İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile aralarında yaptığı gayrimenkul satış sözleşmesi uyarınca taşınmazın belirlenen süre içerisinde teslim edilmediğini beyan ederek taşınmazın tescilini, mümkün olmadığı takdirde ise ödenen bedelin faiziyle birlikte iadesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Mahkeme heyeti tarafından yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine göre dava konusu taşınmazın natamam vaziyette olduğu, proje kapsamında bulunan ince işlerin tamamlanmamış olduğu, şantiye sahasında devam eden inşai faaliyetin bulunmadığı inşaat bilirkişisi raporunda bildirilmiş; bu anlamda teslim ve sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı, karşı taraf davalı T5 A.Ş'nin sözleşme hükümlerini yerine getirmediği, bu nedenle davacının ödemiş olduğu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek talep edebileceği, yine davalı bankaya kullanılan projeye bağlı kredi kapsamında davacı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek talep edebileceği, diğer davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi niteliğinde olduğundan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğu kabul edilerek davanın arttırım dilekçesi de dikkate alınarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince tespit edilen...
Mahkeme heyeti tarafından yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine göre dava konusu taşınmazın natamam vaziyette olduğu, proje kapsamında bulunan ince işlerin tamamlanmamış olduğu, şantiye sahasında devam eden inşai faaliyetin bulunmadığı inşaat bilirkişisi raporunda bildirilmiş; bu anlamda teslim ve sözleşmenin ifasının mümkün olmadığı, karşı taraf davalı T5 A.Ş'nin sözleşme hükümlerini yerine getirmediği, bu nedenle davacının ödemiş olduğu bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek talep edebileceği, yine davalı bankaya kullanılan projeye bağlı kredi kapsamında davacı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre denkleştirici adalet ilkesi gözetilerek talep edebileceği, diğer davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi niteliğinde olduğundan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğu kabul edilerek davanın arttırım dilekçesi de dikkate alınarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince tespit edilen...
GEREKÇE : İlk derece mahkemesi yapmış olduğu yargılama sonucunda, davacının denkleştirici adalet ilkesi gereğince yapmış olduğu talep doğrultusunda bilirkişi incelemesi sonucunda, toplam 318.591,22 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan ve taraflar arasında imzalanmış 14/04/2013 tarihli sözleşme incelendiğinde sözleşmenin adi yazılı sözleşme olduğu, davacı ve davalıların 170.000,00 TL bedel karşılığında 278 konum numaralı bağımsız bölümün satışı hususunda anlaştıkları, teslim tarihinin sözleşme imza tarihinden itibaren 30 ay olarak kararlaştırıldığı görülmektedir. Davacı her ne kadar açmış olduğu dava ile hem icra takibine yapılmış olan itirazın iptalini hem de ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince iadesi talep etmiş ise de, 10/05/2019 tarihli celsede davacının davasına alacak davası olarak devam edeceğine dair beyanda bulunduğu görülmüştür....
oluşmadığını bu nedenle de verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu savunarak, davanın davanın reddini istemiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Somut olayda; Taraflar arasında düzenlenen sözleşme yasada belirtilen şekil şartlarına aykırı olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğu ve bu nedenle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacıya iadesinin gerektiği, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının 232.00,00- TL ödediği, denkleştirici adalet ilkesine göre ödendiği tespit edilen bedelin dava tarihindeki değerinin 542.847,67- TL olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesi ile dava dava miktarı arttırım dilekçesi nazara alınarak, taleple bağlılık ilkesi gereği, 542.847,67- TL'nin, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arasındaki ilişki ticari olmadığından avans faizi isteminin reddine,'' şeklinde karar verilmiştir...
A.Ş. vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan Arıkan arasında yapılan 24/11/2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Karaağaç mah. 236 ada, 1 parsel 3. Etapta bulunan 270 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını ve bedelini ödediğini, sözleşmeye göre yerine getirilmesi gereken tapu tescilinin sağlanmadığını, bu nedenle tapuda mevcut kaydın iptali ile davacı adına tesciline, aksi halde taşınmaz rayiç değerinden az olmamak üzere davacının ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacı ..., dava konusu 104 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin kendisi tarafından yapıldığının tespitini, TMK'nun 724. maddesince temliken tescilini, tescil talebi olmadığı takdirde bina değerinin tarafına ödenmesini ayrıca arsa bedeli olarak ödediği 180 TL'nin denkleştirici adalet ilkesine göre tahsilini talep etmiştir. Birleştirilen davada ise, 104 ada 12 sayılı parselin elbirliği maliklerinden ... (tereke adına) müdahalenin men'i ve kal isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davada temliken tescil talebinin reddine, ikinci kademede 23.617,59 TL bedelin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının ödenen bedelin iadesi konusunda hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine, birleştirilen davada müdahalenin men'i isteminin kabulüne, kal talebinin reddine karar verilmiştir....
Hal böyle olunca; mirasbırakan Mehmet Akman tarafından teminat olarak davalıya verilen senet aslının getirtilmesi,denkleştirici adalet ilkesi uyarınca sözleşme tarihinde ödenen satış bedelinin yukarıdaki ölçütler gözetilerek dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü belirlenerek;güncellenmiş bu bedel üzerinden hapis (alıkoyma) hakkı tanınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün ( 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. Maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu her iki bağımsız bölümün rayiç bedelleri toplamının 425.000,00 TL olduğu, harca esas dava değerinin bu miktar olarak belirlendiği, dosya içeriğinden kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis edildiğine dair bilgiye rastlanmadığında tapu iptal ve tescil talebinin mümkün olmadığı, davacı tarafından ödenen 320.000,00 TL'nin dava tarihi olan 23.02.2017 tarihindeki karşılığının denkleştirici adalet ilkesine göre 389.823,90 TL olarak hesaplandığı, geç teslimden dolayı gecikme cezasının % 0,3 oranında olup 23.299,00 TL olarak hesaplandığını, yine geç teslimden kaynaklı kira kaybı tazminatının 47.071,00 TL olarak hesaplandığını, denkleştirici adalet ilkesine göre ödenen bedelin iadesi talep edildiğinden aynı zamanda kira gelir kaybı ve gecikme tazminatının talep edilmesinin mümkün olup olmadığını mahkemenin takdirinde olacağını beyan etmişlerdir. Bilirkişi heyeti ek raporunda da kök rapordaki tespitlerin değişmediği anlaşılmıştır....
Bu itibarla, açıkça sözleşme konusu daireye ilişkin ödeme yapıldığına dair kayıt bulunan ve davalı şirket tarafından düzenlenen 19/03/2016 tarihli belge ile davacı tarafından yapılan 50.900 $ tutarındaki havalenin sözleşmeye konu satış bedelinin ifası için yapıldığı kanaatine varılmıştır. Dava, harici satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan proje kapsamında daire satın aldığını, peşinat olarak 50.900 USD'ın ödendiğini ancak davalının edimini yerine getirmediğini belirterek akdin feshedilerek ödenen bedelin dava tarihine uyarlanarak iadesini istemiştir. Davacı tarafından ödenen bedelin dava tarihi itibarı ile denkleştirici adalet kuralı gereğince muhasebeci bilirkişi marifetiyle miktarı tespit edilmiş, ödenen bedelin dava tarihindeki güncel miktarının 307.991,00 TL'ye ulaştığı belirlenmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....