ün, ölen kızı üzerinden 3201 sayılı Yasa kapsamında yurtdışı borçlanma işleminin reddine dair Kurum işleminin iptali ile kızı üzerinden tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, anne-babanın ölüm aylığından yararlanma koşullarının, 5510 sayılı Yasanın 32/2 ve 34/1-(d) bendinde düzenlenmesine rağmen mahkemece, 5510 sayılı Yasanın 34/1-(c) maddesinin yasal dayanak olarak kabul edilmesi, ayrıca ölüm aylığının davacı muris ...'...
İnceleme konusu davada; davacının 01.09.1996 tarihinde vefat eden babasından 13.02.2011 tarihinde annesinin vefatından sonra hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı aldığı, eşinin 14.06.2005 tarihinde vefat ettiği, babasının 4/b kapsamında eşinin ise 4/a kapsamında emekli olduğu, babasından almakta olduğu aylığın kurum tarafından kesilme işleminin iptali ile yeniden ölüm aylığı bağlanması talebiyle dava açıldığı, mahkeme tarafından davanın kabulüne, kurum işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
Temyiz Sebepleri Emsal yerel mahkemece ve yüksek mahkeme ilamları göz önüne alındığında müvekkilinin hem vefat eden anne/babasından yetim aylığı hem de vefat eden eşinden dul aylığı almasında bir engel bulunmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu beyanla kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eşinden ve babasından çift ölüm aylığı bağlanması ile kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 2....
ın ilk prim kesintisini takip eden aybaşından l.l.200l tarihine kadar olan sürede 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti ile ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının miras bırakanın 1.4.1995- 1.1.2001 tarihleri arasında sigortalı olduğunun ve davacıya prim borcunun yatırılması halinde ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar vermiştir. Sigortalılık süresinin tesbitine ilişkin hüküm doğrudur, ancak ölüm aylığı yönünden kurulan hüküm aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 1479 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olan eşi ... 14/09/2006 günü iş kazası sonucu vefat ettiğini, ölüm sigortasından aylık bağlandığını olay iş kazası olduğundan ayrıca iş kazası nedeniyle ölüm aylığı bağlanmasına gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olan eşi ... ’ın 14.09.2006 günü iş kazası sonucu vefat ettiğini, ölüm sigortasından aylık bağlandığını, olay iş kazası olduğundan ayrıca iş kazası nedeniyle ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitini istemiştir. Mahkeme, davanın istek gibi kabulüne karar vermiştir....
in de 10.05.2018 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin 2013 yılında eşinden boşanıp yetim aylığı almaya hak kazandığını, ancak yurt dışında yaşaması ve annesinin dul aylığı alması sebebiyle Kuruma herhangibir başvuruda bulunmadığını, annesinin vefatından sonra 21.09.2020 tarihinde iadeli tahaahhütlü posta ile gelir bağlanması için talepte bulunduğunu, ancak Kurumca herhangibir işlem gerçekleştirilmediğini, bu nedenle Kuruma başvurduğu tarihten itibaren babasından yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartı eksikliğinden davanın reddi gerektiğini, Kurumun davacının talebini reddettiğine dair bir işlem bulunmadığını, 5510 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinde ölüm sigortalısına sağlanan haklar ve yararlanma şartlarının belirlendiğini, davacının sigortalı ...'...
Sigorta kapsamına alındığı tarihten sonra 1999 tarihine kadar primlerini ödemiş ve maluliyet aylığının bağlanması için kuruma talepte bulunmuş yasal koşullarının varlığı nedeniyle de kendisine 01/04/2001 tarihinde maluliyet aylığı bağlanmıştır. 07/02/2009 tarihinde vefatından sonra hak sahibi olarak eşi davacı tarafından kuruma ölüm aylığı bağlanması için tahsis talebinde bulunulduğunda kişisel dosyası değerlendirilerek yukarıda anlatılan gerekçelerde Kurumca Tarım ... sigortalılığı ile buna bağlı maluliyet aylığının iptal edildiği ve ödenen aylıkların geri istendiği, ölüm aylığı bağlanması isteminin de reddedildiği dosyadan anlaşılmaktadır. Kurumun Tarım ... sigortalılığının iptali, sigortalıya bağlanan aylıkların geri istenmesi ve davacının ölüm aylığı bağlanması istemin reddine ilişkin kararları yukarda anlatılan nedenlerle hatalı bulunmaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Kanun'un 32. maddesinin 2. fıkrasına göre ölüm aylığı bağlanması için; a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, ...” olması gerekmektedir....
Dairemizin anılan bozma kararı sonrası; davalı Kurum tarafından, davacının 29.07.2015 tarihinde 6552 sayılı Yasa'dan faydalanmak için başvurduğunun, murisin daha önce iptal edilen sigortalılık sürelerinin 09.02.1992 tarihinden itibaren geçerli sayıldığının ve davacıya 01.08.2015 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığının bildirildiği, davacı vekilince de duruşmada, aylığın 01.08.2015 tarihinden itibaren bağlanması nedeni ile davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; mahkemece verilen hüküm infaza elverişli bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; davacının talebinin ölüm aylığını da içerdiği dikkate alınarak, ölüm aylığı koşulları da irdelenmek sureti ile bu hususta da hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
"İçtihat Metni" Davacı, eşinden almakta olduğu dul aylığının yanı sıra babasından dolayı yetim aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1- Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı Kurum vekilinin temyizine gelince; 2-Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan eşinden ölüm aylığı almakta iken aynı zamanda babasından dolayı yetim aylığı alabileceğinin tesbitini istemiştir. Mahkeme, hükümde yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....