/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T4'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....
-KARAR- Davacı ..., idare tarafından yapılan imar işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edilerek kesinleştiğini, böylece idari karara dayalı olarak oluşan sicil kayıtlarının TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek iptal ve ihyaya karar verilmesini istemiş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de; idari işlemin iptal edilerek kesinleştiği ve sicilin de yolsuz tescil durumuna düştüğü sabit ise de; ...'nin davasının kabul edilebilmesi bakımından taşınmazda imar öncesinde ...'nin mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının var olması gerekir. Oysa çekişmeli yerin öncesinde Hazinenin mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı, kapanmış yolların Tapu Kanunu'nun 21. maddesi, 3194 Sayılı İmar Yasası'nın 11. maddesi hükmü uyarınca içinde bulunduğu tüzel kişilik adına tescil edileceğinden mahkemece işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....