IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME 24.03.2017 tarihinde vefat eden eşi üzerinden, 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı alan davacının, hak sahibi kız çocuğu sıfatı ile de 03.07.1991 tarihinde vefat eden 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden ölüm aylığı talebinin davalı Kurumca reddedilmesinden sonra babadan da ölüm aylığı bağlanması için iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Ne var ki davanın davacının eşinden ölüm aylığı alırken babasından da ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkin olmasına rağmen gönderme kararında "...Dava, davacının geriye dönük olarak yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının ve emsallerince faydalanılan artışlardan yararlandırılması gerektiğinin tespitine, birikmiş aylıkların her aylık için ödeme yükümlülüğünün başladığı tarihten itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin..." olduğu şeklinde yazıldığı ve bu hâli ile somut olayla ilgili olmayan açıklamalara yer verildiği anlaşılmıştır. Şu hâlde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin 5. fıkrasında, "İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir....
Davacının istemi, iş kazası sonucu ölen eşi nedeniyle, ölüm aylığı bağlanmasına yönelik olup; Mahkemece 2925 sayılı Yasa uyarınca ölüm aylığı bağlanması gerektiği tespit edilmiştir. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. .../... ...2......
a pirim borcu olması ve ... kapsamında da 5 yıl şartını sağlamadığı için tahsis taleplerini reddettiği, yargılama aşamasında davacının ... prim borcunu ödemesi sonucu hizmet birleştirilmesi yapılarak 5510 sayılı Yasanın 32. maddesi kapsamında davacıya ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacının istemi, murisinin sadece ...'dan ölüm aylığı şartlarını sağladığı için ölüm tarihi ölüm aylığı bağlanmasına yönelik olup; Mahkemece ...'a prim borcu ödenmeden tahsis talebinde bulunulduğu için şartları oluşmadığından ölüm aylığına hak kazanmadığına karar verilmiştir. Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde ... ... hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır....
Kimlik No:) 26/08/1992-26/11/1993 tarihleri arasında yapmış olduğu zorunlu askerlik süresinin borçlanmaya ilişkin talebinin kabul edilmesi gerektiğinin tespitine, davacının murisi olan 'ın (T.C. Kimlik No:) 826 günlük sigortalılığı ile birlikte askerlik süresinin yeterli miktarının borçlanması suretiyle davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
Mahkemenin, ölüm aylığı alan ancak başlangıçtan itibaren aylığın iptal edilmesi sonucu aylıktan çıkan hak sahibi kız çocuğunun payı da gözetilerek davacıya başlangıçtan itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti isabetli ise de, 01.01.2005-01.09.2008 tarihleri arasında davacıya ödenen ölüm aylığı tutarı ile ödenmesi gereken ölüm aylığı tutarı gözetilerek, davalıdan tahsili gereken ölüm aylığı miktarının belirlenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile anılan tarihler arasında davacıya ödenen ölüm aylığı miktarları gözetilmeksizin, mükerrer ödemeye sebep olacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz edenin sıfatına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı iken 25.07.2003 tarihinde ölen oğlundan ölüm aylığı bağlanması için yaptığı başvuruyu reddeden Kurum işleminin iptali ile ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 9.000,00TL'nin davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulü ile, davacıya oğlu Selami Ata'nın ölümüm nedeniyle ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitin, birikmiş aylıklar toplamı olan 5.673,54 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 70.maddesine göre,sigortalının ölümünde ölüm sigortasından hak sahibi kimselerine bağlanacak aylıklar, ölümle aylığa hak kazandıkları tarihten sonraki ay başından başlar....
Uyuşmazlık;....sigortalısı olan ve ... sayılı Yasa'nın ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin hükümleri çerçevesinde eşinden dolayı ölüm aylığı almakta iken aynı zamanda ... sigortalısı olan babasından dolayı da ölüm aylığı alması gerektiğinin karara bağlanması yönünde davacının tespit istemli olarak açmış olduğu davada, ön sorun olarak davanın hangi yargı yoluna tabi olduğu noktasındadır....
Anılan Kanunun ölüm sigortasından yararlanma şartlarını düzenleyen 32. maddesinde, en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddenin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı belirtilmiş, ancak maddenin son fıkrasında 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmiş olması şartı getirilmiştir....
Somut olayda, dava dilekçesinde davacının ölüm aylığına ilişkin talebi bulunmadığı gibi,Dairemizin bozma kararından önceki yerel mahkeme kararında da ölüm aylığına ilişkin hüküm bulunmadığı anlaşılmakla; mahkemenin talep dışına çıkarak davacı mirasçılara ölüm aylığı bağlanması yönünde hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nun 370/2 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü mahkeme kararında yer alan "davacılara ölüm aylığı bağlanmasına dair" kelimelerin hüküm fıkrasından çıkarılarak, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 05.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....